Siyah'ın Siyah'a Aşkı

Bölüm 2

Hiç vakit kaybetmeden duşa girdim. Yirmi dakika falan duşta kaldım. Su acayip güzeldi. Hiç çıkasım yoktu doğrusu. Ama çıkmam lazımdı. Yemek hazır olmuştur deyip bornozumu üstüme geçirip banyodan çıktım. Saçlarımı kuruladıktan sonra askıda duran pijamamı giydim. Mutfağa inmek için merdivenlere yöneldim. Şarkı söyleyerek aşağıya indim. Gülsu Sultan yine döktürmüştü. Sofrayı beraber hazırladıktan sonra afiyetle hepsini mideye indirim. Sonrasında yine beraber sofrayı topladık. Ben salona film seçmeye geçerken,Gülsu Sultan ise mutfakta film izlerken yemek için mısır patlatıyordu. Güzel bir komedi filmi seçtim. Kahkahalarla dolu 2 saatin ardından film bitmişti. Film bittikten sonra yukarıya,odama çekildim. İki saat yatakta dönüp durduktan sonra aşağıdan babamların seslerini duydum. Umursamadan uyumak için gözlerimi yumdum.

***

Sabah kahvaltıdan sonra spor kıyafetlerimi giyip kendimi ormana atmıştım. Sanırım tatili bu ormanda geçireceğim. Orman huzur dolu çok güzel bir yerdi benim gözümde. Telefonumu ve kulaklığımı bir kayanın üzerine bırakıp bir kayaya uzandım. Keyfili dakikalar geçiriyordum. Taki yavaş yavaş bana yaklaşan ayak seslerini duyana kadar. Gözlerimi açtığımda benim yaşlarımda bir çocuk gördüm.

"Sen dün ki kızsın."

Çocuğu süzmeye başladım. Kumraldı. Ve yeşil gözleri vardı. Benden birazcık uzundu. Dalmış olmalıydım ki oturduğum kayadan düştüm.

"Beni süzmen bittiyse -ki resmen gözlerinle tecavüz ettin- artık yerden kalk. Tabi yerle ilişkiye girmek istemiyorsan. Sen hep böyle düşer misin? Dün çamura düştün bug-"

Sözünü bitirmesine fırsat vermeden:

"Bir dakika ya. Sen benim dün çamura düştüğümü nereden biliyorsun? Sen beni mi izledin?"

"Evet. Ne kadar zekice bir tespit! Bu zekayla zor olmuyor mu? Ayrıca fazla dikkatsizsin. Seni yüzerken de izlediğimi fark etmedin. Ayrıca çamura düştüğünde de çok komiktin." Öyle bir kahkaha attı ki ormanda yankılandı sesi. Gitmek için arkasını döndüğünde gitmesine fırsat vermedim.

"Peki bay zeki. Düştüğümü gördüğünde neden gelip yardım etmedin? Ayrıca sapık mısın lan sen yüzerken izlemek ne oluyor?"

"Kaldırmadım çünkü çok komiktin." dedi ve yanıma yaklaştı. Şimdi fark ettim de ben yerden kalkmamışım daha. Kaldırmak için kolumu kavradı ve kulağıma fısıldadı.

"Yüzdükten sonra üstüne yapışan giysilerinden siyah sütyenin gözüküyordu. Bu beni, seni izlemek zorunda bıraktı bebeğim. Ayrıca yer ile ilişkiye girmeye bu kadar istekli olduğunu bilmiyordum doğrusu." Deyip arkasını döndü. Yavaş adımlarla yürümeye başladı. Ben ise arkasından koştum. Ona yaklaşınca bağırdım.

"Adın ne lan senin?"

Arkasını döndü ve piç gülüşünü yaparak. "Emre." Dedi.

Ona yaklaşıp biraz yüzüne yaklaştım. İçimde ona karşı bir öfke birikmişti. Yaklaştıktan sonra suratına yumruğu indirdim. Büyük ihtimal dudağını patlatmıştım. Patlasın bana ne ! Benden bu hamleyi beklemiyor olacak ki yüzündeki şaşkın ifade ile geri çekildi. Ben ise sanki arka fonda Thug Life müziği çalıyor gibi eve gitmek için yola koyuldum. Ama akılsız kafam! Telefonum ve kulaklığım kayanın üzerinde kalmıştı. Arkadaki fon müziği,acıklı bir müziğe dönüşmüştü. Geri döndüm ve kayanın üzerinden kulaklığımı ve telefonumu aldım. Çocuk hâla bana bakıyordu.

"Ne bakıyorsun be?" dedim ve eve gitmek için yola koyuldum.

***

Yorucu bir günün ardında sonunda eve gelmiştim. Eve geldikten sonra biraz oyun oynamak için bilgisayarımı açtım. Kafam dağılsın istiyordum. O aptal çocuğun yüzerken beni izlediğini bilmek beni rahatsız etmişti. Babamlar bütün günü dışarıda geçirmek istemişlerdi. Evde sadece Gülsu Sultan ve ben vardık. Bir saat falan bilgisayarda zaman geçirdikten sonra dolabıma yöneldim. Üstümü değiştirecektim şu yapış yapış spor kıyafetinden kurtulmak istiyordum. Ne giyeceğimi seçememiştim. Sonra aynadan perdenin açık olduğunu fark ettim. Kapatmak için pencereye doğru yöneldim. Bu sırada dikkatimi bahçedeki karaltı çekmişti.

"Bir dakika kimdi o?"

***