Aradan üç ay geçmişti...
Eski Mahallemde, Kendi küçük evimde oturmuş boş boş dışarıyı izliyordum. Güneş Bulutların arkasına saklanmış etrafı da yüreğim gibi bir hüzün kaplamışdı. Aklım üç ay öncesindeydi.
Yengem ve Amcamı Daha önceden satın aldıkları mezara defnettikden sonra oralarda daha fazla duramayacağımı anladım ve Caferin veya bir başkasının uyarılarını dinlemeden Meleğimide aldım Babamdan kalma evime geri döndüm.
Eski Mahalleye dönünce Kübra da benimle eve gelmiş ve bana teselli olmuşdu. Ama sonunda onunda tatili bitmiş ve Okuluna geri dönmüştü.
Nihayetinde Meleğimle başbaşa kalmışdık. Buraya geldikden bir ay sonra Melek evde sıkılmaya başladı. Onu bir şeylerle meşgul etmenin yollarını bulmalıydım. Ama neyapabilirdim. Okula gitse daha okul yaşı gelmemişti. Anaokuluna da göndermek istemiyordum. Benim için o daha çok kücükdü. Allahdan Kübra yanımdaydıda bir yol göstermişti.
Bunları düşünürken Telefonun melodi sesiyle kendime geldim. Uyuşuk bir halde yerimden kalkdım masanın üstünde duran telefonu elime aldığımda ekrana baktım. En büyük destekcim Hızırım arıyordu. Ee iyi insan sözünün üstüne gelirmiş. Daha fazla beklemeden telefonu cevapladım.
- Efendim Kübram.
- Neyseki artık sesin daha iyi geliyor bayan. Dedi her zamanki gibi neşe doluydu.
- Ah Kübra bi selam vermeye alışamadın gitti. Şu telefonu açınca bir defa da Selamını duyayım nolur. Dedim
- Yok yok vazgeçtim sen bomba gibi olmuşsun baksana yine eski Betül olmuşsun tamam hocam öyle yaparım bundan sonra.
- Nasılsın napıyorsun canım bu gün okul yokmu bu saatte hayırdır?.
- Yok canım ders boşdu bende seni merak ettim bi arayayım dedim işte nasıl gidiyor.
- Aynı Kübücüm sen burdayken nasılsa şimdide öyle.
- Ama iyiye gidiyorsun dimi. Bak iyi yönden düşün Meleğin yanı başında ya o olmasaydı.
- Aman Kübra ağzını hayra aç. Hadi hadi Meleği alma zamanı yaklaşıyor geç kalmayayım. Sonra görüşürüz.
- Tamam canım hadi benim içinde öp Meleği görüşmek üzere Allaha emanet.
Konuşma bitmişti. Hemen kalkıp hazırlandım örtümü ve Feracemi giyip Dışarı çıkdım.
Evet Kübranın da tavsiyesiyle Meleğimi Ana okuluna vermiştik. Henüz 3 yaşındaydı. Ben vermemekde direndikce Kübra:
- "Saçmalama ne küçüğü Hem Melek Yaşından çok daha olgun, üstesinden gelir. Ne yani akşama kadar seninle evdemi oturacak ona da yazık" Dedi ve beni ikna etti.
Meleği evin yakınında ki bir Anaokuluna yazdırmışdık kendi sıkıntılarım bir kenara onun da eğitimi düşünmem lazımdı.
Anaokuluna geldiğimde kapıdan çıkan çocukları gördüm. Çıkış başlamışdı anlaşılan. Yaklaşıp Meleğimin adını söyledim.
- Melisa Güven. Diyebildim çünkü Meleğimin kimliğindeki ismi bu idi. Bazı yerlerde bunu kabullenmem şarttı. Biraz sonra Meleğim geldi kapıda beni görünce herzamanki gibi koşarak boynuma sarıldı. Bende kollarımı etrafında doladım. Sonra elini tuttum ve eve doğru yöneldik.
- Benim prensesimin günü nasıl geçmiş bakalım bu günde güzel şeyler öğrendinmi Balım.
- Hı hı bu günde çok güzey geçti günüm ama... Dedi ve durdu kafamı hafif eğip yüzüne baktığımda gözlerimde hüzün kıpırtılarını gördüm.
- Meleğim sen iyimisin bir sorunmu var. Melek biraz duraksadıkdan sonra.
- Hani geçen beni götüydüğün yer vardıya hani sen oyda huzuy buluyodn beni oyaya götüy oyda konuşalım. Bahsettiği yer sahildi çok bunaldığım bi gün Meleğiminde elinden tutmuş oraya gitmişdim. Ve herkesden uzak kuytu Bir köşeye çekilip orada denize derdimi anlatmışdım. Derdini suya anlatırsan eğer alıp gidermiş derdi Sultan yengem hep ben öyle yapmıştım. Şimdi Meleğimde oraya götürmemi istiyordu.
- Peki hadi gidelim bakalım canım dedim ve yönümüzü sahile çevirdik.
Yine o kuytu gözlerden ırak mekanımıza gelince durdum ve Meleğimin ne yapacağını izlemeye başladım.
Henüz üç yaşındaydı belki ama yaşından çok olgun davrandığı aşikardı. İleride özel okullara göndermek gerekirse hiç şaşırmam doğrusu.Meleğim benim elimi bırakmadan yüksekce bir taşın üzerine oturttu. Sonra da bana arkasını dönüp denize yaklaştı. Tıpkı benim o gün yaptığım gibi yapıyordu. Sonra duruşunu dikleştirdi ve benden gördüğü gibi başladı derdini suya anlatmaya:
- Bü günde günüm çok güzey geçti aslında. Arkadaşlayımla biyazcık tetsleştik ama Betüşün dediği gibi bunlay doğal şeyleymiş bizim ayamızda oluymuş. Ama benim sıkıntım bu değil. Evet akşama kaday aykadaşlayla güzeyce oynadık deys yaptık. Akşam olunca heykesin annesi geldi almaya ama beni almaya gelen yine Betüşdü.
Heykes kapıya gittiğinde Annesini göyüyo onunla sayılıyo ama benim Annem olmadığı için ben o duyguyu hiç yaşamadım.
Noluydu biy gün de ben aşağıya indiğimde annemi göyseydim ona sayılsaydım.
Biy gecede benim üstümü öytmeye gelen annem oysaydı. Bu gün öğyetmenim Anne sevgisini anlattı. Cennet Anneleyin ayaklayı altındaymış biz istesek onlay bize calayını bile feda edeyleymiş. Sonra ellerini açıp başını hafif semaya doğru kaldırdı ve "Ben de aytık annemı iştiyoyum noluy". Dedi- Meleğim bunları söylerken ben arkasında şok olmuş bir şekilde onu dinliyordum. En sonunda içimden birşeyler koptu sanki,
kendimi çok kötü hissettim.
Kalkıp sarılsam, yapamadım ilk defa kendimi Meleğime bu kadar uzak hissettim ilk defa Meleğime yabancı olmuştum.Sözleri biter bitmez arkasına döndü ve hemen koşarak boynuma sarıldı ağlıyordu. Okadar ki Göz yaşları başörtümü ıslattı:
- Betüş noluy bana kızma noluy. eğey bunlayı söylemeseydim çok üzülüydüm. Ben senide çok seviyoyum.
Ama annemi de istiyoyum çok özledim noluy aytık gelsin.
İnan bi keye göyüyüm bida istemiycem bi defa bana sayıysın. Noluy.Bu sözleri ağlayarak söylüyordu. O yüzden kesik kesik konuşuyordu çok net değildi ama ben hepsini anladım. Meleğime ne kadar sevgi şefkat de göstersem bi tarafı hep eksik kalacakdı.
Eve gittiğimizde saat epey geç olmuşdu. Meleğim de yol boyu ağlayarak geldiği için yorgun düşmüş uyumuştu. Onu yatırdım ama benim gözüme hiç uyku girmedi. Kübrayı arasam diye düşündüm. Ama saate baktığımda kötü bir fikir olduğunu anladım. Bende yatağıma girip şiir Defterimi ve Kalemimi elime aldım.
Dert dediğin nedirki,
Şu geçici dünya da.
Kederlerde bitmezmi ?
Sevdiklerimizin ömrü gibi.
Ya bizi yalnız bırakanlar,
Onlar Ölümü yaşayarak kaçtılar ardında bıraktıklarını düşünmeden.
Bizde yakında tadarız o kutlu duyguyu hüznü çok düşünmekden...
Gözlerim kapanmaya başlamıstı. Belki günün yorgunluğundan. Belkide aklımın yoğunluğundan. Daha fazla düşünmedim ve kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım...
UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. YILDIZIMI UNUTMAYALIM ARKADAŞLAR. FİKİRLERİNİZ BENİM İÇİN DEĞERLİ PAYLAŞİRSANIZ SEVİNİRİM...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennet Kokulum
ChickLitHayatta yalnız kaldığınız oldumu hiç... Tek Başınıza, başınızı yaslayıp sıcaklığını hissedebiliceğiniz kimse olmadığı zamanlar mesela.. Derdinizi paylaşıp Acınızı hafifledecek kimse olmadan. Aileniz Sevdikleriniz olmadan. İşte Betül bunların zorlu...