Medyada Lay'in fotoğrafı, Lay ve Gri Na'nın söylediği şarkı var.Şarkıyı söyleyenleri Gri Na ve Lay gibi düşünmeye çalışın. (^-^)
Şarkıyı açmanız gereken yeri aşağıda belirtmiştim ama istediğiniz zaman dinleyebilirsiniz. :)
Arkadaşlar bu bölümü biraz uzun yazdım oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, sizi seviyorum :) İyi okumalar.
************
Sabah kalktığımda ikizler hala uyuyordu. Üstümü değiştirdikten sonra yüzümü yıkamak için banyoya gittim ama su sesi geliyordu, kapıyı 2 kere tıklattıktan sonra su sesinin kesildiğini fark ettim. Kapıyı bir kez daha çalacakken birden açılmasıyla Minseok'u belinde havlu içe görünce çığlık attım ve ellerim il gözlerimi kapattım.
Bir kahkaha sesinin ardında kapı sesi geldi.
"Çocuklar neler oluyor." Uykulu sesinden annemin bize baktığını hissettim ama yine de gözlerimi açmadım. Minseok gitmemiş olabilirdi.
"Hey banyoyu kullanabilirsin odama geçiyorum." Adım seslerinden sonra tekrar kapının açılıp kapanma sesi geldi.
Annem ellerimi gözlerimden çektikten sonra o da gülmeye başladı.
"Ne gördün de bu haldesin kızım." Hala gülüyordu, biraz utanmıştım ama aslında pek bir şey görmedim sadece üstü yoktu.
"Şey sadece üstü yoktu ama ayıp yani birden karşıma çıktı sonuçta." Ben tedirgince konuşunca bir kahkaha daha patlattı ve yanağımı okşadı.
"Ben Min ile konuşurum evde daha dikkatli olur, hadi sende yüzünü yıka da kahvaltı hazırlayalım."
"Tamam." Yüzümü yıkadıktan sonra saçımı tarayıp at kuyruğu yaptım ve mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım.
Kahvaltı hazırlarken Minseok ikizlerle mutfağa geldi ve ikizleri sandalyeye oturttu.
"Günaydın ailemin hamarat ve güzel kızları ve sana da günaydın oğlum" diyerek mutfağa giren babama gülümsedim.
"Sana da günaydın baba" hoşnut olmayan tavrıyla cevap vermişti Min.
"Evimin yakışıklı erkekleri lütfen yine başlamayın da hadi güzelce kahvaltımızı yapalım." Diye söze girdi annem.
Hepimiz kahvaltımızı bitirince İkizleri öptüm ve çantamı alıp durağa doğru yürümeye başladım. Arkamdan adım sesleri geliyordu ve bunun Minseok olduğunu anlamak zor değildi. Ritim tutup şarkı mırıldanıyordu ve git gide yaklaşıyordu. Birden kolunu omzuma atması ile ödümü koparmıştı. Kolunu çekmeye çalıştım ama o daha sıkı tuttu omzumu ve çekiştirmeye başladı.
"Hızlı ol otobüsü kaçırmak istemiyorum."
"O zaman sen önden git." Dedim yavaşlamaya çalışarak.
"Dersi kaçırmak istemiyorum."
Ona baktığımda ciddi olduğunu gördüm. İlk dersimiz neydi ki diye düşünürken otobüs durağına gelmiştik ve tam zamanında gelmişiz ki hemen otobüse bindik ve çok dolu olmadığı için Min beni en arkaya çekiştirdi.
Otobüste bizim okulun formasını giyen birkaç çocuk ve kız gördüm. Şaşkınca bize bakıyorlardı. Ne yani hiç mi bir kız ve erkek yan yana oturamaz bunda garip olan ne onlar da yan yanalardı.
Hatırladım ilk ders müzikti demek ki bu yüzden geç kalmak istemedi. Müziği seviyor olmalı.
"Neden bakıyorsun, yüzümde bir şey mi var ya da çok mu yakışıklıyım." Sırıtarak bana baktığında önüme döndüm. Ne zaman onu izliyordum ki farkında bile değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY KARDEŞİM (EXO)
RomanceBaşlarda Minseok'un sade bir hayatı vardı ama şimdi her günü farklı ve ailesi fazlasıyla genişledi...