Aradan bir hafta geçmişti. Meleğimle bir güzel hafta daha. nerden bilebilirdim son güzel günler olduğunu. Meleğimi bir daha göremiyeceğimi. Onun o güzel kokusunu, Sıcaklığını son hissedişlerim olduğunu.
Haftanın son günü Meleğimi okuldan alınca hem haftanın stresini atsın hem de biraz eğlensin diye Sinema ya götürdüm. Sinema çıkışı çok mutluydu. Okadarki Hareketlerinden okunuyordu sevinci. Bir o tarafa koşuyordu bir bu tarafa, yolda zıplayarak ilerliyordu.
Ondaki bu mutluluğu görünce içim sevgiyle dolup taştı, benim eski çok eski çocukluk günlerim geldi aklıma. Ailemin yanımda olduğu günlerdi bunlar çünkı en son ozaman mutlu olmuştum. Onların varlığıyla huzur bulduğum zamanlar, Babamın başımı okşayıp şefkatle gözlerime baktığı günler, Kız kardeşimle bahçede oynarken düşüp kanattığım dizimi göstermek için ağlayarak Annemin yanına gittiğim zamanlar. Annem o yarayı görsede bir an da iyileştiremicekdi evet ama o görünce kendimi emniyette hissediyordum merhemleyip üfleyince sanki dünyanın en iyi Doktoru tarafından iyileştirilmiş oluyordm. Bir daha o yaranın acısını hissetmiyordum çünkü onu Annem sardı.
Evet Meleğim haklıydı şimdiye kadar Anne sevgisinden uzak yaşamıştı. O bu güzel duyguların hiç birini tatmamıştı. Ama kararlıydım Belki Meleğimin öz Annesi değildim ama Ona Anne eksikliğini hissettirmemek icin elimden ne geliyorsa yapacaktım. Artık cok daha dikkatliydim.
Bende arada kafa dağıtıp mutlu etmek için Meleğimi böyle gezdirmeye karar verdim.
Uçmayı yeni öğrenmiş bir kuşun heyecanıyla koşuşan Meleğimin elini sıkıca tuttum ve;
- Ne dersin Kuşum yarın senle yeni açılan Avm ye gidelimmi hem sana kıyafet alırız ?
- "Yaşaşın gerçekden gidermiyiz: dedi el çırparak.
- "Tabiki yarın kahvaltıdan sonra istersen gideriz" dedim gülerek.
Bu fikre çok sevinmişdi. Uzun zamandır onunla dışarıda birşeyler yapmıyorduk. Bu bana da Biraz iyi gelirdi.
Zaman zaman gülerek konuşmamıza devam ettik ve nihayet eve gelmiştik. Aslında Meleği arabamla alabilirdim ama mesafe çok değildi ve yürümek hoşuma gidiyordu.
Eve girince ilk olarak Meleğimin ödevlerini yaptık daha sonra ben yemek hazırlamak için mutfağa girdim Meleğimde bana yardım etmek için hemen peşimden koştu ona diktiğim minik önlüğü giydi. Ve şirinlikle ;
- Bende yardım edebilirmiyim dedi
Bende ufak işler verdim ve o uğraşırken kendi işimi tamamladım. Yarım saat sonra Yemek masasına geçip yemeğe başlamıştık. Melek yemek arasında hiç beklenmedik bir sırada;
- Betüş ben Caferi, Nenemi, Dedemi, Ve eski evimizi çok özledim dedi. Hafif dudak bükere neden onları göremiyorum artık. Çok özledim Beni yarın Dedemle Nenenim yanına götür olurmu? Ondan sonra gidelim Alışverişe?
Allahım bu kız bu kadar şeyi nasıl düşünüyor yaşı kaç daha böyle hen olumlu hem de karşısındakine uygun olan düşünceleri bir an da ortaya atıyor. Okulda da ögretmeni daha ilk toplantıda:
- Melisa yaş itibariyle Küçük olmasına rağmen çok olgun. Okulda da buna uygun davranışlar sergiliyor. Hatta kendinden büyük arkadaşları kavga etse hemen iki tarafında ortasını bulup kavgayı sonlandırıyor demişti.
Bunları düşünürken sofra da olduğumu unutmuşum haliyle yemek yemeği de bırakmıştım. Meleğin sesiyle kendime geldiğimde tabağındaki yemeğin çokdan bittiğini gördüm.
- Betüş seni üzecek birşey söylemedim demi ? Eğer istemiyorsan gitmeyelim yarın.
-Hayır güzelim bende òzledim yarın ilk iş onları ziyaret ederiz sonra da beraberce alışveriş yaparız dedim göz kırparak o da tamam dedi ve sofradan kalkdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennet Kokulum
Genç Kız EdebiyatıHayatta yalnız kaldığınız oldumu hiç... Tek Başınıza, başınızı yaslayıp sıcaklığını hissedebiliceğiniz kimse olmadığı zamanlar mesela.. Derdinizi paylaşıp Acınızı hafifledecek kimse olmadan. Aileniz Sevdikleriniz olmadan. İşte Betül bunların zorlu...