Takip

183 18 10
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım okurlarım. Destekleriniz için teşekkür ederim. Bu bölüm biraz Açelya ve Berk'e ağırlık vermek istedim. Umarım beğenirsiniz :) ..

İyi okumalar...

#Afra

Yankı'nın söyledikleri bir an kalbimin ritmini hızlandırırken , ne yapacağımı bilemedim. Kolumu kavradığı elinden nazikçe çektim. Kapıya kısa bir bakış attıktan sonra tekrar Yankı'ya baktım. Öyle güzel bakıyordu ki. Ona sarılıp bir daha ayrılmak istemiyordum. Daha yeni yeni kabuk bağlamış olan yaralarına çıkardım elimi. İstemsizce elim hareket ederken herşeyi unutmak istedim. Onun nişanlı olduğunu, bizim diye birşeyin olmayacağını, herkesin benim onun kardeşi olduğumu bildiğini, bizim sıradan bir ev arkadaşı olduğumuzu ve onun beni umursamadığını...
Herşeyi unutmak istedim. Sadece tek bir sefer.
Gözüm kapalı ve aklım ne kadar 'Hayır'diye haykırsada onu dinlemeden Yankı'nın yanağında dolanan elimi çenesine getirdim. Sanki yüzünün her bir karesini ezberlemek istermişcesine.
Son kişi bendim ha.
Bu evden gidecek olan en son kişi bendim.
Çünkü burası bizimdi. Bizim evimizdi. Onun hastanede yattığı günler gelince aklıma yanağımı bir damlanın yıkamasına izin verdim. Ne de çok korkmuştum karşımdaki adam için.
Bazen umursamazca, bazense kalbime işlercesine konuşuyordu. Ve öyle davranıyordu.
Ve işte bu huyundan nefret ediyordum. Çünkü bu beni ona daha çok yakınlaştırıyordu.
Bir saat vardı sanki kalbimin içinde. Yelkovanı Yankı'ydı. Ve ben onun peşinden ağır adımlarla sürüklenen bir akreptim.
Bana o yön verebiliyordu. Davranışlarına göre değişebiliyordum. Ama bana kötü davranması hiçbir zaman beni ondan vazgeçirmeyecekti. Sadece üzecekti. Ve bu , benim annemin benden istediği en son şeydi. Benim ise birinci sırada tuttuğum..

Elini yanağımda hissettiğimde nefesimi tuttum. Yanağımdaki ıslaklık Yankı'nın eline geçince, geri çekilmeye çalıştım. Ama eliyle kavradığı yanağımı bırakmadı.

"Aradım."

Birden sessizliği bozup konuşunca gözlerimi açtım. Neyden bahsettiğini anlamaya çalıştım.

"Ne? "

Şaşkınca sorduğum soru üzerine gülümsedi. Ama çok hafif bir gülümsemeydi bu. Belki görünmez bir gülümseme. Hayal olup olmadığından şüphe edebileceğim bir gülümseme.

"O gece. Seni aradım. "

Kaza yaptığı geceden söz ediyordu. Evet o gece beni aramıştı. Hemde bir çok kez .. Ama neden aramıştı?

"Neden aradın? "

Kafasını biraz yukarı kaldırıp, nefesini dışarı verdi. Başını iki yana sallayarak tekrar bana doğru eğildi.

"Açmadın. "

"Neden aradın Yankı? "

Gözlerimin içine baktı. Diğer elinide diğer yanağıma koydu.

"Oysaki açsaydın.. "

Diyerek sustu. Açsaydım neler olurdu? Beni neden aramıştı? Birden neden bu konuya geçmişti? Ve en önemlisi onun elleri benim yanaklarımda ve benim ellerim onun omuzlarına düşmüşken hiç de doğru olan bir pozisyonda değildik. Ellerimi omzundan çekerek nefesimi dışarı verdim. Söylemeyeceğini biliyordum. Geri çekilerek, yavaş hareketlerle odama çıktım.

-------

Kulaklığımı çıkarıp çantama koydum. Ağır adımlarla evin kapısının önüne gelerek, kapıyı açtım. İçeri şöyle bir göz gezdirdim. Alt komşunun kapısının üzerinde 'gürültü yapmayın' yazıyordu. Açtığım kapıyı sertçe ,fazlasıyla gürültü çıkaracak şekilde çarptım.
İbnelik.
Salona yönelecektim ki vicdanım beni durdurdu. Ya evlerinde bebek varsa. Tekrar kapıya gittim. Kapıyı açıp,
'Özür dilerimm'diye seslendim. Alt komşu kapıyı açıp bana terlik fırlatınca içeri kaçtım.
Tamam seslenmemiştim.
Azcık bağırmıştım.
Biraz haykırmışta olabilirdim.
Hönkürmüştüm lan resmen.

Bir An.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin