-3-

49.3K 2.1K 61
                                    





KEYİFLİ OKUMALAR

Düzenlendi**

⭐️⭐️⭐️⭐️



"Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum."

Necip Fazıl Kısakürek













Ağırlığımı bir ayağımdan diğerine verirken bulunduğum yere baktım. Hepimiz aynı dünyada yaşıyorduk değil mi? Peki ben neden öyle hissetmiyordum? Burası neden farklı bir dünya gibiyidi? Smokinleri üzerlerine otursa bile ruhlarının içine sıkışan insanlar, şık ve bir o kadar gösterişli makyajlar yapıp mücevherler takan kadınların havada asılı duran sahte gülüşleri ve en önemlisi yaşam belirtisi dahi göstermeyen gözleri etrafta öylece geziniyordu. Aslında bahsetmek istediğim ben farklı dünyanın insanı gibi saçma bir cümle elbette değildi. Anlatmak istediğim insanlar kendilerini olduklarından farklı lanse ettiklerinde bun asla anlam veremem idi. Siyahsa siyah, beyazsa beyaz. Her şey bu kadar basit olmalıyken içerlememin nedeni bunu hazmetmek istememden kaynaklanıyordu.  Güç gösterisi ve hırs dolu konuşmalara bu gece oldukça şahit olmuşken hangisi gerçekti ayırt etmek mümkün değildi.

Boydan boya mekanı kaplayan camlar o kadar muntazam ve mükemmeldi ki içerinin parlaklığını ve göz alıcılığını daha da arttırıyordu. Eskitme bir hava katan tavan zeminin şık bej rengine eşlik ederken her yürüyüşümde kendi yansımamla karşılaşmam kaçınılmaz oluyordu. Tek düze giydirilmiş, siyah bir elbise, hafif topuğuyla bizi ne rahatsız edecek ne de herhangi bir kazaya teşebbüs ettirecek siyah topuklu ayakkabılar, saçları yarım toplanmış garson kızlar nerede olsa fark edilecek durumdaydık. Erkek garsonlar da elbette vardı ama biz sayıca da üstündük.

-Hazırlar!

Siparişlerin hazır olduğuna dair duyduğum ses ile daldığım düşüncelerden ayrılmam birkaç saniyemi aldı. Kutlama başlayalı neredeyse yarım saati çoktan geçmişti. İçerisi beklediğimden kalabalıktı ve her yer adeta parıl parıl parlarken gecenin tek güzelliği çalan müzikti. Gerçekten beni sakinleştiren tek şey müzikti tıpkı kafamın içindeki seslerin azalmasına neden olduğu gibi. İçecekleri tepsiye yerleştirirken maskeli ama maskesiz olan insanların arasında dolaşmaya başladım. Kimisi boş bardağını tepsiye koyup yenisiyle değiştirirken kimisi alma girişiminde dahi bulunmuyor, benim teklif etmem için gözlerini bana dikiyordu. Üstüne bir de ben içirsem gerçekten yok demeyeceklerde vardı! Bir elimi tepsinin altına yerleştirmişken boş olan bir masadan bardakları toplamak için eğildim. Tam o esnada koluma sarılan bir el ile girişeceğim iş aksadı.

-Hemen şu masayla ilgilenmenizi istiyorum. Acil!

Ciddi misin? Hani bana dokunmasan da yakamda yazılı duran ismimle seslensen olmaz mı? Saçları oldukça şık bir şekilde geriye taranmış, üzerinde smokinin aksine yine siyah şık takımlı olan adama baktım. Gözleri hoş bakmasa da derin bir nefes alarak söylediğine cevap verdim.

-Tabii efendim, elbette.

Dilim düşüncelerimin aksi olarak çalışırken gözlerimi kısarak tebessüm etmeye çalıştım. İsteği üzerine içecekleri alacağım bölüme hızlı adımlarla ilerledim. O sırada koca kutlama salonunda büyük bir alkış tufanı koparken ben boşları dolularıyla değiştirdim ve istenilen masaya doğru hareket ettim. Hem dökmemek hem düzgün yürümek ve kimseye çarpmamak için üstün çaba sarf ederken salonda yankılanan gür erkek sesi sanırım kutlama sahibine aitti.

-Bugün buraya davetimi kırmayıp geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.

Masaya geldiğim gibi içecekleri oturan kişilere tek tek servis etmeye başladım. Bazı kokteyl masaları ayakta olmak üzere planlanmışken bazıları ise bu şekilde sandalye eşlik ediyordu.

MAVİ GİRDAP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin