3

263 21 9
                                    

Ada hala bana soran gözlerle bakıyordu. Zaten bir saniye daha dayanamayıp sordu, " Ne olduğunu anlatacak mısın?" Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım, " Korktuğum bir
Yer vardı ya... İşte orda üç Kişi bira falan içiyordu korktum tabi herneyse önlerinden geçerken birinin bizim okuldan olduğunu gördüm. Adı sanırsam Poyraz'dı. İşte tam rahatladım içlerinden biri laf attı bende koşmaya başladım peşimden gelmeye başladılar. İşte şimdi birlikteyiz olan bu."
"O Poyraz'da ne yakışıklı bee..."
"Umrumda değil. Oturalım mı bi yere?"
Kafasını salladı ve beni hep oturduğumuz kafeye yöneltti. Oturup konuşmaya başladık.
" Onu şikayet edeceğim." Dediğimde gözleri faltaşı gibi açıldı,"Saçmalama!!"
"Saçmalamıyorum."
"Yakışıklı birini neden şikayet edersin ki?"
"Şey seni kovaladığı için olmasın? Hem ordan bakılınca sırılsıklam aşık birine mi benziyorum?"
"Biliyor musun? Aşık olman gerekiyor."
"Şimdi sen saçmaladın. Neyse geç oldu eve gitsem iyi olur."
"Hangi yoldan gidiyorsun?"
"Uzun yoldan tabiki!"
"Hayır!Poyraz'la konuşman gerek. Merak etme seni korurum." Evet beni koruyabilirdi ama neden konuşmam gerekir ki? Tabiki ne desem yararı olmayacaktı. Kolumdan tuttuğu gibi beni sürüklemeye başladı. Oraya vardığımızda Poyraz'ın tek başına oturduğunu gördük. Ne olacaktı ? Tam olarak tanımadığım biriyle bir ilk görüşte aşk senafonisi mi yapacaktım? Asla! Yanına vardığımızda kafasını kaldırdı,"Ne var?" Dediğinde kabalık kusuyordu. Ada,"Sen Poyraz olmalısın, ben Ada ve bu da-"
"Biliyorum o da Su"
"Sen adını nerden biliyorsun?"
" Yanılmıyorsam aynı okuldayız!"
"Neden kabasın?"
"Neden burdasın?"
"Evet neden buradayım? Ada ben gidiyorum." Dedikten sonra hızlı adımlarla yürümeye başladım. Ada'nın arkamdan geldiğini düşünerek kafamı çevirdiğimde Poyraz'ın arkamda olduğunu görünce korkup koşmaya başladım ve arada arkama bakıyordum o beni takip ediyordu. Koşmak benim için kolaydı ancak bir saat öncede koştuğumu düşününce yorulmam gayet normaldi değil mi? Yani daha fazla dayanamayıp yere düştüm. Poyraz'ın arkamdan geldiğini hatırlayınca çok utandım ve ayağa kalkmaya çalıştım ama ayaklarım buna izin vermiyordu.
"Sanırım kaptanlar bile düşebilir." Dediğinde sinirden ağlamak üzereydim.
"Sanane! Hem senin derdin ne be çocuk? Neden beni kovalıyorsun? Kalp krizi mi geçirmemi istiyorsun?"
"Hayır! Neyse seni evine bırakıyım."
"Ya sen kafayı mı yedin? Seni nerdeyse hiç tanımıyorum ve o mahalleye seninle girersem seni de beni de yuhalarlar."
"Neyse o Zaman görüşürüz." Ne yani beni orda mı bırakacaktı? Öküz! O giderken cebimden telefonumu çıkardım ve ekranı açmak için tuşa bastım. Ne göreyim şarjım bitmiş. Ağlamaya başlayınca daha çok yorulup yolun ortasına yattığımda gözlerimi kapattım. Sonra kulağım da işittiğim korna sesiyle gözlerimi birden açtım ve bana doğru gelen arabayı fark ettim. Hayatımın özeti gözlerimin önünden geçerken fren sesiyle birlikte şoktan  tekrar ağlamaya başladım. Ölmemiştim ama ölebilirdim. Beni bırakmıştı. Beni tanımıyor olsa bile insanlık olarak bi taksiye bindirebildi. Arabadan çıkan kişiyle birlikte gülümsemeye başladım. Babam gelmişti. Beni herkesten çok seviyordu. Babam beni arabaya bindirdiğinde ayaklarım hala yorgun ve hareketsizdi. Uyumuştum ve gözlerimi açtığımda odamdaydım. Güzel odam. Uyumaya devam etmeliydim. Ama kafamda yapmam gereken bir liste vardı. Kişi analiz listesi. Bu listede; yakışıklı çocukların analizleri ve yanlarında olan kızların analizleri olcak. Neyse bunu yarın yaparım. Şimdi uyuyorum ve uyudum gitti.
     Sabah çalan alarmla kalkıp üzerimi giyindim. Çok yorgundum ama okula gitmeliydim. Salona geçtim ve dolaptan birşeyler çıkarıp yedim. Derin bir nefes alıp botlarımı giymeye başladım. On dakika süren savaştan sonra okula gitmek için dışarı çıktım. Yürürken DAB yapmıyordum çünkü yorgundum ve her an düşüp bayılabilirdim.
Okula vardığımda banklarda oturanları gördüm. Tamam size banklardan nakşedeyim. Sağ ve sol olmak üzere ayrılırlar. Sağda; Futbolcular. Solda; basketçiler. Voleybolcular ise aralara kaynıyorlar. Sağ taraftan başlayalım.
Sağ tarafın en yakışıklısı Toprak
Son sınıf kaptan yardımcısı ve voleybol takımından Yağmur'la çıkıyor.
Gelelim diğerlerine

Egemen! Kendisi çapkınım teki bana sarkıp durur sanki başka işi yokmuş gibi. Ancak bana göre Egemen Toprak'tan daha yakışıklı.

Burak. O benimle aynı sınıfta ve tam bir inek. Tabi çocuk yakışıklıda değil o kadar dışlanıyor ki dersem yalan olur ama banklardakiler de kendi aralarında gruplaşır.

Eren. İçlerinde en komik ve en eğelenceli olanı. Onların takım zaten eğelenceli ama o biraz daha fazla.

Berkcan. Sesi o kadar güzel ki girdiği her okul ses yarışmasını o kazanıyor. Bir keresinde bana bakarak şarkı söylemişti. Bazı kişiler onun bana sırılsıklam aşık olduğunu söylüyor ancak bu Zamana kadar hiç söylememesi tuhaf değil mi?

Yağmur. Okulun en güzellerinden. Voleybolcu. Smaçör pozisyonunda orta oynuyor. Çok şirin ama grubuna bir kızın girmesini kabul edemiyor. Ayrıca Toprak'la sevgililer

Şimdi sol tarafa geçiyorum. Aslında benim ilgimi sol taraf daha çok çekiyo

Ediz ve Deniz kardeşler.Onlar o kadar yakışıklı değiller ama çok iyi dans ederler.

Anıl!! Eniştem. Ada'nın sevgilisi. Ada onu çok seviyor. Yanına kız yanaştırmıyor ama kendisini o bankta göremeyiz çünkü o benimle.

Çiçek . Voleybolda Pasörüm. Çok fazla şirin. Gözü Poyraz'da ama Poyraz ona pas vermediği için kendini paralıyor.

Poyraz!! Yakışıklı ve kaptan. Ama belalı biri, yani ondan uzak duruyorum.

benim hedefim. Sınıfın en başarılısı kaptan yardımcısı yakışıklı kibar çocuk  Rüzgar.
Ve şimdi bizim tayfamız

Ada. O film klübünün kurucusu. Sevimli,masum,bilgisayarla ilgili biri. En yakın arkadaşım

kardeşim Damla. Çok benzemeyiz ama çok iyi anlaşırız. O lise üçte bir yaş var aramızda ma o da sorun olmuyor.

Ben. Be kadar Tuhafım. Herneyse hayalim nasa da çalışmak. Voleybol kaptanıyım ve matematik ilçe birincisiyim. Ben Su Tura kimden hoşlandığımı biliyorum ve çok heyecanlıyım.
Tabi ben kişi analizi yaparken ders çoktan başlamıştı ama dinlemediğimden fark etmemişim. Farkına varınca defterimi açık not almaya başladım. Çok hızlı söylüyordu ama yetişmeye çalışıyordum. Kırk dakikalık işgenceden sonra zil çalınca uyukladım. Zil çalmış olcak ki biri yanıma gelip saçıma dokundu. Kafamı kaldırıp ona baktım ve RÜZGAR!!

SELAM!! Daha okuyucu sayısı ve beğenilme az olsada ben yazarken eğeleniyorum. Umarım bunu sizlere hissettirebilirim. Oylamayı ve önermeyi unutmayın.
Bu arada favoriniz kim?

EsperanzaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin