Naber?
7 yaşındayım artık. Bugün Babam ile okul alışverişi yaptık. O kadar çok şey aldık ki!! Keşke Yoda'da bizimle olsaydı. Onu iki haftadır görmüyorum. Büyüdüğüm için onunla konuşma istediğim daha çok artıyordu. Okula gitmeyi bu aralar Baekhyun babam benden daha çok istiyor. Hayatımda Yodadan başka arkadaşlarımında olacağını söylese de benim gözüm Yodan başkasını görmüyordu ki. Hiç arkadaşım yok zaten. Sadece parkta gördüğüm arkadaşlarım var işte. Okula gidip bir sürü arkadaşım olmasını hem istiyorum hemde istemiyorum. Garip bir haleydim galiba. Büyüdüm ya ondandır.
Eve geldiğimiz zaman babam hemen kendini koltuğa attı. Mükemmel bir oyunculuk sergiliyordu. Hülyalı bir bayılış izlemiştim. Bende kendimi onun üzerine attım her zaman ki gibi. Biraz o pozisyonda durduk. Onun kalbinin sesini duyduğumda kendimi daha iyi hissediyordum. O benim hem annem hemde babamdı. O benim tek ailemdi. Babam benim gıdıklandığım yere elini koyunca gülmeye başladım. Ben karnımdan gıdıklanıyorum, oda karnından gıdıklanıyor! Onun oğlu olduğum buradan bile belliydi ki. Elimi onun karnına koydum. Gülmeye başlamıştı hemen.Beraber gülüştük. Baekhyun babam kalkıp mutfağa ilerlediğinde kuyruk gibi peşinden gitmiş onun gibi hareketler etmiştim. Ona yemek yapmasında yardım ettim için yüzümün her yerini sulu öpücükler ile doldurmuştu. Onun öpücüklerinden asla kaçamıyordum!
Babam salata yaparken sandalyeye oturup ona baktım. Cidden çok güzel bir erkekti. Parkda gördüğüm her kızdan daha güzeldi, her erkekten de güzeldi. Derin bir nefes alıp içimde daha fazla tutamayacağım soruyu sormaya karar vermiştim. "Baba?"
Bana doğru döndünüp başını yana doğru eğmişti. Sevimli bir ses ile konuştu. "Efendiim?"
Parmağımı masanın üzerine koyup daireler çiziyordum. Bir elimi çenemin altına yerleştirdim ve onun gibi başımı yana eğerek konuştum. "Yoda... Bugünde mi gelmeyecek?" Umut saçan gözler ile bakıyordum ona. Geleceğini söylemeli ve günümün daha güzel olmasını sağlamlıydı. Bacaklarımı iki yana sallayarak onun ne söyleyeceğini heyecanla bekledim. O ise öylece duruyordu. Kaşlarımı çattım hafifçe.
"İşleri varmış. Gelecek hafta gelir."
Ne demek ya işleri varmış! Masanın üzerindeki elimi yumruk yapmıştım. Benden önemli ne işi olabilir bu Yoda'nın! Ha! Kaşlarımı biraz daha çattım. O Yoda buraya gelecek! Sandalyeden kalktığım gibi babamın telefonunu aramaya başladım. Salondaki tüm yastıkları kaldırıp telefonu aramaya koyulurken babam peşimden geliyordu. Babam bir şeyler söylüyordu ama umursamıyordum. Onu özlemiştim ve o buraya gelmeliydi. Telefonu bulduğum anda ekran kilidini açmaya çalıştım.
"ChanHyun! Onu bana verir misin?"
Başımı kaldırdığımda babam başımda dikiliyordu. Ona masum masum gülümsedim ve tabanlara kuvvet kaçmaya başlamıştım. Babam peşimden gelse de odama girmiştim bile! Hızlıca kapıyı kapatıp kilidini de kapattığım an tuttuğum nefesimi geri vermiştim. Babam kapının arkasından bir şeyler söyleyip söyleyip gitmişti. Çünkü oda biliyordu ki Park Chanhyun ile uğraşılmazdı. Ben ekran kilidine o kadar zor şeyler denerken bir anda ekran kilidinin sadece bir yatay çizgi olduğunu fark etmem tüm hayallerimi yıkmıştı resmen. Ah Baekhyun baba ah!! Kilit açıldı ve Yodayı rehberde aramaya başladım. Babam onu "Yoda" diye kaydetmiş.(evet okumayı biliyorum. Ama sadece Yoda'yı okuya biliyorum.)
Hemen yazının üzerine tıkladım ve telefon aramaya başlamıştı. Sırtımı kapıya yaslamıştım. Yere oturup bacaklarımı ile uzattım. Bacaklarımı sağa sola sallıyordum. Telefon iki elimin arasında duruyordu. Telefon üçüncü çalışta açılmıştı.
"Efendim Baekhyun." Yodanın sesi o kadar bıkkındı ki... Benimleyken hiç bu sesi ile konuşmazdı.
"Yodaa!!"
"Efendim ChanHyun!" Şimdi sesi benim Yodamın sesine benzemişti işte. İçimdeki kıkırdamayı durduramayarak hafifçe kıkırdadım. Ben kıkırdarken oda kıkırdamaya başlamıştı. Bir süre telefonda kıkırdaştıktan sonra hızlıca konuşmaya başlamıştım.
"Yoda bu kaçıncı hafta olduu. Seni özlediim. Ne zaman geleceksin? Yoksa sen gitip başka çocuklar ile mi oynuyorsuun??? Çok kırıldım. Çok üzüldüm. Hem ben yarın okula başlayacağım."
Çok iyi oyuncuyum. Bu yeteneğin kimden geldiğini biliyordum ve bununla mutluydum. Babamın her zaman bir lafı vardır. Derki.. "Chanhyun yaşından büyük konuşmalar ve davranışlarda bulunuyorsun. Galiba sen bana çektin." Babamın bunu söylemesi aklımdan geçerken Yoda'nın sesi ile o hatıradan çıkı vermiştim.
"Geliyorum ChanHyun!"
İşte bu!! Park ChanHyun her zaman istediğini elde eder.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ChanHyun [Düzenleniyor]
FanfictionÜnlü iş adamı Park Chanyeol ve sektereri Byun Baekhyunun gayrimeşru çocuklarının ağzından hayat hikayesi...