7:☆KAVGA☆

64 24 8
                                    

☆KAVGA☆

Karşımdaki adam üzerimdeki gömleğin yakasını iki eliyle kavrayarak öfkeyle beni kendine çekip bağırmaya başladı.

"Bir daha seni burada görürsem, seni gebertirim pislik herif!" Benimle böyle konuşmasına, daha fazla dayanamayarak, ellerini, kavradığı gömleğimin yakasından öfkeyle ittim.

"Yeter artık! Istemeyerek oldu dedik!" Benim bağırmam üzerine, herkes etrafımıza toplanıp film izler gibi bizi izlemeye başlamıştı bile.

Aniden gelen yumruk ile arkaya savruldum fakat yere düşmemiştim. Onun attığı yumruğa karşılık daha sert bir yumruk attım ve onun yere düşmesine neden oldum.

Burnu kanamıştı, fakat bana attığı yumruğun siniri henüz geçmemişti.

Elinin tersiyle burnundaki kanı sertçe silerek "Lanet olsun! Bu sefer seni gerçekten geberticem!" Deyip öfkeyle ayağa kalktı ve bana doğru yaklaşmaya başladı.

"Hey, sakin olun, ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz!" Bunu edward söylemişti.

Daha sonra karşımdaki adamı tutup bana yaklaşmasını engelledi. "Bırak da haddini bildireyim şu herife" dedi karşımdaki öfke dolu adam.

"Tamam, sakin olun beyler" edward rahat çıkan sesinden taviz vermiyordu,

"Neler oluyor burda, ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz!" Yemekhane'nin kapısından, sinirinden patlamaya hazır olan david bize doğru gelmeye başladı.

"Aman ne güzel, bir bu eksikti" diye geçirdim içimden. Çünkü gerçekten bugün olanlar canımı fazlasıyla sıkmıştı, bir de bu adamla uğraşamazdım.

"Ilk günden kavga ha, aferin size" david olanları henüz bilmiyordu, gerçi bilse pek birşeyin değişeceğini sanmıyordum.

Havaya kaldırdığı parmağını bize doğru yönelterek "ikiniz de odanıza! Sizinle daha sonra ilgileneceğim." david'in sesindeki öfke hala dinmemişti.

Öfkeli adamı yanına sertçe çekerek "sen de benimle geliyorsun!" Deyip birlikte yemekhane'nin çıkışına doğru ilerlediler.

☆☆☆

"Gerizekalı herif, kendi başlattı, gördün değil mi?" Sinirden ellerim titriyordu. Hâlâ az önce yaşananların etkisindeydim.

Edward hâlâ bir yanıt vermemişti. Onun yerine sessiz kalmayı tercih etmişti.

"Hadi ama, sen de onların düşündüğü gibi düşünüyorsun değil mi? Sen de artık onların tarafındasın!" Sinirden çıldırıyordum adeta.

"Yeter artık! Ben hiçkimse'nin tarafında değilim. Hem sen o adama vurarak, haklıyken haksız duruma düştün. Üstelik david bizden nefret ediyordu. Senin sayende, daha da çok nefret edecek, ve burayı bize zehir etmek için elinden gelen herşeyi yapacak!" edward, kavgadan sonra ilk defa konuşuyordu.

Bağzı yerlerde hak veriyordum ona. Fakat kavga konusuna gelecek olursak, eğer o adama vurmasaydım gerçekten, tüm gece boyunca kendime küfreder dururdum.

Adam küçük birşey yüzünden, kavga etmişti benimle. Bunun altında mı kalsaydım?

"O adamın bana yaptıkları'nın altında kalamazdım-" konuşmamın ortasında aniden öfkeyle sözümü böldü.

"Hâlâ kendi bildiğini okuyorsun henry!" Sonra tam konuşacakken, daha kullanamadığım kelimelerimi böldü.

"Sakın tek kelime etme ve öfken dininceye kadar, yanıma yaklaşma!" Deyip yanımdan hızla uzaklaşıp gitti. Söylediği sözler karşısında, duvara tekme atmakla yetinmiştim.

SÜPERNOVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin