34.Bölüm

10K 383 24
                                    

Pek uyuyamamıştım. Yataktan kalkıp aşağa indim Rüzgar Bir köşede oturup viski içiyordu. Bir şeye düşündüğü çok belliydi. Beni bile farketmemişti. Rahatsız etmeden terasa çıkıp oturdum. Hava bozmuştu. Yağmur yağma ihtimali vardı. Gökyüzüne bakıp orada takılı kaldım. Bulutlar bir çok şeye  benzerdi. Herkesin bir hayali vardır. Benim mimar olmak iç mimar. Belki moda tasarımda olabilir. Evet resimlere ilgim var. Sıkıldığım zamanlar resim çizerim. Sınıfta resim çizerim. Üzüldüğümde. İyi geliyordu en azından. Hatta eskiden abim de yardım ederdi. O da isterdi ikimizin bir ofisi olucaktı. Ben iç mimar, abimde dış mimar olacaktı. Hayallerimiz vardı. Gerçekleşmeden beni bırakıp gitti. Şimdi nerde kim bilir. Çok özlemiştim hemde çok.
-Rüzgar
Hava soğuk hasta olucaksın içeri geç.
Düşüncelerimden sıyrılıp. Rüzgar'ın yanına gittim. Tek düşünen oydur beni en azında.
Oturma odasına geçip oturdum.
-Rüzgar Duru gelebilir mi.
-Rüzgar
Bana sormana gerek yok. Kimi çağırmak istiyorsan çağır.
-Tamam.
Duru'ya mesaj atıp kabul etmişti. Onu da çok özlemiştim. Yarım saat sonra kapı zili çaldı. Koşarak açtım. Ama bu Duru değildi.
-Buyrun kimsiniz.
Bir şey demeden içeri girdi.
-Napıyorsun tanımadığın birinin evine girmek.
-Rüzgar
Ada tanıyorum onu.
-Ha pardon. Ama sende en azından ismini söyle.
-Mert Karahan.
-Bende Ada Bingöl tanıştığıma memnun oldum.
Bana  birşey demeden Rüzgar'a döndü. Öküzmüsün sen ya.
-Bir dakika sen Karahan holdingle alakan varmı.
-Mert
Oranın sahibiyim.
Havalara bak. Nasıl bulmuş böyle birini Rüzgar anlamıyorum. Gerçi Rüzgar da farklı değil.
Zil çalınca kapıya ilerledim.
Mert'in benim hakkım da dedikodusunu duydum.
-Mert
Nerden buldun böyle kızı çekilmez.
Kapıyı açınca Duru'yla birbirimize sımsıkı sarıldık.
-Duru
Kızım niye gelmedin okula.yoksa yine hastamısın sen.
-Yok ya sapa saglamım. Sadece Rüzgarla vakit geçirmek istedik.
-Duru
Bir ben bulamadım yeminle ya.
Duru içeri girer girmez Mert'le göz göze geldiler. İkisi de birbirlerinden gözlerinden alamıyorlardı. Hayranlıkla onları izliyordum. Bana ne oluyor ya.
Kolunu dürterek.
-kızım yeter . Kendine gel.
-Duru
Karşımdaki gerçek mi.
-eğer böyle bakmaya devam edersen mert evden gidebilir.
-Duru
Demek adı Mert.
-Duru kendine gel.
Diye bağırdım. Yerinden ürperek bana döndü.
-Duru
Ohaaa kızım çok yakışıklı.
Kolundan çekerek onların yanına gittim.
-Mert Duru Duru Mert
Diyip geçiştirdim. İkiside belliydi birşeyler olduğu. Ama mert pek belli etmiyordu. Ama Duru az daha bakarsa belli edicekti.
-Ee o zaman hep beraberken bir şeyler yapalım.
-Duru
Film izleyelim.
Diyip atladı.
-Mert
Bana uyar.
Rüzgar da onaylayınca film izlemeye karar verdik.
-Duru
Korku izliyoruz.
Yerimden fırlayarak.
-Hayır.
-Mert
İyi olur.
Korku izliyorduk. Olamaz.
Herkes yerine alınca ben Rüzgarla Duru da mertle oturdu. Yanımızda tabi içeceklerimiz vardı. Herkesin yüz ifadesine baktığımda benden başka kimse korkmuyordu. Allahım nasıl izleyeceğim. Film korkutucu bir videoyla başlayınca.
-aaaaaâaa
-Rüzgar
Daha film başlamadı Ada.
-Ha başlamadı mı pardon.
Elimde kocaman  yastıkla yüzümü kapatıyordum. Ekranı büyük bir şey kapayınca avazım çıktığı kadar bağırdım. Bir de Rüzgar'ın üstüne atladım.
-Rüzgar
Gel buraya minik yanımda dur.
Dediği gibi yanına sokuldum. Biraz izledikten sonra televizyon kapandı.
-Rüzgar
Haydaa Noluyor ya.
-Mert
Elektriklermi kesildi.
-Nee.
Rüzgar kaltı ışığa bakmak için.
Elinde tutup.
-Gitme.
-Rüzgar
Hemen geleceğim korkma.
Işıkları kontrol ettiğinde elektrikler kesilmişti. Rüzgar iki üç tane mum getirip yaktı. Pek faydası olmadı ama. Kendimizi görebiliyorduk. Bir süre oturduktan sonra çarpa sesleri geldi. Bu sefer Duru'yla
Bağırmaya başladık.
-Duru
Yalnız ben korkmaya geldim.
-Mert
Bir şey olmaz gel buraya.
-Ya Rüzgar Bak ağlarım.
-Rüzgar
Korkma ben varım. Gel mert senle bir içeri kontrol edelim.
-Duru
Olmaz. Bende gelicem korkarım.
-Ben de gelicem.
Ben Rüzgar'ın arkasına Duru da mert'in arkasına geçti. Onlar ilerledikçe biz de ilerledik. Etrafı kontrol ettiğimizde bir şey yoktu.
-Mert
Korkucak birşey yok pencere açıkmış.
Hepimiz derin bir nefes aldık. Daha doğrusu Duru'yla ben.
Işıklar birden gelince. Mutluluktan uçtum. Ama hala yağmur yağıyordu.
-Duru
Ben artık gidiyim. Geç oldu bizimkiler merak etmiştir.
-İstersen burda kal Duru Yalnız gitme.
-Duru
Bişey olmaz giderim ben.
-Mert
Ben seni götürürüm.
-Duru
İstemez ben giderim.
-Duru git işte yalnız gitme.
Kolumdan tutup kenara çekti.
-Duru
Belli etmiyim hoşlandığımı.
-İyi sen bilirsin.
Aşağa inip ikisiyle vedalaşıp gönderdik. Mert arabayla. Duru da yürüyerek aklım onda kalacaktı. Bende odama geçip uyumaya çalıştım...

Asabi ögretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin