Bölüm 7

52 6 13
                                    

Bir patates kızartmasını daha ağzıma attıktan sonra çiğnedim ve yuttum. Elimdeki çatalla yanımda oturan Cansu'yu ve çaprazımda oturan Berke'yi gösterdim.

"Siz şimdi çocukluk arkadaşısınız öyle mi?"

"Anlama gıtlığın mı var?! Çocukluk arkadaşıyız dediler ya."

Yavaşça kafamı karşımda oturan Emre'ye çevirdim. Gözlerimi kısarak baktım. "Sen sus be! Sana mı sordum ben?! Maydanoz gibi ne karışıyorsun her şeye?"

Tam ağzını açmış bana laf atacaktı ki Cansu araya girdi. "Siz nerden tanışıyorsunuz? Anlatın bakalım."

Emre ile birbirimize baktık. Benim konuşmayacağımı anladığı için o konuşmaya başladı. "Geçenlerde yürüyüş yaparken tanıştık."

"Peki."  Berke ve Cansu aynı anda konuştuğu için biz onlara şaşkın bakışlar atıyorduk. Onlar ise bir iki saniye birbirlerine baktılar. Sonra gülmeye başladılar. Emre ile birbirimize baktık. Sonra aynı anda omuz silktik. İkimizde kafalarımızı yana doğru çevirdik. Cansu ve Berke de bize bakıyorlardı. Ben Cansu ile, Emre de Berke ile bakışmaya başladı.

"Ee yeter be!" diye patladım en sonunda. Yaşamakta olduğumuz garip olay sıkmıştı. Ve şuan tek yapmak istediğim yemek yemekti. Bu yüzden bir patates kızartması daha aldım ve ağzıma attım. Onlar hâlâ bakışmaya devam ediyorlardı.

"Gerizekalılar."  dedim. Benim sesimle kendilerine gelip yemek yemeye devam ettiler.

Berke ve Cansu fısır fısır konuşuyorlardı. Ama pek kulak vermiyordum. Bu yüzden ne konuştuklarını bilmiyordum.
"Kanka ya bir şeyler mi yapsak?"

Başımı önümdeki tabaktan kaldırdım. Cansu'ya baktım. Sonra gözlerimi Berke'ye çevirdim. Bana beklenti dolu gözlerle bakıyordu. Sonra Emre'ye baktım. Bize bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Benim gibi...

Berke, Emre'ye "Sen ne dersin Emre?" dedi.

Emre ile aynı anda "Dördümüz mü?" diye sorduk. Cansu ve Berke aynı anda "Evet."  dedi. Sonra Emre ile aynı anda "Hayır" dedik. Bu ne lan?! Sürekli aynı anda konuşuyoruz. Yeter!
Onlara fırsat vermeden konuşmaya başladım. "Cansu eve gitmem lazım. İrem ile görüntülü konuşacağız. Uzun zamandır konuşamıyoruz."

İrem dediğim kişi benim internet arkadaşımdı. Bazı sorunlardan dolayı daha hiç görüşememiştik.  Ama sosyal medya hesabından sürekli konuşuyorduk. 2 yıl 5 aydır süren ve hâlâ devam etmekte olan arkadaşlığımız çok iyiydi. Birbirimizi çok seviyorduk. Sosyal medyadaki bir gruptan tanışmış daha sonra arkadaşlığımızı ilerletmiştik.

İrem'den bahsedince Cansu'nun yüzü düştü. Çünkü İrem ve benim arkadaşlığımızı kıskanıyordu. Daha doğrusu beni paylaşmak istemiyordu. "Hım... Demek öyle. Akşam konuşursunuz. Kanka lütfen. Uzun zamandır Berke ile görüşmüyoruz."

"Benim yanınızda olmam gerekmiyor ki bu durumda."

"Seni yalnız bırakmak istemiyorum."

Dün olanlar aklıma gelince bir an dondum, kaldım. Boğazıma bir yumru oturdu, yutkunamadım. Sabahtan beri kendimi bir şekilde meşgul edip olabildiğince düşünmeyi ertelemeye çalıştığım olay, peşimi bırakmamış ve beni yine yakalamıştı. Emre ve Berke'nin de burda olduğu aklıma gelince  silkelendim ve kendime gelmeye çalıştım. Onların yanında bu konu hakkında  konuşamazdık.

"Tamam."  dedim ve elimden geldiğince gülümsemeye çalıştım. Cansu kulağıma eğildi ve "iyi gelecek, emin ol" dedi. Sonra da gülümsedi. "Hadi kalkalım."  Bu kızdaki bu enerji nerden geliyor ya?!

Siyah'ın Siyah'a AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin