Seve seve ölüyordu kadın, söve söve öldürüyordu adam

59 3 0
                                    

Seve seve ölüyordu kadın, söve söve öldürüyordu adam

Acımasızdı hayat, caniydi. Kırıcıydı. En çokta adaletsizdi. En çok istediklerin sahip olamadıklarındı. Hiç bir zaman olamayacaklarındı belki de.

Elindekilerle yetinmeyi bilmelisin diyordu; üsrekli ama gittikçe küçülen adam. O bilmiyordu ama bilemezdi de doyumsuzdu çünkü. Bir eş bir çocuk ve bir aile bile yetemezdi ona. Daha fazlası olmalıydı. Bencildi de biraz. Kendi mutluluğu adına yapmayacağı bir şey yoktu. Huzur istiyordu adam; ama huzuru başka kollarda arıyordu. Sanıyordu bulabilecek ama her seferinde de tilki misali dönüp geliyordu canını yaktığı o kadına. Aslında güçlü kadındı, zekiydide. Ufak tefekti ama kalbi büsbüyüktü, adamın tam aksine. Ama herkes gibi karşı koyamadığı biri vardı karşısında. Ne yaparsa yapsın geldiğinde kol kanat geriyordu. Bazen sarıp sarmalıyordu da. Dedim ya zekiydi işte ama adamın karşısında sevdiği o masum duyguların saflığına bürünüyordu. Kanıyordu her seferinde. O kocaman adamın küçük kalbine ne yapsa giremiyordu. Zamanında girmiş olsa da çıkması pek zaman almamıştı. Kocaman kalbini ikiye bölmüştü bir parçasını çocuğuna, bir parçasınıda o adama adamıştı. Ne yaparsa yapsın geri alamamıştı adamdan.

Adamın kalbine her gün girip çıkanların hadde hesabı yoktu. Çoğu zaman kalbine değil yatağına giriyorlardı zaten. Her seferinde huzuru buldu sanıyordu adam. Gün doğduğunda dank ediyordu 'huzur bu değil' diyordu demesine ama, her sabahın gecesinde sandığı huzra koşuyordu. Aradığını bulacağı yer belliydi ama kabullenmiyordu. Canı her yandığında koştu kadına. Suratını ellerinin arasına alarak avutuyordu kadın. Başka tenlerin izlerini silmeye çalışıyordu tüm çabasıyla. Ama ne yapsa nafileydi, yaranamıyordu ki. Kadın canı yandığında koşamıyordu adama. Çünkü canını yakan hep o adamdı. Avutsun istiyordu, saçlarını okşasın iki tatlı söz etsin avunurdu zaten, çok fazla şeyde beklemiyordu. Fazla geliyordu adama; okşayacağı o kadar saç varken vakit ayıramıyordu, bulsada avutmak yerine daha da yakıyordu canını… Diz çökütüren değil diz çöken olmuştu zamanla.  

Mavi KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin