BÖLÜM 2

338 38 7
                                    

BERÇIN
"Evet çocuklar. Sizden istediğim şey, bu ders işlediğimiz konuları performans ödevi olarak hazırlamanız. 50 soru çözümüyle birlikte A4'lere yazılacak. Bunu grup çalışması olarak yapmanızı istiyorum. "

"Hocam," diyerek elimi kaldırdım. "Bu performanslar ne olarak geçecek?"

"Çoğunuz fizikten geçmekte zorlanıyorsunuz özellikle ilk dönem geçemezseniz 2. dönem geçmeniz daha da zor oluyor. Bu yüzden ilk dönemden performans notu verip işinizi kolaylaştırmak istiyorum. Siz de iyiliğimi karşılıksız bırakmayın. "

Çoğu kişi fizikten geçemiyordu evet ama ben kolaylıkla geçiyordum. Fizik en sevdiğim dersti. Bu performansa ihtiyacım yoktu aslında ama olsun benim için de ekstradan çalışma olurdu değil mi?

"Şimdi grupları açıklıyorum.
Berçin ve Burak-"

"Ne?!" dşye bağırdı Bora. "Hocam Berçin sınıf 1.'si, aha bu çocuk sonuncusu!" Anlaşılan Bora, sınıf 2.'si olmasını bahane ederek benimle ders çalışmak istiyordu.

"Bora lütfen itiraz etme. " dedi ve saymaya devam etti. "Selen ve Tuna. "

"Şey Berçin..."

Başımı kaldırıp gözlerimi kısarak Selen'e baktım. "Ne?"

"Tuna kim?"

Orta sıraların sonuna kaçamak bir bakış attım. Sonra sıramı karalarken "Şuradaki embesilin yanında duran çocuk. "

Zil çaldı. Burak denen çocuk hemen sıramın önünde durmuş "Çıkışta çalışmaya başlayalım mı?" diye sormuştu.

Bu kadar çabuk yanıma gelmesine Selen şaşırmıştı ama ben şaşırmamıştım. Zaten bu çocuk, daha bu sabah beni keserken yere düşen çocuktu. Keçeli kalemimin kapağını kapatıp kollarımı sırama dayadım. "Sana gerek yok. Ödevi ben yaparım ikimizin de ismini yazarım. "

Selen, bunu dememe daha çok şaşırmıştı. Bakışları bir bana bir Burak'a gidiyordu.

Burak'ın yüzündeki gülümseme solmuştu. "Nasıl yani?"

Bıkkınlıkla oflayıp saçlarımı kulağımın arkasına attım. "Kıt mısın? Gerek yok sana diyorum ben kendim yaparım. "

"Ama grup çalışması-"

"Uğraşamam kimseyle! Ben yaparım diyorum. " Ayağa kalkıp sınıftan çıktım. Kütüphaneye gidip ödevim için gerekebilecek kitaplara bakmaya başladım. Bir yandan da kulaklığımı takıp şarkıyı mırıldanmaya başladım.

"Bak dinledim seni
Dokunmadım sana
Dokunmadım kalan rüyalara"

Bir yandan da minik minik hareketlerle dans ediyordum. Bulduğum iki kitabı elime alıp boş bir masaya ilerledim minik adımlarla.

"Ufak tefek bir kaç sorun mu var
Geçer geçer
Zaman şu an yalan"

Büyük kitaplığın yanından geçerken bir anda Bora yana doğru edilerek fırladı. "Nerede unuttum kalbimi acaba? Ah nerede vah nerede?"

"Ay!" Minik bir çığlık atıp elimi kalbime koydum. Sinirle gözlerimi kapatıp derşn bşr nefes aldım. "Embesil ya!"

Gülümsemesi soldu ve bakışlarında merak uyandı. "Ne oldu? Korkuttum diye mi olmadı?"

Gözlerimi devirdim. "Bir de soruyor ya!" Oflayarak hızlı adımlarla masaya geçtim. Benim anlamadığım; bu çocuk ne ara kütüphaneye geldi?

Masaya oturmuşken o da yanıma oturdu. Tekrar gözlerimi devirdim. "Bora, sen şu çok bilmiş arkadaşının yanına gitsene. Hadi. "

Ruhumda SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin