Herşey okadar hızlı gelişiyorduki ne engel olabiliyordum, ne de uzaklaşabiliyordum. Adeta donmuştum. Napıcamı bilmez bi şekilde olanları izliyordum. İki siyah Arabadan inen takım elbiseli dört adam hızla öndeki araca doğru ilerlediler ve kapıları açıp arabanın içine bir el ateş ettikden sonra ön koltukda oturan biri bayan iki kişiyi kollarından sürükleyerek kendi araçlarına atarak bıraktılar. Kadın sanki arabadan uzaklaşmak istemiyordu, sanki arabada bırakmak istemediği birşey vardı ama nafile. Adamlar frene basıp hızla gözden kayboldular.
Olaylar bitince insanların sesleri yükselmeye başladı kimi "Hemen Polisi arayalım" derken kimi de "Bu işe bulaşmam" diye söyleniyordu. Ama bunlar benim umrumda değildi, benim kulaklarım arabanın içinden gelen minik sese odaklanmıştı. Yavaş adımlarla arabaya yaklaştığımda yanılmadığımı anladım.
Evet arabanın içinde küçük bir kız bebek vardı. O masumane bakışları görüpde etkilenmemek imkansızdı. Âşağı yukarı bir yaşlarında olan kız şaşkın gözlerle hem yanında duran cansız bedene bakıyor hemde ağlamaya devam ediyordu. Bu manzaraya daha fazla dayanamayıp kızı kucakladım ve eve doğru yönelip yürümeye başladım.. yaptığımın akıl kârı olmadığını biliyordum ama kimin umrunda.. o Gözler tıpkı benim kız kardeşim gibi bakıyordu..
Hayat benim kız kardeşimi aldı ama belkide bu bebek benim kardeşimin yerini doldurabilirdi...Eve vardığımda bebeğinde omzumda uyumuş olduğunu anladım hemen odama çıkıp bebeği yatağıma yatırdım ve izlemeye başladım. O kadar masum uyuyorduki azönce yaşanan olaylar dan bi haber idi.
Altın sarısı saçları ve masmavi gözleri vardı.
Hemen telefonumu alıp en cok sevdiğim arkadaşımı aradım. Bi kaç defa caldıkdan sonra karşı tarafdan " Efendim" kelimesini duyunca hal hatır sormadan olan biteni anlattım. Kübra hiç konuşmadan beni sonuna kadar dinledi. Ama sonra kendini tutamadi ve:
- Betül sen ne yaptın Allah aşkına o bebek kimin bebeği onun için kimler peşine düşücek bilmiyorsun bile yarın ilk işin bebeği karakola götürmek olsun. Dedi ama ben kendimi haklı çıkarmakda ve bebeği teslim etmeme konusunda ısrarlıydım..
- Hayır Kübra ne olursa olsun ben artık kararlıyım bu bebek benim can yoldaşım olacak. Hem arabadan indirilen iki kişi Bebeğin Anne ve Babası olmalı e onlar da gittiğini göre benden kim hesap sorabilir. Dedim.
- Ben karışmam Betül ya yarın o bebeği polise teslim edersin ya da akşam ben polisle kapına gelirim.. Dedi yapardı biliyorum
Kübranın beni korumak istediğini fatkımdaydım ama bu bebek tahmin edemiceğim şekilde beni kendine bağladı okadar sıcaktıki..
Kübrayı daha fazla konuşturmadan telefonu kapadım ve Bebeğin yanına uzandım ama artık ona bi isim vermenin zamanı gelmişti... biraz daha masum suratını izleyince aklıma melekleri andıran yüzünden dolayı ona "Melek" demek geldi evet bebeğin adı artık Melek olmuştu.EVET BU BÖLÜMÜDE BİTİRDİK ARKADAŞLAR. :) BÖLÜM NASILDI ? YOKSA SİZ DE BETÜLÜN YAPTIKLARINDAN DOLAYI PSİKOLOJIK DESTEĞE İHTİYACI OLDUĞUNUMU DÜŞÜNÜYORSUNUZ..
KİTABIMIZIN TATLI VE SEVİMLİ KAHRAMANINA ÇOK SEVDİĞİM MELEĞİMİN İSMİNİ VERDİM UMARIM SİZDE BEĞENMİŞSİNİZDİR..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennet Kokulum
ChickLitHayatta yalnız kaldığınız oldumu hiç... Tek Başınıza, başınızı yaslayıp sıcaklığını hissedebiliceğiniz kimse olmadığı zamanlar mesela.. Derdinizi paylaşıp Acınızı hafifledecek kimse olmadan. Aileniz Sevdikleriniz olmadan. İşte Betül bunların zorlu...