Bizdeki uzun havalar gitmiyor burada gülüm;
öylesine koyulu sohbetlerde...
Doyulmuyor rakı sofralarında meze niyetine
sofraya koyduğumuz sohbetlere.
Nikotinden sararmış parmaklar,
acıdan titreyen dudaklar,
yanaklara akan gözyaşı,
kaybolmuş gülüm Avrupa'da. Sanki dert çekmek,
efkar dağıtmak yasaklanmış,
be gülüm, mezesiz ve kedersiz sofralarda!
Oysa gülüm, altın kafeste bir kuşum ben; kanatlarım kırık,
şakımıyorum gecelerin boşluğuna,
dikemiyorum içimin birikmiş kinini,
anason kokulu sevgilimin koynuna.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVRUPA'DAN GÜLÜME MEKTUPLAR
ŞiirYirminci asrın ikinci yarısında bir göç başlar Türkiye'den Avrupa Ülkelerine.Köylerinden dahi dışarı çıkmamış insanlar yeni yerleşim yerlerine intibak etme zorluğu yaşarken sıla hasretliğini de derinden duymaya başlarlar.iş hayatları vasıfsızlığın z...