Evsiz, Sakat, Aşık

44 8 3
                                    

Eveetttt. Buluşmanın zamanı geldii. Hayat herkese küçük küçük oyunlar oynar maalesef. Bu oyunlarda beni oyaladı. Umarım affedersiniz. Birçok okuyucumu kaybettiğimi biliyorum. Ama güzel ve özel bi eser ortaya koymaya çalışıyorum. Sizleri seviyorum. Umarım kitabımı takip etmeye devam edersiniz.

"Oğuzhan."

Rahatsızlanmış bir şekilde kıpırdanarak kendimi kucağından attım. Yere düşmemek için ayağımdan aldığım destek iki kat daha fazla canımı yaktığından inlemiştim. Yankı kolumu usulca tutup, beni kendisine yakınlaştırdığında ona yaslandım. Kendimi güvende hissediyordum. Oğuzhan da kimmiş be? Ah pardon kuzeniydi.

"Beni gördüğüne sevinmedin mi kuzen?"

Yankı suratına ibne sırıtışını takınarak elini uzattı.

"Neden sevin miyim kuzen ? "

Birbirlerine imalı sorular soruyorlar. İmalı imalı sırıtıyorlar. Sonrada hiç birşey olmamış gibi birbirlerine bakıyorlardı. Kuzeniydi doğru ya.

"Selam. Ben Oğuzhan."

Önüme gelen elle irkildim. Burnuma soksaydın. Dememek için kendime sahte bir sırıtış takındım. Oyunu onlar gibi oynamak lazım değil mi ama?

"Selam. Afra ben de."

Gözlerimin içine bakıyordu. Bu durumdan rahatsız olsamda pek takmadım.

"Bana çok tanıdık geliyorsun Afra."

Yankı'nın kendini sıktığını ona yaslandığımdan anlıyordum. Kasları gerilmişti diyebilirdim. Onu tanıyordum. Benimle konuşmaya çalışmasından rahatsız oluyor olmalıydı. Yada neden rahatsız olmalıydı ki. Nişanlıydı..

"İnsan insana benzer değil mi ama."

Ortamdaki sıkıcılığı bozmak adına küçük bir kahkaha attığımda Yankı'nın sert bakan gözlerini bana çevirmesiyle susmuştum. Tamam yani neden kızıyosun ki?

"Yankı, Afra kim kardeşim?"

Yankı, ben kimim güzel yüzlüm, elma yanaklım, pembe dudaklım, köprücük kemiklim, devâsal kaslım?
Gerçekten benim hakkımda ne diyceğini bende merak ediyordum. Bundan öncekilere kardeşim demesi kolaydı. Bizi tam olarak tanımıyolardı. Bizi tanıyanlara karşıda yalanımız sonradan ortaya çıkmıştı. İlker ve Berk de öğrenmişti. Açelya sayesinde Bengisu da. Gerçi Yankı hiç abim gibi davranmadığı için Bengisu ve diğerleri gerçeği bilse de sorun değildi.
Ancak şimdi karşımızdaki kuzenine Afra'da senin kuzenin benim bacım yıllar sonra bulduk onu. Bir fakirhaneden çektik kopardık. Bağrımıza bastık. Al sende bas. Diyemezdi herhalde. Değil mi? Diyemezdi yani.

Söz konusu Yankı olunca. Yapardı. Ama unuttuğum bir engel daha vardı pardon. Babası. Hatta büyük, tehlikeli, çirkin ve beni öldürmek isteyen bir engel.

"Okuldan kuzen."

Başını sallayıp bana bir bakış attı. Bende âniden gelen bileğimdeki acıyla yüzüne çığlık attım.
Yankı irkilip benden ayrılırken, ben çoktan ağlamaya başlamıştım. Yoktu böyle bi acı. Yerdeki küçük domuzu unutmuştuk biz tabii.

"İlkim! Napıyosun ama abicim?"

"Ne abisi be? Sen benim yakışıklımsın."

Yankı'nın siniri gitmiş olucakki. Gülerek kucağına aldı domuzu. Tabi acı çeken benim.

"Sen ne tatlı bişeysin öyle ya?"

Oğuzhan'ın da Ilkime yönelmesiyle , daha şiddetli ağlamaya başladım. Burda ilgiyi görmesi gereken kişi gerçekten ben değil miyim?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir An.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin