Eşsiz koku♡

92 12 16
                                    

Bir süredir  gözlemliyordum. Ve okunma sayımızın düştüğünü fark ettim. Buna benim bölümleri geç yazmam da bir etken. Fakat yazdığım bölüme  10 vote daha gelmezken , yeni bölümü nasıl yazabilirdim ki?

Bundan sonrası için en hayırlısı olsun.

Iyi okumalar :))))))

  Nutkum tutulmuştu. Merdivenlere çakılıp kaldım. İşini bitirin demişti. Ne demek işini bitirin?
Kahretsin?
Yutkundum. Ayaklarım sanki merdiven basamaklarına çakılı kalmıştı. Adım sesleri duyduğumda ,ayaklarıma sonunda söz geçirebilmiştim.
Adamlar görüş açıma girdiğinde hızla arkamı dönüp merdiven basamaklarını tırmanmaya başladım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Tek hedefim şu adamlardan kurtulmaktı. Merdiven basamaklarını bitirip, odama yöneleceğim sırada ayağımdan tutulup, yere çekilmemle çığlık attım. Bacağımda hissettiğim acıyla kendimi sıkıp,yüzümü buruşturdum. Adam saçımdan çekerek kafamı arkaya doğru yatırdı. Ağzını kulağıma getirerek fısıldadı.

"Nereye gidiyorsun sen?"

Saçımı çektiği için canım acıyordu. Çığlık atmaya başladım. Avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Beni merdivenlerden zorla çeke çeke sürüklüyorlardı. Merdiven basamağından her aşağıya doğru sürüklenmemde zemin sertçe bacağıma çarpıyordu. Ve bu her defasında daha fazla canımı yakıyordu. Bacaklarımın morardığına emindim.
Yankı'nın bağırışı , küfürleri kulağıma geldikçe daha fazla canım yanıyordu. Benim için birşeyler yapmaya çalışıyor ama buna izin verilmiyordu. En sonunda saçlarımın tamamının koptuğunu düşünmeye başlamıştım ki ,adam saçımı bıraktı. Ayağa kalkıcak mecalim bile kalmamış,kafamı direk yere serbest bırakmıştım. Hafif aralık olan gözlerimden bulunduğum yere baktığımda, ayakkabı burnu gördüm. Kafamı yavaşça biraz daha yukarı kaldırdığımda yaşlı adamın ayağının tam dibine atılmış olduğumu  fark ettim.
Içimden ağlama isteği gelince kendimi sıktım. Hani güçlü olan kız? Hani nerede o Afra? Kendimi zorlayarak kimsenin önünde eğilmemem gerektiğini düşünerekten ayağa kalktım. Yaşlı adamın karşısına dikildim. Yaşlı adamın yüzü kırışmaya yüz tutmuş, ama yanakları gergindi. Gözleri masmavi ve sert bakıyordu. Gözlerinin altındaki hafiften torbalar onun yaşlılığının bir göstergesiydi. Yeni traş olunmuş yüzünde ve siyaha boyanmış saçlarında gözümü gezdirdikten sonra yine gözlerinin içine baktım. Odada bir sessizlik hakimdi. Kimseden ses çıkmıyordu. Herkes olağan bir hamle bekliyor gibiydi. Kimdi? Bu adam Yankı'dan,Ilker'den,Berk'den ne istiyordu? Neden ellerinden herşeylerini alıyordu? Veya neden onlara kötü muamelelerde bulunuyordu?  Yada en önemlisi bu adam benden ne istiyordu? Yankı benim bu olaylara karışmamı kesinlikle istemezdi. Ama adam zaten Yankı'nın olaylara karışmamı istemediği için bana zarar veriyordu. Verecekti.  İşini bitirin demişti? Herşey bu odadamı olacaktı. Ya da filmlerdeki gibi kurbanlarını yanlarına alıp, bir depoda bağlayıp, yada bir ormana götürdükten sonra diz çöktürüp kafasına mı sıkacaklardı?
Hayır!
Ben bu kitap ve film senaryolarına kesinlikle inanmamalıydım. Buna izin vermeyecektim? Hem suçum neydi ki?
Tiksinerek,karşımdaki adamın yüzüne baktım.
Tıslayarak fısıldadım.

"Kimsin?"

Sert bakan mavi gözleri beni tarıyordu. Sorum üzerine gözleri yumuşadı. Ve yüzümü tebessümle inceledi. Elini yüzüme doğru yaklaştırmaya başlayınca refleks olarak kafamı geriye doğru ittim. Elini yanağıma koydu ve yana doğru kayarak,saç tutamımı okşadı. Ve saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
Ona anlamaz gözlerle bakıyordum. Her elini oynattığında nazik hareketler kullanıyordu. Elinin tenime değmesi  midemi bulandırırken kafamı daha fazla geriye doğru itmeye başladım. Tam yanağımı okşadığı eli çekilmişti ki ,önce bir ses ve ardından gelen acıyla çılık attım. Kafamı yana dönerken elim istemsizce yanağıma gitti. Az önce o adam bana tokat atmıştı.
TOKAT ATMIŞTI!
Sinirle kafamı çevirdiğimde Yankı'nın adamlardan bir şekilde kurtulup yanımızda bittiğini gördüm.

Bir An.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin