Bir An.

Kuzen

Afra ve Yankı arasındaki bağ nereye kadar bu şekilde ilerler bilmiyorum. Yoruma kitap hakkındaki önerilerinizi veya kitabın devamının nasıl olmasını istiyorsanız yazabilirsiniz. Kesinlikle değerlendiririm.

Iyi okumalar..

Her ne kadar gelmek istemesemde eve gelmiştik. Yankı beni takar mıydı? Tabiki de takmazdı.
Koltukta yatarken Yankı'nın dönmesini bekliyordum. En azından hastaneye götürmemesi konusunda ikna etmiştim.Beni koltuğa yatırdıktan sonra içeri gitmişti.
Elinde malzemelerle geri döndü. Koltuğun ucuna oturdu. Elindeki ağrı kesici kremin kapağını açtı. Bileğimi nazikçe tutarak,bacağımı bacaklarının üzerine aldı. Pantolonumu nazik hareketlerle yukarı doğru sıyırdı. Gerilen kaşları ve sertleşen bakışlarıyla korktum. Gözlerimi bacağıma kaydırdım. Etimin morardığını bazı yerlerinde yeşillikler ve bazı küçük yerlerinde de sanki çürümüş gibi siyahlıklar vardı. Normal karşılayarak kafamı tekrar yastığa koydum. Yankı'nın bakışlarını yüzüme çıkardığını hissetmiştim.

"Kalk."

Kafamı kaldırarak yüzüne baktım.

"Ne?"

Ayağa kalktı. Hızlı hareketlerle ayakkabılarıma doğru ilerledi. Ayakkabılarımı eline alıp geldi.

"Kalk Afacan."

Ben oturur pozisyona gelmiştim. Tam ayağa kalkacaktım ki havalanmamla kısa bir çığlık attım.

"Napıyosun?"

Ayakkabılarımı göbeğimin üstüne koydu. Masadan hiç zorlanmadan uzanıp telefonlarımızı aldı. Onları da tişortümün yakasını açıp içine attı. Gözümü pörtleterek omzuna vurdum. Telefonların camının soğukluğu beni ürpertirken bir yandan da Yankı'ya sövüyordum. Kapıdan çıkarken hala sırıtıyordu.

"Komik mi? Şerro."

Hayretle bana döndü.

"Şerro mu? Cidden mi?"

Dil çıkarttım.

"Ne dememi bekliyorsun?Annene mi sövüyüm?"

Güldü.

"Neden sövmeye ihtiyaç duyuyorsun afacan?"

Gerçekten ciddi ciddi soruşuna gülmeye başladım. O kafasını bana çevirdi. Bana bakınca rahatsız olarak gülmeyi kestim. Elleri beni taşımakla görevli olduğundan taksiyi durduramadı.
Bir küfür mirıldandiktan sonra arkadan bir taksi daha geldiğini gördü. Hızlıca beni önü doğru itti. Düşücem sanıp boynuna sıkıca sarıldım. Ayaklarım sallanınca taksi durdu. Benim ayaklarımla taksiye işaret veriyordu. Zeki çocuk!

"Söyleseydin ben el kaldırırdım. "

Sitem ettiğimde ağzını cevap vermek için açtı. Ama ağzını açıp kapattıkça dudakları yanağıma deyiyordu. Ne için bu kadar yakındı ki?

"Söylesem ellerini boynumdanda çeker misin peki? Beni kendine öyle bir çekiyorsun ki , yanaklarından dolayı konuşamıyorum bile."

Hızla ellerimi boynundan çektim. Gözlerimi etrafta gezdirirken ne saçmalayacağım diye düşünüyordum.
Ama saçmalayacak bişey bulamadım.

"Ahh! Bileğim çok kötü. Hastaneye götür beni."

Yada bulmuştum. Taksiye binip beni de içine oturttu.

"Ben seni şuan partiye götürüyorum."

"Partiye mi ? Bu kıyafetlerimle mi?"

Bana gözlerini devirdi.