TRACIA #4 - Yılların Getirdiği Öfke

1.7K 153 37
                                    

Multimedia: Tracy & o
Playlist: Christina Perri - Human

***
Saat 23:08

Genç kız yaklaşık üç saattir kütüphanenin bir köşesinde ağlıyordu. Gözleri kızarmış, yanmaya başlamışlardı. O mu yapmıştı, o mu silmişti bütün sayfaları? Bilmiyordu...

Genç kıza yardım edebilecek tek kişiydi Taylor Wagner, onu da kaybetmişti. Bu dünyaya gelmesine bir kez daha lanet etti. Bu hayatı yaşamak, o'nun işgenceleriyle yaşamak istemiyordu. Bu Tracy için çok ağırdı, bu yükü daha fazla taşımak istemiyordu. Tüm umutları, o kitaptaki yazılarla beraber silinmişti. Aklı almıyordu, eğer bahsettiği Taylor Wagner ile tanışmadıysa kader neden onları karşılaştırmıştı? Tesadüf müydü? Hayır, tesadüf diye bir şey yoktu...

Tracy her ne kadar bu işin peşini bırakmak istemese de, yeni ipuçlarını aramak için çok yorgun hissediyordu. Belki de oturduğu yerden kalkacak mecali bile yoktu. Gözyaşları yanağında kurumuş, acıyan gözleriyle etrafı süzüyordu. Yanına bir kadın yaklaştı, çömeldi. "Hanımefendi, kütüphaneyi kapatmam gerekiyor. Müsadenizle-" Kadın cümlesini tamamlamadan genç kız güçlükle ayağa kalktı.

Kütüphanenin çıkışına doğru ilerlemeden İçimdeki Sesler kitabını eline aldı. "Bu kitabı almak istiyorum," dedi. Daha sonra fiyatını sordu. Kadın, kızın elindeki kitaba bir bakış attıktan sonra "Otuz dolar," dedi. Tracy elini kotunun cebine attı. Çıkardığı elli doları kadına uzattı, para üstünü almadan kütüphaneden çıktı.

Birkaç dakika sonra kendi evine varmıştı. Yaptığı ilk iş kitabı koltuğa atmak ve hala içerisindeki yazıların silik olup olmamasına bakmak olmuştu. Kitabın ilk sayfasını açtığında büyük bir şoka uğradı; içi bomboş olan kitabın ilk sayfasında büyük harflerle 'TRACIA' yazılmıştı. Bununla da kalmayıp doğum tarihi de yazılıydı.

18 Temmuz 1992.

Genç kız hızla diğer sayfaları gezdi. Hepsinde, tüm sayfalarda aynı şey yazılıydı. Korkuyla sayfaları çevirmeye devam ederken bir sayfada 'Taylor Wagner' yazıyordu. Sayfa birkaç saniye açık kaldı, o ada bakmaya dayanamazken bir sonraki sayfayı açtı. Bu sefer sayfada 'Charles Raven' yazıyordu. Tracy anlayamadı. Charles'ın olaylarla ilgisi, mantık kurmasını güçleştirdi. Titreyen eli bir sonraki sayfayı çevirirken bu sefer bir isim değil de bir cümle yazılı olduğunu gördü. Cümleyi içinden okudu.

"Uyu benim minik Tracia'm. Şeytanlar getirsin seni, benim yanıma... Ruhun bedeninden çıktığında, tamamen sen olacağım Tracia..."

Cümle, Tracy'ye o kadar tanıdık gelmişti ki sanki o anı bir kere daha yaşıyormuşçasına gözünün önünden geçti. Hatırlıyordu. O, küçükken Tracy'ye hep bu cümleyi söylerdi. Ona hep 'Minik Tracia'm' derdi. Genç kızın gözleri doldu. Şimdi o'nun gelip, kendisiyle konuşması gerekmez miydi, ne diye karşısına çıkmıyordu veya içinden konuşmuyordu?

Tamamen olağandışıydı. Yaşadığı her şey tamamen olağandışıydı.

Kitabı hışımla kapattı. Biliyordu, Taylor Wagner her şeyi biliyordu. Belki Charles da biliyordu fakat buna emin olamazdı. Hiçbir şey mantıklı değildi artık, ne mantıklı düşünebiliyor ne de olaylar mantıklı bir şekilde ilerliyordu. Tracy kafayı yemek üzereydi. Belki de yemişti, her şey kendisinin kuruntusu olabilirdi. Daha henüz küçücüktü ve kabus görüyor olabilirdi. Her şey olanaklara kalmıştı. Olanakların içinde ölüp gidecekti bir gün.

TRACIA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin