(Uygunsan Vote ver uygun değilsende.
-SH)Morfin ciddi yan etkilerini göstermeye başlamıştı. Benim salak kafam! Nasıl unuttum bunu? Hemen Sherlock'u yatağına götürdüm. Banyoya gidip küçük bir kaba su doldurdum ve bir beyaz bez alıp Sherlock'un yanına gittim.
Bezi suyun içine batırıp çıkardıktan sonra suyunu sıktım ve Sherlock'un başına koydum. Ateşi çok yükselmişti ama halinden memnundu morfin onu rahatlatıyordu. 1-2 saat sonra etkisi geçecekti. Onu yalnız bırakmalıydım.
Tam salona gidecekken elimi tuttu.
"John lütfen gitme yanımda kal." Dedi Sherlock.
Yatağının bir köşesine kayıp bana yer açtı. Yüzüne baktığımda tek başına uyumaktan korkan bir çocuğu andırıyordu. İtiraz etmeden yatağa uzandım. Bir müddet sonra güçlü kollarıyla beni kendine çevirdi elimi ona sarılacak şekilde koydu ve yüzünü duvara döndü.
Ona daha fazla sokuldum ve uykuya daldık...
Uyandığımda saat gece on iki sularıydı. Sherlock yanımda yoktu. Salondan keman sesi geliyordu belliki Sherlock kendine gelmişti. Telefonuma göz attım iki cevapsız çağrı vardı birde mesaj vardı hepside Mary'dendi. Mesajı açtığımda göz devirdim.
"Tatlım seni çok özledim neden telefonuma bakmıyorsun?"
Ne yazabilirim diye düşündüm. Açıkcası sesini bile duymak istemiyordum.
"Hayatım bugün hastanede yoğun olarak çalıştım çok yorgundum eve gelir gelmez uykuya dalmışım özür dilerim... seni seviyorum."
Sonunda mesajı attım. Biraz bekledim. Cevap gelmeyince telefonu kapatıp Sherlock'un yanına gittim. Yanına geldiğimi görür görmez kemanı ellerinin arasından yavaşça yerine koydu. Yanıma gelip kısa bir bakış attı. Konuşmayınca lafa atıldım;
"Nasıl oldun Sherlock? Daha iyisindir umarım cidden beni korkuttun." Dedim gözlerine bakarak.
Nefesini dışarı verdi. Gözlerini kaçırdı benden, yere bakarak konuştu;
"Evet iyiyim ben morfini fazladan alınca duygusala bağladım. Olanları unut gitsin." Dedi soğuk davranarak.
Ruh hali çabuk değişim gösteriyordu. Ve bu berbat bir şeydi. Sessizliğimi korudum, bir yandan ona kırılmıştım.
"John istersen yemek yemeye gidelim evde hiç yemek yok ve acıktım." Dedi Sherlock
"Bayan Hudson yokmu? Bize yemek hazırlardı?" Diye söze girdim.
Ve sonra aklıma saatin gece on iki olduğu geldi belliki uyuyordu.
"Saat gecenin yarısı Sherlock Bayan Hudson uyuyor ve nasıl bu saatte lokanta bulacağız?" Dedim.
Sherlock önce bir düşünüyormuş havası verdi ve hemen;
"Hazırlan gidiyoruz." Dedi.
Üstüne montunu giydi ve asla vazgeçemediği lacivert fularını boynuna doladı. Bende montumu giydim aşağı kata inip ayakkabılarımızı giyip dışarı çıktık.
Rüzgar tenimi yalayıp savuruyordu. Hava cidden çok soğuktu. Lapa lapa kar yağıyordu, aklıma Sherlock'la birlikte karların ortasında romantik öpüşmenin nasıl olacağı geldi. Tam hayallere dalıyordum ki Sherlock elimi tutup karşıdan karşıya sürükledi.
Üşümemi istemiyordu ve hızlı adımlar atıyordu. Bir lokantaya girdik, cam kenarında oturduk. Etrafta kimseler yoktu çalışanlar dışında. Aynı yemekleri sipariş verdik. Sherlock gözünü dahi kırpmadan beni izliyordu.
Rahat olamıyordum. Bana bakmasını engellemek için bir şeyler gevelemek zorundaydım;
"Sherlock, konuşmak için güzel ve sakin yer burası. Sana söylemek istediğim bir şey var."
Bu kez Sherlock daha bir pür dikkat odaklandı John'a, John daha fazla utandı ve aslında söyleyecek bir şeysi yoktu. Belki dikkati dağılır sanıyordu.
Sherlock uzun bir bakıştan sonra hemen gözlerini kırpıştırdı;"Kusura bakma John düşünüyordum. Sana baktığımın farkında bile değildim." Dedi Sherlock.
Bunun üzerine gülümsemekle yetindi John ve yemeklerini yemeye başladılar.
Yemekleri bittikten sonra hazırlanıp kalkacaklardı ki John Sherlock'u durdurdu.Eline aldığı mendille Sherlock'un dudağının kenarında kalan sosu siliyordu. Sherlock'un kalbi yerinden çıkacakmışcasına atmaya başlamıştı. Gözlerini kapadı ve John'un o usta ellerini dudaklarında gezdirmesini hissetti.
Elinde olsa John'un dudaklarına yapışıp saatlerce öpmek isterdi. Ama John'un ters tepki vermesinden korkuyordu. İkisi birbirlerine delicesine aşıklardı ama birbirlerine itiraf etmekten korkuyorlardı.
John Sherlock'un ağzını temizledikten sonra mendili masaya koydu ve dışarı çıktı. Sherlock'tan ses gelmiyordu. Arkasına dönüp Sherlock'a bakacaktı ki Sherlock yanında değildi.
"Ödemeyi garson'a yapmıştık. Neden gelmedi ki?"Diye düşünerek lokantaya yeniden girdi John.
Sherlock hala aynı yerde ve gözleri hala kapalıydı. John içinden sırıttı galiba Sherlock ona aşık olmuştu. Hemen Sherlock'un yanına gidip onu dürtükledi. Sherlock hemen gözlerini açtı ve John'un bir şey söylemesine izin vermeden hızlı adımlarla dışarı çıktı.
John önce afalladı sonra Sherlock'un peşine koştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/81858383-288-k517423.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Johnlock And Mystrade
FanficSherlock ve aşkı Doktor Watson bir yandan Mycroft ve aşkı Müfettiş Lestrade'nin Dramatik aşk hikayesidir.