TATLI VİRÜS

4

Hava kararmaya başlamıştı. Aslı'nın yanına gittim. Giydiği tişörtüme bakarak kıkırdadım. "Sen baya yakışıklı olmuşsun ya!"

"Kaya dalga gecmesenee!" dedi Aslı.

"Hadi gidelim o zaman."

"Ya ben gelmiyorum halime bak Allah aşkına!"

"Bence fazla güzelsin." Ağzımdan çıkan kelimeleri duyduğumda kendime inanamamıştım.

"Ciddi misin?"

"Hadi gidelim sıkıldım."

Cevabım Aslıyı tatmin etmese de güldürmüştü. Evden çıktığımızda Arasla karşılaşmıştık. "Oo Kaya, bebeğim bensiz nereye gidiyorsunuz?

"Düzgün konuş karı ağızlı!"

"Şaka yapıyorum da cidden nereye böyle?"

Aslı atılarak "Bende bilmiyorum dışarı çıkalım dedi Kaya ."

"Çocuktan al haberi " dedi Aras.

"Geç gelebiliriz sen yemek yersin ."

"Yada şöyle yapalım zeki adam bende geleyim ne dersiniz?"

"Bana uyar!" dedi Aslı heyecanla.

"Iyi gel hadi."

Arabaya bindiğimizde Aras "Aslı sen neden erkek tişörtü giydin? diye sordu.

"O gün evden apar topar çıkınca yanıma birşey alacak fırsatım olmadı."

"Ama her halinle güzelsin be kızım! Haksız mıyım Kaya?"

Onları dinlemiyordum. Benim aklım hala babamın hangi cehennemde oluşuydu. Ani bir sesle irkildim. "Özür dilerim dalmışım konu neydi?"

"Diyordum ki Aslı her haliyle güzel değil mi Kayacığım?"

"Bana niye söylüyorsun bunu Aras? Önemli bir şey diyeceksin sanmıştım.!"

Aslı bozulmuştu. Ama sebebini bilmiyordum. Neyse işte gelmiştik gece kulübüne.

Aslı" Buranın adı ne?"

"Pub 24."

"Güzel bir yermiş."

"Evet."

"Hadi bir şeyler söyleyelim ne içersiniz?" dedi Aras.

" Bira uyar bana." dedim.

"Tamam hepimize bira o zaman." dedi Aras.

Eğlenceli bir yerdi. Ama ben böyle yerleri fazla sevmezdim. Yine de gelirdim.

"Aslı dans edelim mi?" dedi Aras.

"Olur ."

Azıcık beynim uyuşmuştu. Yavaş yavaş sarhoş oluyordum. Masalarim yanından bir sarı kafa belirdi. Yanıma gelerek tişörtümü kavradı. Müzik sesi kısılmış bütün dikkat bizim üzerimize çekilmişti.  "Seni şimdi mahvedeceğim !"

"Bu çocuk eceline susamış olmalı. Kaya sakin ol hadi gidelim." dedi Aras.

"Hayır hayır sorunu kökünden halletmek lazım değil mi sarı kafa?"

"Aynen öyle." dedi pis pis sırıtarak Selim.

Aniden yumruk attım. Yere düşmüştü. Sert bir şekilde tekme atıyordum bazen de eğilip yumruklara devam ediyordum. "Hiç eğlenceli değilsin sarı kafa." dedim. Baygın bir şekilde yerde yatıyordu. Aslı yanıma gelerek "Iyi misin?!" dedi.

"Ben iyiyim ama sarı kafadan emin değilim."

"Hadi çıkalım buradan gençler. Zaten bu dayağı çoktan haketmiş olmalı." dedi Aras.

Arabaya doğru ilerlerken Aslı gözleri dolmuş bir şekilde yanıma gelerek " özür dilerim gerçekten." dedi.

"Bak seninle bir anlaşma yapalım bir daha benden özür dileme olur mu lütfen!!!"

"Ne bağırıyorsun ya ne dedim sana?

"Aslı arabaya bin ." dedi Aras.

Eve gelene kadar kimse konuşmamıştı. Eve geldiğimizdeyse herkes hemen yatmaya gitti. Aslı her zamanki gibi kanepede uyuyordu. Aras kendi odasında ve bende kendi odamdaydım. Gece uyku tutmamıştı. O yüzden sabaha karşı uyumuştum. Uyandığım zaman kahvaltı hazırlamaya başladım. Masayı kurdum. Aras "Günaydın." dedi. "Sanada günaydın Aslıyı uyandır da kahvaltı yapalım." dedim. Başını onaylarmiscasina salladı Aras.

Kısa süre sonra yanıma geldi. "Ne oldu?"

"Kağıdı okusana."

Kağıtta: Herşey için teşekkürler. Size haber vermediğim için bana kızmayın ama artık gitme vakti geldi hoşçakalın. -Aslı.

Yazıyordu.

"Neyse. Biz kahvaltımızı yapalım." dedim

"Üzüldüm iyi kızdı." dedi Aras.

"O kadar iyi biri olsaydı onu sürekli takip eden sarı kafalı bir hergele olmazdı peşinde."

"Abartıyorsun dostum. Kız güzel hemde çok güzel adam da eski sevgilisi ve kızı hala seviyormuş."

"Bugün yine çenen açıldı. Ye ve git karı avla."

"Uzmanlık alanına yoğunlaş diyorsun yani." dedi Aras gülerek.

"Benle uğraşma o bana yeter." diyerek göz kırptım.