9:☆GERÇEKLER☆

5 0 0
                                    


9:☆GERÇEKLER☆


"Edwrd ile henry, ikisinden de yakında kurtulacaksınız bayan" dediğini duydum.

"Aferin david, eğer işler yolunda giderse, yaptıklarının karşılığını sana misliyle ödeyeceğim" dedi birisi. Bu bir kadın sesiydi.

"Size temin ederim ki kimsenin ruhu duymayacak, ikisinden de sessiz sedasız kurtulacağız" dedi david.

Duyduğum şeylerin şokuyla duvara yaslanıp, duyduklarımın gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu düşündüm. Bu bir rüya olabilirdi, çünkü şu an duyduğum saçmalığın tek açıklaması bu olabilirdi.

Nefes alış verişlerimi düzene soktuktan sonra yavaşça yaşlanmış olduğum duvarın dibinden çekilerek kendimi tekrar koridora attım.

Buradan bir an önce kurtulmam gerekiyordu, yoksa içeride duyduklarım er yada geç başıma gelecekti ve ölecektim.

Adımlarımı hızlandırıp yürümeye başladığım sırada David'in arkamdan bana seslenişiyle adeta buz kesmişcesine olduğum yerde birkaç saniyeliğine durdum.

Yoksa...yoksa kapının yanında onları gizlice dinlediğimi anlamış mıydı?!

Hayır, bu kadar çabuk ölemezdim! Belki de anlamamıştır, belki beni kapının yanında görmemiştir, belki sadece koridordan geçtiğimi düşünmüştür.

Kendi kendime umut vermeyi bırakıp yavaşça arkamı döndüm.

David gülümseyerek yanıma yaklaşmaya başladı. Bense o sırada tepkisizce suratına bakmaya devam ettim.

"Seni burada görmek ne güzel Henry"

Dediği şeye şaşırmışcasına yüzümdeki tepkiyi bozmayıp yine durdum. Demek ki onları dinlediğimi anlamamıştı. Suratımdaki şu saçma tepkiden bir an önce kurtulmazsam onları  dinlediğimi anlayacak diye kendime küçük bir hatırlatma yapıp zoraki bir şekilde gülümsemeye başladım.

"Bir sorun mu var?" Diye sordu.

Başımı iki yana sallayarak "Ha..hayır, sadece biraz dolaşmaya çıkmıştım" kendimi bildim bileli yalan söyleme konusunda hep beceriksiz olmuşumdur.

"Ya...." tek elini omuzuma koyup "yarın antrenmanlarınız başlıyor" dedi.

"Antrenman?" Diye sordum şaşırmışcasına.

"Bildiğin gibi Mars'ta çıkardığınız şu küçük" gülümseyerek "yani şu olaylardan sonra buraya gönderildiniz. Suçunuzun büyük olmamasından dolayı burada asker olarak yetiştirilip virüslü insanlara karşı savaşmak için virüsün çok olduğu alanlara gönderileceksiniz."

Yüzüne kötü bir gülümseme yerleştirip "yoksa buraya tatile falan geldiğinizi mi sandınız?" Dedi alay ederek.

Omuzumdaki elini çekip "Yarın erken uyanmaya bak Henry, antrenmanlara geç kalışın bay Albert'ı sinirlendirebilir"

"Tabii, çalışırım"

Sonra hiçbirşey demeden arkasına dönüp hızla uzaklaştı.

Ucuz atlatmıştım...

Salonda boş boş yürüyüp duyduğum şeyleri düşünüyordum, neden böyle birşey yapmak istiyorlardı ki! Kahretsin! Bir türlü nedenini bulamıyordum, çünkü bizi öldürmeleri bana çok anlamsız geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Salonda boş boş yürüyüp duyduğum şeyleri düşünüyordum, neden böyle birşey yapmak istiyorlardı ki! Kahretsin! Bir türlü nedenini bulamıyordum, çünkü bizi öldürmeleri bana çok anlamsız geliyordu.

Edward, evet duyduklarımı bir an önce Edwardla paylaşmalıydım, belki o bir açıklamasını bulurdu, bulmazsa bile en azından bu aptal yerden kurtulmanın bir yolunu bulmama yardım ederdi.

Bu fikirle salonda adımlarımı hızlandırıp yürümeye başladım, daha sonra bunun yeterli olamayacağını düşünerek biraz daha hızlanıp yani koşmaya başladım. Asansörün yanına geldiğim sırada asansöre girmek için yürüyen kısa boylu, hafif şişman adamı biraz sertçe itip, kendim girdim ve kaldığımız odanın bulunduğu katı tuşlayıp asansörün yukarıya çıkmasını bekledim.

☆☆☆

"Edward!"

Bendeki telaşı gören Edward aniden ayağa fırlayıp yanıma geldi "Ne oldu?"

Herkes içerideydi, onların yanında duyduğum şeyleri anlatamazdım, çünkü onları daha yeni tanıyordum ve ne kadar güvenilir oduklarini bilmiyordum.

Kendimi biraz toparlamayıp lafa girdim "ııhh.... şey...sana söylemem gereken şeyler var" dedim.

O sırada içerideki herkes bize bakıyordu, onların yanında konuşamayacağımı belli etmek için "özel" dedim.

Steve benle alay etmek için "hmmmm, bize anlatamayacak kadar özel mi?" Dedi ve içerideki herkes aynı anda gülmeye başladı. "Şu an acelem olmazsaydı sana yapacağımı bilirdim ama neyse...şimdilik seninle uğraşamzyacağım" deyip Edward'ı kolundan tuttuğum gibi dışarıya çektim. Edward artık bi hayli meraklanmış bir şekilde "ne oldu?" Diye sordu.

"Bizi öldürücekler"

"Kim bizi öldürücek?"

"David ile o kadın"

"Hangi kadın Henry, şunu artık doğru düzgün bir şekilde anlatırmısın"

"Bilmiyorum! David'in odasına gireceğim sırada içeride bizim hakkımızda biriyle konuştuğunu duydum. Bir kadın David'e Edward ve Henry'den kurtul gibi saçma sapan şeyler söyledi ve David de kurtulacağını söyledi."

Edward korkmuş bir vaziyette "yanlış duymuş olabilir misin? Belki başka birşey hakkında konuşuyorlardı" dedi.

"Hayır, duyduğuma eminim" umutsuzca duvara yaslanıp "Ikimizinde işi bitti!" Dedim

BÖLÜM SONU...


Bunu Wattpad'de en sevdiğim arkadaşlarımdan biri olan  yg_rowland'a armağan ediyorum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SÜPERNOVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin