Hayatında bir şey bittiğinde,daha güzelinin başlayacağını,bir mutsuzluk yaşadığında,o mutsuzluğun ardında seni yeni bir mutluluğun beklediğini hep bil.Hiç unutma.
Çünkü her kötü olayın içinde bir ders, her dersin içinde hayatına açılan yeni bir kapı var.
-Arda Erel
*
~Umut
"Nisa,dikkat et," dedi Tuna,ama Nisa onu dinlemeden koşmaya devam etti.Önünde siyah-beyaz renkli,yavru köpeğin peşinden dikkatsizce koşuyordu.
"Bırak Tuna,düşünce dikkat eder," dedim gülerek. Avucunun içiyle enseme hafif bir şaplak attıktan sonra beni kolunun altına çekip kolunu omzuma doladı.
"O düşüp canı yanarsa,sen üzülmez misin?" dediğinde durdum. Tabikide üzülürdüm,neticede kardeşim sayılırdı. Kafamı aşağı yukarı sallayıp onayladım onu.
"Hah bende öyle olacağını bildiğim için önceden uyarıyorum,"
Haklıydı. Beni de uyarırdı.Tuna üzerimize titrerdi. Gören onu büyük sanabilirdi ama öyle değildi.Sadece yaşadıkları onu olgunlaştırmıştı.Yada bizim öyle düşünmemizi sağlıyordu.
"Şimdi gel de,şu fındık faresi düşüp canını yakmadan yakalayalım," dedi.Gülümsedim.
Küçük köpek yavrusunu severken aklıma gelen anıyla tebessüm ettim.Buruk bir tebessüm.
Çömeldiğim yerden ayağa kalkıp elerimi birbirine vurup silkeledim. Eve geldiğimizde bahçede duran köpeği görünce sevmeden edemedim. Yengem görse kızardı heralde. Eve doğru yürüyüp aralık kapıdan içeri girdim,Kadir abim benim için aralık bırakmıştı.
Mutfağa girdiğimde yengem yemekleri servis tabaklarına yerleştiriyordu. "Merhaba yenge," dedim gülerek.
"Ah,hoşgeldin canım,hemen ellerini yıkayıp gel yemek hazır," dedi o da gülerek.
"Nisa gelmedi mi?"
"Az önce mesaj attı,yoldaymış gelir birazdan."
"Peki," dedikten sonra mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldim.
Odama çıkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra siyah eşofman ve gri bir tişört giyip telefonumu elime alıp aşağıya inmeye başladım. Kapı çalınca son basamakları da hızla inip mutfağa doğru, "Ben bakıyorum," diye seslendim.
Kapıyı açarken önüme gelen saçlarımı geriye doğru ittirdim.Nisa tek kaşı havada bana bakarken kaşlarımı çattım. Bu da ne demek oluyor?
"Orda daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsun? Çekil de geçelim."
Geçelim?
Bakışlarımı yeni farkettiğim arkadaşına çevirdim. Mavi gözleri kızarmıştı. Ağladığı her halinden belli oluyordu. Sarı saçları gelişigüzel toplanmıştı.
Geçmeleri için kenara çekildiğimde önce Nisa geçti sonra da mavi gözlü kız geçti.
Salona girip masaya oturduğumda Kadir abim ve yengem çoktan oturmuşlardı. Yengem yemek servisi yaparken Nisalarda -mavi gözlü kızın adını bilmiyordum- geldi.
"Sedacım,hoşgeldin," Yengem ayaklanıp adının Seda olduğunu öğrendiğim kızla ilgilenmeye başladı. Ne ara tanıştılar acaba?
Sessizce yemeğimizi yemeye başladık. Herkes düşünceliydi. Yengem o saygı duyduğum pozitif enerjisini bize aktarmaya çalışsa da pek başarılı olduğu söylenemezdi.
Çatalımı masaya bırakıp,afiyet olsun dedikten sonra masadan kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN YILLAR
General FictionHer şey sürpriz bir partiyle başlamıştı.Dört çocuktan hiçbiri gecenin böyle sonlanacağını bilemezdi. Karış karış aranan bir şehir... Aradan geçen yıllar... Tesadüfler... Büyük karşılaşma... Dostlukla başlayan kardeşlikle harmanlanan dört çocuğun hik...