Johnlock And Mystrade

BÖLÜM 6

John bu sözleri duyar duymaz Sherlock'un dudaklarına yapıştı. Sherlock olayın şokunu atlattıktan hemen sonra karşılık verdi.

İkiside yüzyılın patlamasını yaşıyorlardı sanki. Birbirlerini arzularcasına iştahlıca öpüyorlardı. Sherlock'un bedeni titremişti ve nefesini John'un boynuna değdiriyordu.

John ıslak dudaklarıyla Sherlock'un boynunu öpmekten ziyade yollar çizmeye başlamıştı sanki tenini tadıyordu. Sherlock dudaklarını yaladı ve burnunu John'un burnuna sürtüp kucağına aldı.

John ayaklarını Sherlock'un beline dolarken bir yandan elleriyle saçlarını tuttu Sherlock'un dudaklarına kondurduğu öpücükle gülümsedi...

××××××××××××××××

Mycroft'un ağzından;

Gecenin karanlık saatlerinde cinayet yerine gittim. Müfettiş Lestrade'yi gördüm. Oldukça yorgundu cinayetle ilgili bilgi aramakla meşguldü.

"Merhaba Bay Lestrade sanırım henüz net bilgi toplayamamışsınız ama merak etmeyin kardeşim olayı çözdü" diyip Lestrade'ye olanları anlattı Mycroft.

Lestrade katilin tutuklanması için emniyete bilgi gönderdi ve Mycroft'a yaklaştı onunla hiç samimi değillerdi, Mycroft ona neden yardım etsin ki? Sonuçta Sherlock gibi kalpsizdi sadece çıkarımlarını yapar bir kenara çekilir yardım dahi etmezlerdi.

"Teşekkür ederim yardımlarınız için Mycroft" dedi Lestrade.

Mycroft sadece gülümsemekle yetindi. Söyleyecek çok şeyi vardı aslında Lestrade'yi seviyordu.

Lestrade kısa bir bakış attı Mycroft'a ilk kez içten gülümsediğini görmüştü

"Eğer sizin içinde problem olmazsa kahve içelim mi? Hava çok soğuk içimizi ısıtır ne de olsa?" Dedi Lestrade.

Mycroft bir şey söylemedi sadece bakakaldı sevdiği birinden kahve içme teklifi gelmişti bu onun için paha biçilemez bir şeydi.

Lestrade Mycroft'un ses etmediğini görünce bozulmuştu ve bir yandan utanmıştı hangi Holmes onunla başbaşa oturup bir kahve içer ki? Diye düşünürken;

"Ah tabi ilerde bir cafe var ordan kahve alır bir bankta otururuz." Dedi Mycroft.

Lestrade şaşırmış ve bir yandan mutlu olmuştu.

Cafeye gidip ikiside kahvelerini alıp bir banka oturmuşlardı. İkiside susuyorlardı. Birbirleriyle nasıl  konuşacaklarını bilmiyorlardı sonuçta ilk kez insancıl bir şekilde yan yana oturmuş ve kahvelerini yudumluyorlardı.

"Sana bir şey sorabilir miyim?" Diye söze atıldı Lestrade.

Mycroft çok heyecanlıydı istifini bozmadan;

"Tabi sorabilirsin." Dedi

Lestrade çekingen bir tavırla onu kırmamak için nazikçe sorusunu yönlendirdi.

"Yanlış anlamanı kesinlikle istemem... sizler yani sen ve senin gibiler duygu beslemez misiniz? Kimseye karşı aşk,sevgi dahi hissetmez misiniz?" Dedi Lestrade.

Sorduğu sorusunun cevabını
büyük bir merakla bekliyordu.

Mycroft bu sözleri duyar duymaz kalbine bir bıçak saplamışlar gibi hissetti canından çok sevdiği kişi ona basbaya (Sen kalpsizsin!) Demişti.

Üzüntüsünü saklayarak soğuk bir şekilde söze başladı;

"Bizleri duygusuz, insanları düşünmez sadece olaylara göz atıp çıkarım yapan biri olarak görüyorsunuz. Malesef gerçek bu değil biz sadece kendimizi bu şekilde tanıtıyoruz." Dedi Mycroft

Lestrade sorduğu soruya pişman olmuşu. Tam söze girecekti ki Mycroft konuşmasına devam etti;

"Fark etmişsinizdir Bay Lestrade, kardeşime bir düşman gibi davranıyorum ama işler göründüğü gibi değil onun canı yanarsa benimde canım yanar. Kardeşime her şeyden daha fazla değer veriyorum eminim oda benimle aynı düşünceler içindedir." Dedi Mycroft.

Lestrade utanmıştı sonuçta Mycroft'u tanıdığını sanıyordu.

"Mycroft ben gerçekten üzgünüm..."

Mycroft Lestrade'nin sözünü yarıda kesip;

"Sorun yok Bay Lestrade bu tür sorulara maruz kaldığım olmuştur alışkınım." Diyip şemsiyesinden destek alarak ayağa kalktı.

"Her neyse benim gitmem gerekecek kahve için teşekkür ederim. Ve ayrıca konuşmalarımız aramızda kalırsa sevinirim kimsenin bilmesini istemem" dedi Mycroft.

Lestrade pek bir şey söyleyememişti Mycroft'un kalbini kırmış ve çok üzgündü.

"Ah pekala her şey aramızda kalacak söz veriyorum. Kahve teklifimi geri çevirmediğin içinde ben teşekkür ederim." Dedi Lestrade

Mycroft kısa bir bakış atıp iyi geceler diledi, Lestrade sadece gülümsemekle yetindi.