Sabah gözlerimi açtığımda Rüzgar yanımda yoktu. Beraber uyumak biraz garipti belki de yanlış birşey yapıyorduk. Ama o istiyor du bende bişey diyemiyorum. Tamam bende istiyorum ama nebilyim yanlış birsey yapıyoruz gibi. Ben bunu rüzgarın'a demem lazım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağa indim. Masada kahvaltı vardı. Yanında da not vardı.
-Benim işim çıktı bunları senin de hazırladım. Hepsini ye
Diyip gülücükler koymuş Rüzgar. Romantik bir erkekti sanırım. Televizyonu da açıp masaya oturdum. Tabiki çizgi film izliyordum. Yediklerimi kaldırıp yıkadım. Koltuğa geçip çizgi filmimi izlemeye devam ettim. Aklıma eski kaldıgım ev geldi. Televizyonu kapatıp hızla yukarı çıktım. Üstümü giyinip evden çıktım. O eski mahalleme gelmiştim. Hala sokağa çıkan teyzeler niceleri vardı. Top oynayan çocuklar vardı. Hatta ilk aşkım bu mahalledeydi. Ama karşılıksızdı. Evimin bahçesine girdiğimde salıncak vardı. Hep burada olurdum. Ağladıgımda güldüğüm de hep burada geçmişti. Cebimden anahtarı çıkarıp açmaya çalıştım ama sanirim kilidi değişmişti. Pencereden içeri baktığımda evin içinde hiç eşya yoktu. Salıncağa oturup kafamı zincirlere dayadım. Ne anım vardı bu evde. İyi de kötü de olsa seviyordum. Kapıdan bir kadın geldiğinde beni görüp durakladı. Sonrada arkasına bakmadan koyup gitti.
-Heyy
Kadını yüzünü pek göremedim. Ama fiziği falan güzeldi. Ordan ayrılıp. Vitrinlere bakarak eve geldiğimde Rüzgar evdeydi.
-Rüzgar
Neredeydin sen.
-eski eve gittim.
-Rüzgar
Benden habersiz nereye gidiyorsun.
- Sana hesap verecek değilim Rüzgar.
-Rüzgar
Vereceksin.
-Abartıyorsun Rüzgar bu kadar büyütmene gerek yok.
-Rüzgar
Ben mi büyütüyorum. Başına o günkü gibi şeyler gelse. İti var kopugu var.
-Şuan sende onlara benzedin Rüzgar.
-Rüzgar
Ne diyorsun kızım sen.
Diyip üzerime gelmeye başladı. Sinirliydi. Duvarla Rüzgar'ın arasında kaldım. Yanımda duran bardağı alıp yere fırlattı. Onu itekleyip.
-Sen çok değişmişti Rüzgar.
Diyip odaya koştum. Kapımı kilitleyip yatağa attım sinirden ağlamaya başladım. Biraz da korkmuştum. Gerçek yüzü çıkmıştı ortaya yere bardağı fırlattıgı için bacağım cam parçası çarpmıştı. Ama acı hissetmiyordum. Küçükdü zaten. Akşama kadar odadan çıkmadım.
-Rüzgar
Özür dilerim kendimi kaybettim. Aç kapıyı hadi.
Sesimi çıkarmadım.
-Rüzgar
Lütfen Ada.
Yine çıkarmadım mümkünse susmayı tercih edicektim.
-Rüzgar
Ada ordamısın.
Kapıyı tıklatıp duruyordu.
-Rüzgar
Ada iyimisin Ses ver. Kapıyı kırıcam bak.
Biraz durup.
-Beni yalnız bırak diyip bağırdım.
Ondan sonra ses kesilmişti. Gecenin yarısıydı yataktan çıkıp sessiz adımlarımla aşağa indim. Rüzgar camın ordaki koltukta sessizce oturuyordu elinde birası vardı. Rahatsız etmemek için yavaşça odama gittim ve yatağa yattım.
Sabah alarmın çalmasıyla uyandım. Okula kıyafetlerimi giyip aşağada beklemeye başladım ama Rüzgar hep benden önce gelirdi. Yukarı çıkıp baktıgımda uyuyordu. Yanına gidip
-Rüzgar Kalk okula geç kalıcaz.
-Rüzgar
Sen git bugün benim dersim yok.
-Tamam.
Diyip tam çıkacakken.
-Rüzgar
Yanıma gel.
Emir verici sözleri.
Yanına gidip oturdum. Kulağıma bişey söylücekmiş gibi yaklaştı ve aniden yanağımdan öptü. Şaşkınlıkla ona bakıyordum.
-Kandırdın beni.
-Rüzgar
Dikkat et kendine .
Diyip sırtını döndü bana.
Yavaşça kapıyı örterek odadan çıktım. Bugün Duruyla beraber okula gidecektik. Evden çıkıp yürümeye başladım. Kulağımda kulaklıkla tabi. Duru'nun beni bekledigini gördüm hızlı adımlarla yanına gittim.
-Duru
Günaydın.
-Günaydın
Diyip koluna girdim. Dedikodu yaparak yolumuza devam ettik.
-Duru
Sen niye Rüzgar hocayla gelmedin.
-Dersi yokmuş bana öyle dedi.
-Duru
Hm. Sana bişey söylücegim ama kesin emin değilim.
-Tamam dinliyor.
Merakla yüzünü bakıyorum.
-Ee hadi ama meraktan çatladım burda.
-Duru
Tamam söylüyorum. Sanırım ben yani galiba ufuk'a aşık oldum.
-şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum.
-Duru
Nee bir anda oldu bende anlamadım.
-olur sizden çifte kumru.
-Duru
Dur sende hemen şey yaptın.
Okulun oraya varınca ufuk yanımıza geldi bende tabi o sırada Duru'ya bakıyordu.
-Ufuk
Günaydın kızlar.
İkimizde günaydın diyip. Ufuk kollarını Duru'nun omzunu attı. Duru'nun heyecanlandıgını görebiliryordum. Hızlıca sınıfa geçip sıramıza geçtik. Hoca aniden sınıfa geçince ayağa kalktık.
-Hoca
Oturun ama sadece kızlar bugün canım sözlü çekti. Erkekler bugün sözlüsünüz.
Erkekler oflarken kızlar sevinçle sırasına oturdu. İşte bu hocayı sırf bu yüzden seviyorum.
Ders zili çaldığında kantine inip boş boş olan masaya oturduk.
-Ufuk
Bugün kahveleriniz benden.
Kahve alıp masamıza oturdu.
-Duru
Bugün mutlu görünüyorsun sebebi ney.
Bende Duruyu onaylarcasına ufuk'a baktım.
-Ufuk
Dün çok güzel bir kızla tanıştım aşık oldum galiba.
Duru'nun biraz yıkıldığını gördüm.
Gelen geçende aşık oluyor. Bu ay aşıklar ayı mı acaba.
-Daha dün görmüşsün ne ara aşık oldun .
-Ufuk
Ne biliyim kızım kapıldım.
-Duru
Ben lavaboya gidiyorum.
Diyip masadan ayrıldı.
-Dur bende gidiyim.
Diyip Duru'nun yanına gittim. Birazcık üzgündü.
-kızım boşver ne gereği var üzülmenin hem yeni tanıyorsun belki aşık olmamışsındır.
-Duru
Yani de biraz yakışıklı olunca şey oldum.
-ya o bende de oluyor bak Rüzgar da yakışıklı.
-Duru
Ama sen aşıksın.
-Yaaa
-Duru
Öyle ama belli ediyorsun. Aman ya şu huyumu seviyorum bir kişiyi hemen unutabiliyorum baglanmadıgım sürece tabi.
-aferin kızıma hadi sınıfa geçelim.
Sınıfa geçerek. Sıramıza oturduk. Ders tarihti ilgimi çeken konuları var ama bu konu hiç ilgimi çekmiyor.
Ders zili çaldığında esyalamızı toplayıp sınıftan çıktık.
-Duru
Bugün bişeyler yapalım mı.
-Ne gibi şeyler mesela.
-Duru
Alışveriş merkezine gidelim.
-Ben Cafe de çalışıyorum biraz geç çıkabilirim.
-Duru
Olsun. Bizde geç gideriz.
-Tamam. Kaçta buluşalım.
-Duru
7 gibi aynı yerde buluşalım.
-tamam.
Diyip sarılıp birbirimizi öptükten sonra ayrıldık. Hala arkamıza bakıp birbirimize el sallıyorduk. Sanırım kardeşlik bu demek. Cafenin yolunu tutarak yürümeye başladım. Kulağımda kulaklıkla yine. Bu yol beni götürdükleri yol. Korku sarmıştı hani insan o yoldan geçiyor ve yine gelirlerse diye bir panik oluyor. Adımlarımı hızlandırarak cafeye girdim. Önlüğümü giyip telefonum çalıyordu. Arayanda Duruydu.
-Efendim
-Duru
Sana birşey soracağım.
-Buluşunca sorarsın.
-Duru
Olmaz şimdi soyliyim.
-İyi mi kötü mü.
-Duru
Kötü aslında.
-Dinliyorum seni Duru.
-Duru
Rüzgar.
Rüzgar deyince sarsıldım.
-Rüzgar Rüzgara bişey mi oldu.
-Duru
Yok iyi o sadece karşımdaki kafede oturuyor.
-korkuttun beni Duru Bende bişey var zannedim herkes kafede oturuyor.
-Duru
Yok öyle değil ama.
-Nasıl.
-Duru
Rüzgar'ın yanında birahat kız var. Biraz yakınlar hatta fazlasıyla yakınlar.
Yanımda duran sandalyeye oturdum.
