---bölüm 5---
- ya kızım neyin var senin? Bak bi şey var sen bana anlatmıyosun aşk olsun ama. Sahte sahte gülücükler dağıt sen. Ben yemem kızım. Hadi bak anlat valla bi şey demicem.
İlke bi an düşündü. Acaba anlatsam mı? -Derin, ben Mete'ye aşığım. Hani şu yakın arkadaşımız evet evet o. Aa evet sevgilisi var biliyorum. Ben de böyle bir yellozum işte. Hem kankasına hem de sevgilisi olan adama aşık olan bi yelloz.- yok hayır anlatamam asla olmaz. Derin ona kızmazdı. Hatta yargılamazdı bile. Dostuna destek olurdu. Ama anlatamazdı işte. Dostunun böyle biri olduğunu görmesini istemiyodu. Karşısındaki kıza ciddi ciddi baktı. Derin 6 yıllık dostuydu. Çok zor zamanlar geçirmişti. Tanıştıklarında ne kadar da yaralıydı. İlke ona merhem olmuştu resmen. Derdini kendi derdi benimseyip dostuna tüm samimiyetiyle yardım etmişti. Görünüşte derin uzun boylu yapılı güçlü bir kızdı. Ama kalbi o kadar kırılgandı ki. O görünüşün ardındaki kızı sadece İlke biliyordu. Derin'inde kendini çok iyi tanıdığını biliyordu. Bi şeylerin olduğunu hemen fark etmişti 3 sene önce.
- Aşkısı sana yalan söylemem biliyosun. Bak daha önce de konuştuk. Önemli bir şey yok. Konuşmak istemiyorum. Lütfen zorlama beni.
Derin pes ettiğini belli eder şekilde ellerini kaldırdı.
- tamam balım. Sormuyorum bak sustum. Mete nerde kaldı ya. Sevgilisi geldi kendi ortalarda yok. Selin kız nerde yavuklun?
- ya aradım ben arabayı park ediyor gelir şimdi.
Hah konuştu bal kabağı. Pis yelloz. Çirkin yelloz. Tamam çirkin değildi. Bu benim uydurmam. Lan kız aksine çok güzeldi bi de. Mete ağzının tadını biliyor. Ağzına sıçıyım onun. Kız yelloz da değildi aslında. Sinir edici bir şekilde çok da iyi bir kız. Hem güzel hem iyi. Tabiri caizse kız Victorya secret meleklerinden gibi. 1.75 boyunda kızıl yemyeşil gözler. 90-60-90 fizik. Metenin yaşadığı apartmana taşınmıştı 4 yıl önce. Büyük aşk öyle başlamıştı. Aslında yakışıyorlardı da Mete ölüp biteceğiniz yakışıklı bir erkek değildi ama karizmatik bir adamdı. Kara kaş kara köz boy pos maşallahı vardı. 4 yıl sonunda nihayet evlenme teklifi etmişti kıza. Yüzüğü kim seçti bilin bakalım?? Tabi ki gerizekalı ben. -allahım kalbim sıkışıyo. Bi de oturmuş bunların mutluluğunu fingirdeşmelerini izlicem şimdi.- içinden bunları söylerken Mete ile Kadir aynı anda gelmişlerdi kafeye. Kadir yine her zamanki gibi İlke'yi uyuz etmekle kutsal görevine başlamıştı.
- naber kız yerden bitme?
- ne olsun be Kadir senin kaybettiğin beyni arıyprum hala. Ama o kadar küçük ki bulamıyorum. Hoş görsem bile senin beynin olduğunu anlamayabilirim malum normal insanların sahip olduğu gibi bi beyne sahip değilsin.
- ya Kadir şu kız sana laf koyuyo ya her seferinde sen de ısrarla çabalıyosun ya. Seni gerçekten takdir ediyorum.
- mete bi kere de benim yanımda ol be. Şu kız senden cesaret alıyo. Götü yok kurulması çok derler ya bunun ki o hesap.
İlke tam ağzını açmıştı ki Derin kahkasıyla engellemişti onu. -ya tamam hadi birbirinize laf soktunuz. Bir haftadır görüşemiyoruz. Rezil etmeyin bu günümüzü hem düğünümüz var. Detayları konuşmalıyız.
Ah be Derin ah be kızım içimi parçaladın. Aşık olduğum adamın düğününü planlamamızı istiyosun. Sakin İlke bugünü atlat akşam var ya öpücem seni. Valla ödüllendiricem kızım seni. Al yine mala bağladım. Neyse derin nefes hadi bismillah.
Akşam eve geldiğinden İlke'nin üstünden tır geçmiş gibiydi. Yok yok hatta üstüne 40 kat gökdelen dikilmiş gibiydi. Düğünü planlamak ne ya bana ne be. Kendileri planlasın bana ne. 3 saat boyunca ağlamamak için kendini zor tutmuştu. Bir de üstüne Derin ona o kahverengi kocaman gözlerle bakıp nefes alıp bi şey demeden kafasını çeviriyodu. Dostuna anlatamamak daha çok yakmıştı canını galiba. Kendiyle yaptığı bu konuşmayı midesinden gelen gurultu kesmişti.
-Hah yine yemek yemeyi unuttum. Çok güzel. Bu stresle aslında kendimi bir yerde unutmamış olmamda iyi bir başarı aslında. Bakalım mutakta neler var.
Mutfağa gitti ve dolabının tam takır kuru bakır olduğu fark etti.
-hadi kızım hadi 3 gündür erteliyosun. Artık alışveriş yapmanın vakti geldi.
Arabasına atlayıp marketin yolunu tuttu. Bayılmamak içinde çikolatayı attı ağzına en azından bir saat daha idare eder dye düşündü.---
Umut sebze reyonunda kızı gördüğünde heyecandan market arabasını patateslerin olduğu çuvala çarpmıştı. Neyse kız bunu fark etmedi. 10 dakikadır kızı izliyordu. Şimdi de havucu koklamıştı. Havucu kim koklar ki? Kızın ilginç bir alışveriş anlayışı var. Sırayla domatesi, salatalığı, kabağı koklayarak poşete koymuştu. Sonra da havucu kokladı. Kendisinin 2 dakika da yaptığı sebze alışverişini kız 10 dakikadır yapıyordu. Sonra Umut'un aklına bi fikir geldi. Arabasını kızın olduğu tarafa sürerek ve piç bir gülümsemeyle yanına geldi.
-pardon rahatsız ediyorum ama domates alıcam. Geçen aldığımda çoğu çürüktü ve hamdı. Seçmeyi beceremiyorum. Acaba bana yardımcı olur musunuz?
Kız başını kaldırıp Umut'a bakmıştı. Gözleri ne kadar da güzel ulan kızın. Gülümsemişti bana. Oğlum çok güzel gülümsüyor be. Şimdi kesin çemkiricek bana geçen akşamı hatırlıcak. Kızıcak bana. Elinde ki patlıcan mı? Onu da mı kokluyodu?
-olur tabi.
Kız poşete tek tek kokladığı domatesleri koymaya başlamıştı. Ee kızmadı bu. Tanımadı mı? Oha lan ben unutulacak adam mıyım? Benim peşimden kaç kız koşuyo senin haberin var mı? Vay be oğlum sen bu hallere düşücek miydin?
-kaç kız?
-efendim?
-peşimden kaç kız koşuyo haberin var mı diye sordun ya.
Siktir. Sesli mi söyledi. Hay dilimi keçiler tepiklesin. Lan rezil oldum be.
- yok aslında böyle bir film vardı. Adam kıza -kaç kız peşimden koşuyo biliyo musun?- diye sorup sonrada marketin ortasında bıçaklayıp öldürüyodu.
- tam olarak nereye doğru koşmalıyım?
-nasıl?
- niyetin beni bıçaklamaksa diyorum nereye doğru kaçayım ki aklına gelen sahneyi gerçekleştirelim.
Yok ben malım ya. Uyduracak başka bir şey bulamadım di mi? Lan bari uyduruyosun niye katil yapıyosun adamı öpüyo de. Öpmek. Bu kızı öpse ya şimdi. Sonra da...
-neyse bu kadar yeter heralde sana. Hem arabanda bi kilo kadar daha domates var. Fazla olmasın çürürler sonra. Ayrıca izlediğin flimleri herkesle paylaşma. İnsanlar korkup senden kaçabilir.
Öylece kızın arkasından mal mal bakakalmıştı Umut. Gidp patates çuvalına mı girse nasılsa bi patates kadar beyni vardı. Yani beyni yoktu. Tam bir embesil gibi davranmıştı. Gözü arabaya kayınca domatesin olduğu poşeti gördü. Sessizce küfürlerini edip kasaya doğru ilerledi. Buradan gitmeliydi. Gerizekalılığına evde de devam edebilirdi di mi?---
İlke içinden kıkırdayarak uzaklaştı adamın yanından. Kafası güzeldi heralde diye düşündü. Acaba onu tanıdığını söylese miydi? Adamı daha önce birkaç kere daha görmüştü. 1.90 boylarında, esmer, kirli sakallı, simsiyah gözleri vardı. Spor yaptığı da belliydi kollar omuzlar heyt be. Kendinden emin tavırlar. Aman iyi ki belli etmedim. Götü arşı semaya ulaşmış zaten atmosfer dışına çıkarmanın gereği yok. Adam haklı da şimdi. Yakışıklıydı ama onun yanısıra aga o nasıl bir ses tonu be. Matematik anlatsa 3 saat dinlerim gözümü kırpmadan. Ki dayanma kapasitem 15 dakika. Yok yok belli etmemem iyi oldu. Ağlarken görmüştü zaten. Hayır arkadaş sen her ağlayan kızın peşinden mi gidiyorsun? Gidiyo mu acaba? Gider tabi zampara. Karı kız düşürecek ya. Ayy tövbe tanımadığım adama az önce içimden trip attım. Ama bu adam da normal değildi hani. O nasıl flimler izliyo öyle. Katil kızı bıçaklıyomuş falan. Sapık katil mi acaba? Beni de gözüne mi kestirdi. Bu takip etmesin şimdi. Sokağın köşesinde dalağımı deşmesin. Bak tedirgin oldum şimdi ha. Ya kızım dur be yazmaya başladın senaryoları. Hadi hadi açlıktan bayılmadan git eve.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ MÜ?
RomanceAsla yapmam dediği şeylerin en önde bayrak taşıyanı olan, aşktan yana şansı sifon çekilip lağıma gönderilmiş, kuruntular kraliçesi İlke ile çocukluk aşkı tarafından en yakın arkadaşıyla aldatılmış, şanstan yana nasibini bahtsız bedevilerden almış, f...