İYİ OKUMALAR.OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUZZ..
Her ne yaşamış olursa olsun asla yılmayan, yıkılmayan bir kadının kızıydım ben. Ceyda Duman'ın kızıydım. Ne olursa olsun hep annemin yolunda gitmeye and içmiştim ben. Çünkü biliyorum eğer her şeye annemin baktığı gibi bakarsam hiç yılmayacağımı.
Birden aklıma annemin o güzel yüzü gelince gözlerimin dolmasına engel olamadım. Gözleri, o herkesin hayran olduğu gülüşü, en önemlisi de asla kendinden taviz vermeyen duruşu. Odamda ki masanın üzerinde duran annemin resmini alıp sarıldım. 'Annem. Keşke burada olsan. Keşke bana sarılıp kızım desen.' Artık kendimi durduramıyordum. Bağırarak ağlıyordum. 'Neden. Neden beni yalnız bıraktın anne? Artık yoruldum. Seni çok özlüyorum.' Ben böyle bağırdığım sırada içeri telaşlı bir şekilde Ezgi girdi. 'Eliz ne oldu? Neden ağlıyorsun?' Ezgi ben annemi özledim' dediğim sırada Ezgi de bana sarılıp ağlamaya başladı. 'Eliz lütfen yapma. Bak biliyorum çok zor olmalı. Ama ölen birini geri getiremezsin. Hadi bak annen böyle ağladığını görürse ne kadar kızar sana. Lütfen toparlan. Zaten birazdan pastaneye gideceğiz. Böyle gözlerin kızarmış gidip dikkatleri üzerine toplamak istemezsin değil mi?' dediğinde onu onaylarcasına kafamı salladım. Bulunduğum ortamda dikkatlerin üzerimde olmasından hoşlanmıyorum. 'Tamam ben hazırlanayım o zaman.' 'Tamam canım.' Ezgi odadan çıkarken ben de üzerimi giyinmeye başladım.
Ezgi ile yürümeye karar verdik. Çünkü hava harikaydı. Pastaneye geldiğimizde içerisi fazla kalabalık değildi Allahtan. Biz çalışırken içeri muhtemelen bizim yaşlarımızda, herkesi hayran bırakacak güzellikte olan bir kız girdi. Neden dikkatimi çekti bilmiyorum. Gidip güleryüzle 'Hoşgeldiniz. Ne alırdınız?' dediğimde kız dikkatini bana verdi. Baktığımda ağladığı her halinden belliydi. Ne oldu diye de merak etmiştim açıkçası. Kız 'Bana su getirir misiniz?' dedi. 'Tabi efendim.' diyip gittim. Suyu getirdiğimde kızın ağladığını gördüm. 'Şey suyunuz efendim.' dediğimde kız hemen gözyaşlarını sildi. Ben tabi sormadan dayanamadım. 'Oturabilir miyim?' 'Şey tabi' 'Biliyorum. Haddime değil ama çok üzgün görünüyorsunuz. Yapabileceğim bir şey var mı?' 'Anlayışınız için teşekkür ederim ama bana kimse yardım edemez.' dedi kibar bir şekilde. 'Oh peki. Tekrar kusura bakmayın ben merakıma yenik düştüm. Bu arada ben Eliz' dedim elimi uzatarak. O da anlayışlı bir şekilde elimi sıktı. 'Ben de Cansel. Bu arada teşekkür ederim. Biraz olsun moralimi düzelttiğin için' 'Rica ederim. Ben burada çalışıyorum. Yardıma ihtiyacın olursa gelebilirsin her zaman. ' Peki iyi günler benim kalkmam gerek' İyi günler' dedim ve gitti. Ezgi'nin yanına gittiğimde ' Kanka o kimdi?' dedi. 'O bir müşteri. Ağlıyordu ben de yardım etmek istedim' diyince 'Ee yardım edebildin mi bari?' ' Yani en azından moralini düzelttim' dedim. 'Merhametli yönünü konuşturmussun yine'dedi gülerek. Ben de güldüm 'hadi bak müşteri geldi ben siparişleri alayım'
Sabah uyandığımda okulun olduğu aklıma gelince hemen hazırlanmaya başladım. Dün Ezgi'yle iş çıkışı direk eve geldik. Çünkü fazlasıyla yorulmuştuk. Bugün Adar bizi alacaktı evden. Çünkü bize bahsettiği kızı gösterecekti. Bu durumu Ezgi'ye ilk anlattığımda 'Helal olsun be kardeşime. Aşkını buldu sonunda!' diye yüksek sesle
gülerek. Ben hazırlandıktan sonra aşağıya indim. Mutfağa girdiğimde Ezgi kahvaltı hazırlıyordu. Onun yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra masaya geçtim. 'Günaydın' dedi o da bana. Kahvaltımızı bitirdikten sonra evden çıktık. Adar bizi kapıda bekliyordu. 'Oo günaydın prenseslerim' dedi bize sarılırken. Biz de aynı anda 'günaydın' dedik. 'e Adar heyecanlı mısın?' dedi Ezgi. 'Of hem de nasıl. Onu göreceğim için sabah alarmsız uyandım resmen' 'O kanka bunda durum vahim' dedi Ezgi bana bakarak. 'Neyse hadi gidelim geç kalmadan' dedim. Ben öne Ezgi de arka koltuğa yerleşince Adar okula doğru sürmeye başladı.
Okula geldiğimizde ben Adar'ın bir koluna, Ezgi de diğer koluna girdi. Biz öyle yürürken Adar 'Kızlar orda oturuyor. Of allahım ne güzel bir varlıktır bu ya. Afet-i devran resmen' dedi heyecanlı bir şekilde. Biz Ezgi'yle Adar'ın baktığı yere baktığımızda hafif bir şaşırdık. Çünkü Adar'ın gösterdiği kız dün pastaneye gelen kızdı. Adı neydi ha Cansel. Biraz daha yakınlaşınca oraya daha da emin oldum bu oydu. Demek Adar'ımızın kalbini çalan güzel sensin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN IŞIĞI
Teen FictionDaimi bir sevgidir ki insanoğlunun iradesini yücelten.. O, yıllar boyu tapacağına inanırmışçasına sevginin peşinden koştu. Hayır hayır,bu tam olarak sadece aşktan ibaret değil ; Dört duvarla çevrili sıcak bir odada o, annesi ve babasıyla beraber bir...