-Duru
Ada ordamısın.
-Burdayım Duru sen bana resmini çekip atarmısın.
-Duru
Atarım ama üzülmek yok şuan kendimi suçluyorum.
-hayır Duru kendini suçlama sen benim mutlu olmamı istersin bana yardım ettin ben seni bir kere daha sevdim.
-Duru
Tamam saol fotoğrafı çekip atarım sana .
Diyip kapattık. Fotoğrafı baktığımda yakındılar baya hemde. Onu mu seviyordu. O zaman bana niye öyle dedi. Benimle küçük çocuk gibi oynuyor.
2 saat geçtikten işten çıkıp eve geldim. Rüzgar yoktu demekli o kızlaydı. Üstümü çıkarıp. Kahverengi kısa eteğimi giyip üstüne de beyaz tişört giyindim. Ve buluşacağımız yere gittim. Duru orada bekliyordu. Adımlarımı hızlandırarak yanına Ulaştım.
-Duru
Selam. Kızım taş gibisin çok güzel olmuşsun.
-teşekkürler de bende seni böyle bilmezdim ha. Yakıyorsun ortalığı. Götünü kıvırtmadan yürü erkeklerle uğraşmak istemiyorum.
Diyip kahkahalar attık.
-Duru
İyimisin Ada.
-Evet iyiyim bu mutlu günümüzde moralimi bozmak istemiyorum. Hem de bozamam istesemde senin gibi bir kız yanımda .
-Duru
Ya yerim seni.
Diyip koluma girdi ve alışveriş merkezinin yolunu tuttuk.
-Biliyormusun Duru senden başka hiç arkadaşım olmadı.
-Duru
Nasıl yani hiç mi?
-Bir kere falan oldu ama oda pek arkadaş gibi değildi.
-Duru
O zaman sevindim. Çünkü ilk arkadaşın olduğum için.
-Bu yüzden ben de mutluyum.
Diyip alışveriş merkezine geldik.
-Duru
Ay gel şuraya bakalım çok güzel şeyler var.
Diyip kolumdan çekiştirmeye başladı. Mağazaya girdiğimde çok pahalıydı. Bunların hiçbirini alamazdım. Sadece bakmıştım. Duru şimdiden ayakkabı almıştı. Ama onun adına sevinmişti. Hatta benim için indirimli mağazalara girdi. Bende bir kaç şey almıştım bütçeme uyan kıyafetler almıştım. Hepsi de güzeldi.
-Duru
Gel şuraya da bakalım çok güzel elbiseler var.
Diyip peşinden gittim. Gerçekten çok güzel elbiseler vardı.
-Duru
Ben bu elbiseleri deneyeceğim. Sende bir kaç elbise al deneyelim.
Bende beğendigim elbiseleri alıp kabine girdik. Kıyafetlerimizi giyinip. İkimizde çıktık. Beni aldığım elbise güzeldi ama alınacak gibi değildi. Ama Duru ya herşey yakışıyordu.
-Çok güzelsin almalısın bunu.
-Duru
Dimi bende öyle düşündüm.
Diğer elbiseye geçince kabinden çıktık. Duru bana şaşkınlıkla bakıyordu. Bende kendimi ilk defa bir elbise yakışmış görüyordum.
-Duru
Ohaaaa kızım çok güzel oldu.
-Evet bende beğendim.
-Duru
Almalısın bunu.
-Almalıyım dimi.
Diyip kendi kıyafetlerimizi giyindik. Fiyatına baktığımdaysa 190TL'ydi. Bunu alamazdım.
-Duru
Gel hadi Kasaya gidelim.
Peşinden gidip. Kendi kıyafetlerini aldı.
-Duru
Sen niye almıyorsun çok yakışmıştı.
-Yok ya o kadar da degil.
Yanıma gelip kolumdan çekiştirip köşeye çekti.
-Duru
Senin için alabilirim elbiseyi.
-yok yok gerek yok bana lazım değil hem.
-Duru
Sonra ödersin alayım işte çok yakıştı.
-teşekkürler Duru Ama gerçekten gerek yok.
-Duru
Peki.
Mağazadan çıkıp eve gitmek istedik. Bir taksiye binip bölüşerek verdik. Ayrıldıktan sonra Evin görünce Rüzgar aklıma geldi. Eve girdiğimde oturuyordu.
-Rüzgar
Geldin mi.
Ses vermeden yukarı çıktım ve kıyafetlerimi giyinip yatağa yattım. Uyumayı dileyerek.
Arkadaşlar hikaye yazma isteğim kalmadı bazıları iftira atarak kötü yorumlar yazıyor. Hile yaptığımı söylüyorlar. Artık son verin kötü yorumlara kırılan insanlar var.
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asabi ögretmenim
Teen FictionMutluluğunu onu yanında bulan yaşamayı ondan öğrenen.. herşeyi onla mücadele eden bir küçük kız.