Arabayı hızla park edip camdan dışarı baktım. Evin ışıkları hala yanıyordu. Belli olmaması için arabanın farlarını kapattım ve direksiyonu sıkmaya başladım.
Gecenin bir yarısında sinirden ve öfkeden uyuyamamis ve buraya gelmiştim.
Kapıyı açtım ve arabadan indim. Hızlı, büyük ve sessiz adımlarla evin önüne geldim. Kapıya alacaklı gibi vurmaya başladım. Beklerken de kollarimi yukarı sıyırdım. Boynumu sağa ve sola oynattiktan sonra iyice ısınmış oldum.
Bir süre sonra kapı açıldı. Kapıyı açan kişi tabiki de Cankat'tı.
(Berk Cankat)"Berk? Senin ne işin var bu saatte burda?"
Dedi alayla gülümseyerek. Onun bu tavrı sinirimi iki katına çıkardı ve yüzüne yumrugumu geçirdiğim gibi yeri boyladi.Içeri girdim ve arkamdan kapıyı kapattım.
"Sen kimsin lan bana meydan okuyorsun?!"
Cankat'ın ayağa bile kalkmasına izin vermeden üstüne çıktım ve yüzüne ardı ardına yumruklarımı geçirmeye devam ettim.
"Birde Burcu'yla,"
Salak gibi gülmeye başladı.
"Kimsin lan sen?!! Kimsin de Burcu'yu bana karşı kullanıyorsun?!!!"
"Burcu..."
Ismini söylemesi üzerine adeta gözüm hiçbir şey görmez oldu. Onu yakalarindan tutup ayağa kaldırdım ve bir elimle yakasını tutarken diğer elimle bir yumruk daha geçirdim yüzüne.
"Burcu'nun adını bir daha ağzına almayacaksin!! Duydun mu lan beni?!"
Onu hızla ittirdim. Gücü yoktu ve yeniden yeri boyladı. Karnına sertinden bir tekme geçirdikten sonra hemen yanımda duran boy aynasında üstümü duzelttim.
"Bu seni son uyarimdi CANKAT!"
Kapıyı açtım ve geri kapatmadan evden hızla çıktım. Arabama binip evime rahat bir uyku çekmeye gittim.
BURCU
Sabah hazırlanıp evden çıktım ve yoldan geçen bir taksi bulup durdurdum. Berk'in(Cankat) ev adresini verdikten sonra cantamdan telefonumu çıkardım ve onu aradım ama cevap vermedi. Kaşlarim çatık bir şekilde yeniden aradım onu fakat yine cevap vermedi. Oysa bu sabah birlikte kahvaltı yapacaktık ve daha sonra beni sete bırakıp gidecekti. O çok iyi bir arkadaştı benim için ama Berk, onun bir oyun peşinde olduğunu ve onun inadına bütün bunları yaptığını soyleyip duruyordu. Bu konu yüzünden ilişkimizin bitmesinden korkuyordum. Zaten çıkan haberler yüzünden gerginlik yaşamıştık. Ancak ben daha da fazlası olsun istemiyordum.
"Geldik ablacim,"
Taksiciye parasını ödedikten sonra taksiden indim ve evin bahçesinden içeri girdim. Elimdeki telefonu çantama koyduktan sonra açık olan kapiyi gördüm. Kosarak oraya gittim. Yerde birkaç damla kan vardı ve Berk(Cankat) yerde yatıyordu. Ellerimi ağzıma kapattım korkuyla. Hemen yanına egildim.
"Berk,"
Dedim omzuna dokunarak. Yüzü dağıtmıştı resmen."Berk, uyan!"
*
Berk, yavaş yavaş gözlerini açtı ve etrafı inceledi. Hareket etmeye çalışınca acıyla inledi. Olduğu yerde olduğu gibi durdu ve tamamen uyandı.