4.Bölüm ( Skandal)

14.6K 636 77
                                    

Gün Boyu Annesinin peşinden koşan civciv gibi, Korkmaz Bey'in peşinden koşmuştum. Çalan telefonu elime aldım.

'' Alo.''

'' Asistan bol köpüklü bir kahve getir odama, hemen!'' hemen kelimesini vurgulamayıda ihmal etmemişti. Hızla 1 tane kahve kapıp odasının önüne geldim, içeri girdiğimde her zamanki gibi başını dosyalar gömmüştü. 

'' Öyle sabaha kadar dikilecek misin.?'' başımı silkip, hemen kahveyi masasının üzerine indirdim. Odadan çıkıp, yedek anahtarı vermek için pelin hanım'ın odasına gittim. Anahtarı teslim edip, kürkçü dükkanı misali eski yerimi aldım. Dün baya yorucuydu, Pelin Hanım evime yerleşmişti, ve eşyaların taşınmasında bende yardımcı olmuştum. Ardından direk uykuya dalmıştık. Çantamdan dün koyduğum Oyuncağımı masanın üzerine koydum. Pofuduk küçük bir ayıcıktı kucağında küçük bir kalp vardı ve üzerinde baş harfim yazıyordu. Gülümseyerek kollarından tuttum. Büyük olabilirim, hadi ama kim oyuncak ayı sevmez ki.?

Korkmaz Bey odasından çıktığında bakışlarım onu buldu.

'' Asistan Gel benimle.'' Asansöre doğru yürümeye başladığında ayağa kalkıp, onu takip ettim. Asansöre bindiğimizde Giriş kata tuşladı. Nereye gideceğimizi sormak istesemde, buna cesaret edemedim. Asansör durduğunda, çıkışa doğru ilerledik. Çıkıştaki güvenlik görevlilerine birşey söyledikten sonra tekrar gelmem için işaret etti. Arabasına bindiğinde, bende yan koltuğa bindim. Bir insan bu kadar değişik olabilir miydi.? Bir an Melake Bir an Azrail , Allah yardım etsin. Yola çıktığımızda, bakışlarım aynadaki saçlarıma kaydı. Ah!  maymuna dönmüştüm. Elimle saçlarımı düzeltirken, Korkmaz Bey'in halime güldüğünü farkedince bozulup eski halimi aldım. Canım sıkılınca torpidoyu açtım bir sürü ıvır zıvır vardı.

'' Ne arıyorsun.?''

'' Canım sıkıldı baktım öyle.''

'' Bakma.''

'' Tamam.'' bunu daha çok trip atar gibi söylemiştim. Sonunda durduğumuzda, arabayı parkedip, gelmem için işaret etti. Onu takip ettiğimde, muazzam bir resteuranta girdik. Arabayı uzak park etmişti, çünkü burası tıklım tıklımdı park ederecek yer yoktu. Resteurant'a girip, masalardan birine ilerledi. Bende onu takip etmeyi ihmal etmemiştim tabi. Bir masanın yanına geldiğimizde Masada oturan adam ayağa kalkıp, Korkmaz Bey'le toklaşatı.

'' Hoşgeldiniz.'' diyerek oturmamız için işaret etti. Nedense kanım hiç ısınmamıştı.

'' Hoşbulduk.'' Korkmaz Bey ve ben de oturduğumuzda iş konuşmaya başladılar. Korkmaz Bey Elinde bulundurduğu dosyayı uzatıp,

'' İşte sözleşme.'' dedi. Adam dosyayı alıp bir müddet inceledikten sonra, sözleşmeyi masaya frizbi atar gibi yumuşak bir şekilde fırlattı. Geriye yaslanarak o zehirli kelimeleri fışkırttı dudaklarından.

'' Koşullar firmamız için uygun değil.''

'' Şirketimizin standartlarına göre yazıldı bütün maddeler.'' Korkmaz Bey sinirlenmişti.

'' Hadi ama Korkmaz Bey kimi kandırıyorsunuz.?'' Gerilim yükselmesin diye, Korkmaz Bey'in kolunu tuttum.

'' Sakin Olun Korkmaz Bey.'' Kısa bir bakış attıktan sonra tekrar adama döndü.

'' En iyisi bunu yemekten Sonra Konuşalım Murat Bey.'' dedi geçiştirerek. Garsona işaret edip, masamıza gelmesini sağladı. Bu sözleşme onun için oldukça önemli olmalıydı. Yoksa burun kıvıran şu adama gururunu yedirmezdi.

'' Buyrun efendim ne alırdınız.?'' Korkmaz Bey ismini ve türünü bilmediğim bir kaç çeşit yemek saydırıp gönderdi yanımızdan. Sanırım bu ortamlara alışmam  uzun zamanımı alıcaktı. Ortam sakinleşmiş ve orta yolu bulmak için tartışıyorlardı. Yemekler tahminimden daha hızlı masamıza getirilmişti. Önüme indirilen yengeç gözlerimi belertmeme neden oldu.

ACEMİ ASİSTAN (Sakarlar Kraliçesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin