MELİS-
Sınıfa geldiğimden beri oturuyordum ve gerçekten daral gelmişti duvarlar üstüme üstüme geliyormuş gibi hissediyordum. Daha saate baktığımda ders zilinin çalmasına 55 dakika olduğunu görüp başımı sıraya koydum. Niye erken geldiğimi düşünürken telefonumun titremesiyle aniden başımı havaya kaldırdım. Can arıyordu. Büyük ihtimalle sabah bizimkilerle eve dayanmış evde beni bulamayınca annemde bizimkilerde merak etmişti. 10 gündür zaten benim için ayrı bi endişedeler diye açmak zorunda kaldım.
"Efendim Can?",
"Kızım nerdesin ya, sabah Sarpla senin kapılarına dayandık nerdeyse, annende bizimle buluşmak için erken çıktığını söyledi. Nerdesin sen çilli ponçik?",
"Can, ben sınıftayım anneme söyle merak etmesin sadece kendim biraz kafa dinlemek istedim. O kadar.",
"Melis, iyi olduğundan eminmisin? Ağrın mı var? Hemen koşarak sınıfa geliyoruz şimdi",
"Hayır, hayır iyiyim gerçekten birşeyim yok. O zaman siz gelinde bi poğaça yemeye gidelim pastaneye sabah kahvaltı etmedim,ilaçlarımıda içemedim.",
"Niye etmedin kahvaltını? Neyse biz Sarpla geliyoruz sen okul bahçesinin önünde ol. Öpüyom",Bazen arkadaşlarımın gerçekten benim üstüme fazla gittiğini ve abilik tasladıklarını düşünsem de, onlar olmadan hiçbir şey yapamayacağımı düşünüyorum. Sarp'tan hoşlandığımıda bir süredir kafama takıyordum aslında arkadaşımdan hoşlandığımın kötü birşey olduğunu biliyordum. Bunu Sarp'a söylemem en kısa zaman içinde yaptığım en iyi şey olacağını biliyordum.
-
BATU-
Araba okulun biraz daha gerisinde yavaşlamaya başlayınca gaza yüklendim. Arabadan hiçbir tepki alamayınca da artık telaşlanma vaktimin olacağını düşündüm."Kahretsin, lütfen burda bozulma bu yolda bozulma!",
Araba tam yolun ortasında durmuştu ve en kötüsü de yolun okul yolu olup, tek şerit olmasıydı. Kaportadan dumanlar çıkmaya başlayınca hemen kontağı çevirip arabadan indim. Kaldırımdan yürüyen öğrenciler bana bakıp konuşurken hayatımda ilk defa utanç verici bi ana düştüğümü hissettim.
"Önünüze bakın lan!" diye çığırdığımda herkesin önüne dönüp hızlıca yürümesiyle biraz daha rahatladım.Karşı yoldan koşarak gelen okul güvenliği ile iyice bir 'oh' çektim.
"Batu bey, siz anahtarı verin biz hallederiz." demesiyle kızgın bir suratla "Araba senin bile olabilir. Beş para etmez zaten!" derken Mercedes'in son model aracı olduğunu unutmuş olmam lazımdı. Hızlı adımlarla okul kapısına doğru yürüdüğümde Can'ın şaşkın bakışları, Sarp'ında meydan okurcasına iğrenç bakışlarına maruz kaldım. İkisinide pas geçip okula doğru yürüdüm.
-
CAN--Batu'ya ne kadar seksi bi bakış atmaya çalıştıysam sanırım başaramamış, Sarp'ında "erkek orosp.." cümlesini yarıda kesmiş, gurur edasıyla Sarp'ın ağzına tokat atmıştım.
"Erkek orosp..","Şişşt.. Oğlum,evladım.. Bizim namusumuza böyle kelimeler yakışmaz orospu çocuğu diyip geçeceksin..", dedim ve onun önünden yürümeye başladım. Okulun bahçesinden bana doğru ayağında topuklularla koşan bir Melis görüyordum. Bu kızın amacı topuklularlada koşup ayağını kırmakmıydı?! Bana doğru yaklaşıncada ona Türk filmi Yeşilçam edalarında koşup sarıldım ve döndürdüm..
"Can gerizekalımısın oğlum, bırak gören sevgili sanacak! Ayol bıraksanaaa..!","Sansınlar Melis'im.. 1 haftadır okulda herkes Melis nerde diye çığırıyor zaten. Görsünlerde kıskansınlar." diyerek yavaşça yere indirdim. Melis bana gülümseyerek Sarp'ın yanına gitti.
Sarp sanki Melis ile ilk defa karşılaşıyor ve hatlarını ezberlemek istermişçesine yüzüne bakıyordu..
"Melis! Bu ne güzellik böyle gel sarılayım sana şöyle!", diyerek sarıldığında Sarp Melis'in boynunu öpmeyi ihmal etmedi. Dışardan gerçekten sevgili gibi gözükselerde, bunların gerçekten birbirinden hoşlandıklarına emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Fatma
Genç Kız EdebiyatıSürekli erkek grubuyla takılıyor diye okulun 'cici kızları' tarafından dedikoduya mahrum bırakılan Melis 've sakladıkları' Okula yeni gelen Ersoy ailesinin tek oğlanı olan Batu 've gizemleri' Melis ilk aşkından sonra Batuya güvenebilecek mi? Hikayen...