9. Bölüm- Katil.

140 10 15
                                    

Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey- Blue Jeans.

❄️

Dudaklarını yavaşça boynuma bastırdığında gözlerimin yummuştum.

Yanlıştı.

Yanlış geliyordu.

Ama suçluluk hissetmiyordum.

Bu beni kötü biri mi yapardı?

Çekilmeye çalıştığımda, benden uzaklaşıp gözlerini yummuş ve başını olumsuz bir şekilde sallamıştı.

"Sana içimi açmak, saçmaydı."

Yataktan kalkıp, kenardaki tişörtünü giymiş ve kapıyı sertçe kapatarak gitmişti. Ellerimi sertçe saçlarımdan geçirdikten sonra içimde ne var, ne yoksa atarak bağırmış, yataktan kalkıp hızlıca odadaki eşyaları yere atmaya başlamıştım.

O kız benim hayatımdaki en değerli şeyi aldı! Yaşama bağlanma kaynağımı; Orkun'u.

Hakkında satırlarca yazı yazabileceğim, taptığım adamı aldı!

Hemde nasıl? Ucuz bir sevişmeyle!

Ucuz bir dokunuşla!

Benim dokunmaya kıyamadığım, öpmeye, sevmeye kıyamadığım adama, basit bir içkiyle, basit bir kıyafetle, basit bir tavırla sahip oldu. Onu, kendine aşık ettirmeyi iki günde sağladı...

Vestiyerdeki eşyaları kırıp döküyordum. Sakinleşmem gerekiyordu. Benim ne, beni bırakan, beni umursamayan Orkun'a, ne de annemin katilini bulmama yardım eden, psikopat Alkın'a ihtiyacım yoktu. Dolabımı hızlıca açıp kırmızı, derin göğüs dekolteli elbiseyi alıp hızlıca giyinmiş ve çorap çizmelerimi ayağıma geçirmiştim. Aynanın karşısına geçip, ağlamaktan morarmış yüzüme bakıp derin bir iç geçirmiştim. Önce bitkin göz altlarıma, kapatıcı sürdükten sonra, cansız görünümü engellemek adına birazcık da yüzüme yedirmiştim. Gözlerime, koyu bir göz makyajı yaptıktan sonra, Alkın'ın bana çok yakıştırdığı bordo rujun kapağından kurtulmuş ve dudaklarıma yedirerek sürmüştüm.

Ben güzel bir kızdım.

Beni göremeyenlerin aksine, güzel bir kız.

Saçlarımı da açıp, ellerimle dağıttıktan sonra, dağınık bir topuz yapmış ve hemen masanın üzerinde duran pırlanta kolyeyi takmıştım. Son kez kendime baktıktan sonra, arabamın anahtarını, telefonumu ve rujumu siyah çantama atıp, otel odasından çıkmıştım. Resepsiyondaki adam, çıkmadan önce beni beğeniyle süzmüştü. Ona fazla bakmadan, otelin hemen önündeki siyah arabama binmiş ve bara doğru sürmeye başlamıştım. Yol fazla uzun değildi. Uzun olsa da farketmezdi.

Gece benimdi...

Bara geldiğimde, arabamı rastgele park edip, güvenlikle konuşmadan içeri girmiştim. İçeri keşlerle doluydu. Bende bu gece onlardan olacaktım. Kafamı dağıtacaktım, belki de biraz dans edecektim. Barmenin karşısına oturduktan sonra, gözlerimi, yirmili yaşlarındaki, yakışıklı ve fazlasıyla havalı görünen barmene dikip ''En ağırından ver.'' demiştim.

Çapkınca sırıtıp, ''Elimde Gilbey's Cin var. Ama çarpabilir." dediğinde, "Yolla." demiştim.

Barmen, bana dediği içkiden koyup uzatmış ve "Yardıma ihtiyacın olursa buradayım." demiş ve başka biriyle ilgilenmeye başlamıştı.

İçkiyi bitirip, bir kadeh daha istemiş ve tekrar içmiştim.

Bar ne zamandan beridir yakıcı sıcak olmuştu?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Depresif.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin