Her şeyi sevdim ama şu beyazı sevemedim

76 3 0
                                    

Ölümle ilk tanışmamdı. Pek memnun olmamıştım. Hastahane koridorlarında dizlerimin üzerine yığılıp hıçkırıklara boğulmamın sebebi olmuştu. Nasıl memnun olabilirdim ki? Hayatta beni tek kollayan, herkesten çok düşünendi o. İki beyaz arasında geçmiş bir ömür ve on üç yaşında gelinlik giydirilmiş küçük bir kız. Beyazı hiç yakıştıramadım ben sana. Gelinliği bilmem ama kefen yakışık almamıştı senin teninde. Sevemedim ben bu beyazı.

Diriyken cehennem adaletsizdi. Onun kaderiydi halasına anne demek. Üç çocuk getirmişti hayata. Kocasının ölümü üzerine hem ana hem baba olmuştu o heybetli kadın. Güçlüydü, yıkılmazdı nasıl olsa. Ama elbet evlat acısı yıkmıştı o heybetli kadını. Gencecik oğlunu kendi elleriyle vermişti toprağa. Toprağı açıp içinden çekip almak isteyecek kadar yıkmıştı. Güçlüydü o kadın. İki kızı kalmıştı onu ayakta tutan. Sonra torunları sonra torunlarının çocukları... Nasılda kalabalıklaşmıştık öyle. Dert üzerine çile çekerek öyle ya da böyle gelmişti yolun sonuna. 'Oğlum çağırıyor' derdi. Sıra ondaydı. Can suyunu verdikten sonra yummuştu gözlerini. Bırakıvermişti daha küçücük olan beni. Onlarca insanı ağlatmıştı. Oğlunun hasretine o kadar dayanabilmişti. Yıllar sonra oğlunun yanında uyuyabilecekti. Giderken bir gülücük bırakmıştı. Göçüp giderken bile mutlu olmak için bir sebebi vardı onun.

Nasıl da yanımdadır şuan. Ben aynı acıyla hıçkırıklara boğulurken nasılda siliyordur gözyaşlarımı. Ah be kadın biraz daha doysaydık sana? O kadar çok mu özlemiştin oğlunu. Gel yine sinsin kokun. N'olur.

"beyaz güzel, melekler beyaz.

                             beyaz kötü, kefen beyaz"

Mavi KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin