Gozlerimden yaşlar usulca akmaya devam ederken o sadece dikkatle bana bakıyordu. Demek ki Tolga bu yüzden tereddutteydi. Üstelik bana bildiği halde söylemedi! Bakislarimi hızla Tolga'ya çevirdim. Bana suçlu bir çocuk gibi bakıyordu. Ve bana böyle bakmasindan sinir oluyordum!
"Ooo. Güneşin kızları olarak bu seneye mi katılıyoruz?"
Tanımadığım, masada oturan bir görevli şaka, soru ve alay ile konuşmaya başladığında ellerimle yaslarimi sildim ve burnumu çekerek kendimi toparlamaya calistim. Yüzüme de yalanci bir tebessüm yerlestirdim.
"Ben hariç diğerleri katılıyor, evet"
Arkamı döndüm ve kimsenin birşey demesine izin vermeden odadan çıktım. Hızlı adımlarla yürürken,koridorda yankılanan topuklu ayakkabimin sesi beni rahatsız etmeye yetiyorda artıyordu bile. Asansör düğmesine hiç durmadan basiyordum. Gözlerim tekrar dolmaya başlarken asansör yardimima yetişmiş gibi tam zamanında gelmişti. Asansörün kapısı açıldığı an iceri girdim ve '0'ı tusladim. Kapı tam kapanacakti ki biri kapının arasına ayagini koydu ve kapının kapanmasina musaade etmedi. Kapi tekrardan açıldı ve içeri o girdi. Asansör kapısı kapanırken en uç köşeye çekildim ve o burda değilmiş gibi davranmaya gayret gösterdim. Asansörün birden durmasıyla tuşların üzerinde olan ekrana baktim. Asansör 5. Kattan 4. Kata incekken durmuştu ve bunu yapan kişi Berk'ti.
"Napıyorsun?"
"Nasılsın?"
"Asansörü çalıştır"
"İyi misin? Gorusmeyeli"
"Burda kalmak istemiyorum"
"Hiç degismemissin"
"Asansörü çalıştır"
Sesimi hafif yukselttim ve tuşa basmak için harekete geçtim. Ancak bilegimin tutulmasıyla durdum. Uzun zaman sonra... Dipdibeydik. Çok yakın. Nefeslerimizin karıştığı an. Burunlarimizin birbirine değdiği an. Neredeyse öpüşecek kadar yakın...
"Seni özledim"
Fısıldadı. Benim hemen eridigim şekilde hemde. Gözlerimi birkaç kez kirpistirdim ve kendime gelip geriye adimladim. Histerik bir kahkaha attim.
"Özlüyorum"
"Buna inanmami falan mı bekliyorsun?"
"Burcu yapma"
"Bana kendini acındırma Berk! Ben mi yaptım? Ha?! Ne yaptım ben?! Hatirlarsan herşeyi yapan sensin"
"Bunu yüzüme vurmak zorunda mısın?"
"Niye? Canın mı yanıyor?!"
"Evet! Evet, yanıyor!"
"Anımsa Berk! Bizi ayıran, bu hale getiren sensin!"
"Ağlama"
Ağlıyor muydum?
"Lütfen ağlama"
Bana yaklaşmaya başladığında aglamam daha da siddetlendi. Gelip sarıldı bana. Huzur bulduğum kokusunu verdi uzun zaman sonra. Rahatladigim kollarını sardı bana. Ama bu benim daha da çok fazla aglamama neden oldu. Onu kendimden çekemedim. Kendimde o gücü bulamadım. O cesaret yoktu bende. Sadece onun bize yaptığı şeylerden sonra aciz bir şekilde sarıldım. Karşılık verdim.
"Biliyorum, suçluyum"
"Suçlusun"
"Ama affet"
"Olmaz"
"Anımsa Burcu. Canımı nasıl yaktığını anımsa"
Hızla ondan ayrıldım. Adeta ittim.
"Ben mi senin canını yaktım? Sen beni mahfettin Berk!""Tamam kabul! Ben yaptim herşeyi! Bizi ben yok ettim, tamam! Allah benim belami versin! Ama sen buna rağmen ertesi gün başkasının kollarına girebildin!"
Gözlerim büyürken onun dediği şeyi idrak etmeye çalıştım.
"Ne diyorsun sen be?!"
"Yalan mı?! O zamanda mı acı cekiyordun?"
"Laflarina dikkat et"
"Ben acimi yaşadım en azından. Kendim"
"Ben yaşamadım mı Berk? Sen ne biliyorsun da konuşuyorsun ha?!"
"Söyle bende biliyim o zaman"
"Kendime zarar vermeye kalktım. Ben intihar etmeye çalıştım"
"Ne?"
Sesi kisilmisti. Şaşkındı. Başka ne yapabilirdi ki?
"Eğer Tolga ve Hande o gün tesadüfen gelmeselerdi ben burda değildim. Basaricaktim ama onlar engel oldu!"
"Neden böyle birşey yaptın?"
"Çünkü dayanamiyordum. Bedenim bu kadar acıyı kaldiramiyordu. Eğer ölseydim kurtulurdum"
"Sakın böyle konuşma Burcu"
"Neden? Umrunda mıyım?"
Dudaklarimda hissettiğim dudaklarla gözlerim tekrardan irilesti. Bu özlediğim duyguydu. Özlediğim dudaklardi. Beni özlemle öpmeye devam ederken gözlerimi kapattım. Elleri belimde yerlerini alırken ona karşılık vermeye başladım. Ozlemistim bu dudakları öpmeyi. Ellerim ensesinde birlesirken beni asansör duvarina yasladi. Birbirine bağlı olan ellerim ayrıldı ve bir elim ensesinde kalırken, diğeri ile saçlarını karıştırmaya başladım. Sirtimi oksamasi hoşuma gidiyordu. Hep gitmişti. Okşamalarinin arasında, ara sıra sıkması inlememe neden oluyordu. Öpüşlerimiz daha sert ve tutkulu bir hale dönüşürken asansörün tekrardan çalıştığını hissettim. Ama ondan ayrılmaya niyetim yoktu. Onsuz kaldığım süre zarfında biriktirmiş olduğum özlemi gideriyordum. Kapalı gozlerimden hissettiğim ışık ile gözlerimi araladim. Asansör kapısı açılmış ve insanlar bize bakıyordu. Berk'i kendimden ittim ve nefesimi düzenlemeye çalıştım.