Kitap tanıtım videosu YouTube'da paylaşılmıştır!
SELEN
Mutlu bir şekilde eve girerken hala mutluluk sebebimi içimden tekrarlıyordum.Bir arkadaşım var! Bir arkadaşım var! Bir arkadaşım var!
Bunu düşününce tekrar yüzüme bir gülümseme yerleşti. Hem de kocaman bir gülümseme. Ve evde bu kadar mutlu olduğum pek görülmezdi.
Babam da bunu fark etmiş olacakki ben montumu girişteki askılığa asarken "Yüzün gülüyor?" diye sordu.
"Evet. " diyip çantamı da dolabın alt tarafına koyarken "Neden?" diye sordu.
O anki mutlulukla ağzımdan kaçırıverdim. "Bir arkadaş edindim. "
Bunu söylediğimde babamın yüzü düşerken benim de aklım yeni yerine geliyordu. Bunu söylememeliydim! "Kimmiş o arkadaş?"
"Hiç. Sınıftan bir kız. " derken sesim az önceki gibi neşeli değildi.
"O zaman hazırladığım suyu ona da içireceksin. "
"Ama baba-"
"Selen!"
Bir kaç adım geriledim. Gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım bir anlık korkuyla. Geri çekilirken korkudan omuzlarım havaya kalkmış, kollarım kendime doğru büzülmüştü. "Benim ödevim var. " Çantamı alıp hızla odama gittim. Odamın kapısını kilitleyip kapının önüne çöküverdim.
Az önce çok iyiyken bir anda bu kadar kötü birine dönüşmesine bir türlü alışamamıştım. Nasıl alışacağımı bilememenin çaresizliğindeydim. Bu çaresizliğe bir de Berçin eklenmişti demekki. Şimdi de oturup kara kara onu düşünmem gerekecekti.
BERÇIN
"Yarın hastahaneye gelecek misin?" diye sordu ablam."Hayır. " dedim ve kaşıkları çıkarıp masaya dizmeye başladım.
Ablam... Aneme fazla düşkündü. Ve annem hastahaneye kaldırıldığından beri gıcık gıcık imalarıyla beni suçluyordu. Kızına da annemle aynı ismi vermişti. Tabii ona göre bu da büyük bir marifetti.
Masada otururken önüne kaşık koymak için ilerlediğimde "Neden?" diye sordu. Hiç bir cevap vermeden kaşığı sertçe önüne koydum ve ocağa ilerledim. "Sana bir soru sordum. "
Sinirle iç çektim ve "Canım öyle istiyor. " dedim.
"Onu bir kere bile ziyarete gitmedin. Bir kere!"
"Sen sanki her gün gittin!" diyip dolaptan tabakları indirmeye başladım bu seferde.
"Evlendiğimden beri ne zaman yanınıza uğrasam annemi ziyaret ettim ben!"
"Aferin sana. Hayırlı evlat oldun. " dedim umursamaz bir tavırla. Bu umursamazlığım onu daha çok sinirlendiriyordu.
"O bizim annemiz Berçin!"
Omuz silkme eşliğinde, "Aksini iddia eden mi oldu?"
"O seni doğurdu, büyüttü-" derken arkamı dönüp gözlerimi gözlerine diktim ve sözünü kesip "Sonra da öldürmeye çalıştı!" dedim.
"Annem seni öldürmeye çalışmadı! O... Ne yaptığını bilmiyordu. "
"Biliyordu!" dedim ısrarla.
"Nereden biliyorsun?" dedi bağırarak.
"Çünkü o gün..." derken sustum. Tekrar tabaklara yöneldim.
"O gün ne?" Sessiz kaldığımda tekrar sordu. "O gün ne, Berçin? O gün ne? Ne oldu?"
"Beni bir bıçakla öldürmeye çalıştı işte! Daha kaç kere söyleyeceğim!" elimdeki kepçeyi yere fırlatıp ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumda Saklı
FantasyBizim hayatımızın başrolünde 'BEN' yoktu. 'BİZ' vardık. Kimsenin duygularını umursamayarak kendi acılarını saklayan Berçin vardı. Geçmişte yaşanan acıların sebebiyet verdiği aile baskısıyla olmak istemediği acımasızlığa sürüklenen Selen vardı. Te...