HEYOO. BU BÖLÜM BENİM ANLATIMIMDAN OLUCAK. BEĞENİRSİNİZ UMARIM.
18 şubat
Hailey 45 dakikalık teneffüste çoğu zaman yaptığı gibi Robert ve Kendall ile birlikte spor salonuna indi. Çoğu kişi üçüncü ders sonrası olan 45 dakikalık teneffüsünü spor salonunda geçirirdi.
Hailey ve arkadaşları salona girdiğinde çoğu kişinin bakışları onlara yönelmişti. Her zaman olduğu gibi. "Hey, Baldwin!" diye seslendi birisi Haileyin arkasından.
Üçü de sesin geldiği tarafa dönünce karşılarında Justin Bieberi bulmayı beklemedikleri kesindi. Haileye seslenen Justinin ta kendisiydi.
Elindeki voleybol topunu göstererek sırıttı Bieber. Genelde hep tek takılırdı, kimseyle yakınlığı yoktu ama şu an arkasında Cody ve Katya da vardı. "Var mısın bir maça Baldwin?"
Herkes pür dikkat onları izlemeye başlamıştı. Okulun en güzel ve populer kızlarından Hailey Baldwin ve okulun en yakışıklı erkeği denilebilecek kadar yakışıklı, çoğu kızın peşinde koştuğu Justin Bieber. Bunu kaçıramazlardı.
Haileyin şaşırdığı belliydi. Sorarcasına Justine bakmaya başladı. Bieber ona doğru yaklaşıp tam karşısında durdu. İçinden kızın hızlanan kalbini duymaması için dua ediyordu. "Hadi ama Hailey." Gözlerini Kendall ve Robertin üzerinde gezdirdi, ardından kafasını arkaya çevirip Kylie ve Codye bir bakış attı. "Takımlarımız da hazır anlaşılan. Sadece bir maç."
Hailey omuz sikti. Voleybolda iyiydi ve kaybetse bile bunu takmayacağını biliyordu. Arkasında duran arkadaşlarına baktığında Robert onaylarcasına kafasını salladı. "Pekala." dedi Justine dönerek. "Bir maç."
Justin Haileyden uzaklaşıp Cody ve Kylienin yanına giderek sahadaki yerini aldı. Hailey, Kendall ve Robert de aynısını yaptı. Salondaki herkes tüm dikkatleriyle onları izliyordu.
Justin elindeki topu Haileye doğru fırlattı. "Bayanlar önden Baldwin." Hailey topu yakalayıp gülümsedi ve maçı başlattı.
◇
Haileyin takımı kazanmıştı ama Bieberin tüm performansını sergilemediği besbelli ortadaydı. Hailey onun bilerek kaybettiğinden şüpheleniyordu. Spor salonunda Kendall ve Robert birşeyler konuşurken, Hailey yanlarında durmuş bunu düşünüyordu. Neden Bieber bilerek kaybetsin ki? Gözü salonun diğer ucunda birşeyler konuşan Kylie, Cody ve Justine kayınca onlara doğru adımlamaya başladı.
Yanlarına varmaya 5 adım kala "Hey, Bieber." diye seslendi Hailey. Justin arkadaşlarına eliyle bir dakika işareti yapıp sırıtarak kıza doğru adımladı. Kalbi tekrar hızlanmaya başlamıştı. Ona bu kadar yakın olmak alışık olmadığı bir durumdu ve alışabileceğini de sanmıyordu. Hailey Baldwini her gördüğünde o aptal kabinin deli gibi çarpmaya başlayacağından emindi.
"Baldwin?" dedi kızın karşısında durduğunda. Hala sırıtıyordu.
Kız kollarını göğüsünde birleştirip şüpheyle Justinin suratına baktı. Yakından ne fazla güzel diye düşündü Justin.
"Bilerek kaybettin değil mi?"
İçinden küfretmeye başladı Justin. Eğer evet derse Hailey onun Drew olduğunu anlaya bilirdi. Kafasını iki yana salladı. "Sadece sen voleybolda fazla iyisin Baldwin. Jenner de öyle. O takım kaptanı, unuttun mu?" Ardından sırıtarak Haileyden uzaklaşmaya başladı. Daha fazla onun karşısında durursa pot kıracağından korkuyordu.
Hailey Justinin söylediği yalana inanmıştı. Doğruluk payı çoktu çünkü. Kendallın olduğu bir voleybol takımı asla kaybetmezdi. Kendall voleybol oynamak için yaratılmış gibiydi.
Yeniden Robert ve Kendallın yanına gittiğinde teneffüsün bittiğini gösteren zil çalmaya başlamıştı. Spor salonun çıkışına doğru yürürken Rob bir kolunu Haileyin, diğerini Kendallın omuzuna atarak "Güzel maçtı kızlar." dedi sırıtarak. Kendall da aynı şekilde gülerek kafasını aşağı yukarı salladığında, Hailey kafasında Justinin söylediklerini değerlendiriyordu. Sonunda kesinlikle Bieberin doğru söylediği sonucuna vardığında "Kendall sayesinde yine kazandık." dedi gülerek. Rob da gülünce, Kendall saçlarını savurarak "Tabiki." dedi dalga geçerek. Ardından o da gülmeye başladı.
Hailey bu ikisini çok seviyordu. Tek gerçek dostları onlardı. Gerçek Hailey Rhode Baldwini tanıyan ve seven sadece o ikisi vardı. Ve belki Drew de.