Ateş

193 27 9
                                    

   Arkadaşlar lütfen burayı okumadan geçmeyin!! Yorum ve vote sayısı hiç yok denecek kadar az. Lütfen okuduktan sonra görüşlerinizi bildirip o küçücük yıldıza basın. Yorumlarınız bizim için çok önemli lütfen arkadaşlar ve bu bölüme çok yorum istiyorum artık olaylar başladı işin içine bolca aksiyon girdi eeee sizde yorumları ve voteleri eksik etmeyin :-) :-)  Keyifli okumalar :-) 

      Bu ses neydi şimdi? Asena'yla şaşkınca bakarken gelen silah sesiyle Asena'nın üzerine kendimi atıp yere yattık. Camı kırılan pencereye baktığımda siyah bir jipin hızla uzaklaştığını gördüm. Gittiklerinden emin olduğumda Asena'nın üzerinden kalkıp cama doğru gidip dışarıya baktım. Etrafta kimse yoktu. Asena'ya baktığımda kolunu tutmuş gözleri kapalıydı.

    Hızla yanına gidip tuttuğu koluna baktım. Elinden akan kanı gördüğümde sanki içimden bir şeyler koptu. Bir kaç saniye gözüm koluna takıldığında zorla gözlerimi yüzüne çevirdim. Acı çektiğini aşikardı ama belli etmemek için büyük savaş veriyordu. Gözlerini kapatmış, alt dudağını dişlerinin arasına almış sıkıyordu. Başka zaman olsa  farklı şeyler düşünürdüm fakat şuan kolu kötü görünüyordu. Dikkatimi toplayıp önüne eğilip kucağıma aldım. Yavaşça koltuğa bırakıp banyoya ilerledim.

    Ecza dolabından bir şeyler alıp yanına gittim. Kafasını geriye atmış alt dudağı yine aynı dişlerinin arasındaydı. Bacaları iki yana açık vücudu koltukta serbestti. Aklıma başka şeyler gelirken kendimi zor tutuyordum. Şu anda çok seksi görünüyordu. Koltuğa oturduğumu hissedince toparlandı. Birkaç parça pamuk alıp kolunun etrafındaki kanları temizledim. Kurşun sıyırmıştı fakat hastaneye gitmek daha iyi olurdu. Kirli pamukları elime alıp banyoya gittim. Çöpe attıktan sonra yanına geldiğimde kolunu sardığını gördüm.

"Ne yapıyorsun?"

"Gördüğün gibi."

"Hastaneye git. Mikrop falan kapar."

     Söylediklerimle yüzüme bakıp tekrar kolunu sarmaya devam etti. Hızla elini kolundan çekip sargı bezini elinden aldım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!"

"Kes sesini hastaneye gidiyoruz!"

"Sanane duydun mu sa-na-ne"

    Hecelemeyi yaparken gözlerim dudaklarına kaydı. Kendimi kaybedip elimi ensesine attım. Gözleri sinirle açılırken kendime doğru çektim. Burnu burnuma değerken ikimizin gözlerinde sinir patlaması vardı. Koyulaşan gözbebekleri muhteşem görünüyordu. Ensesinden elimi çekip yavaş yavaş saçlarının arasından yüzüne doğru okşadım. Teni alev gibi yanıyordu. Benim gibi. Yanakları kızarmış gözbebekleri iyice koyulaşmıştı. Saçından bir tutam alıp kulağının arkasına sıkıştırdım.

     Dövmesini gördüğümde gözlerim takılı kaldı. Bir gün, bir gün dokunup parçalayacaktım. Ellerimi çekip yerimden hızla kalktım. Oda bir kaç dakika sabit kalıp yerinden kalktı. Masadan arabasının anahtarlarını telefonunu alıp hızla evden çıktı. Ayağımla ortadaki masaya tekme atıp kendimi koltuğa attım.

    Ona olan arzum bitmiyor, günden güne daha da çok artıyordu. Onu her gördüğüm de arzularım kendini gösteriyordu. Hiçbir kadına karşı böyle hissetmemiştim. Teninin sıcaklığı dokunduğum an benimki gibi alevleniyordu. Ya bu alevin beni yakmasına ya da ikimizi birden yanmasına izin verecektim ama en önemlisi bu yaşadığımız olaydı. Kimin yaptığını bulmam gerekiyordu. Peşimdeki takipçi mi yapmıştı yine?

SADECE SEVMEK İSTEDİK #Wattys2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin