"Üzgünüm Tweek ama ben senin gibi değilim ."
Siyah saçlı gencin sözleri boş okul koridorunda yankılanıyordu. Sarı saçlı genç bakışlarını yere çevirdi. İlk aşkı onu reddetmişti. Her şeyi riske atmış ve duygularını itiraf etmeyi göze almıştı. Bunu neden yapmıştı ki ? Ne gerek vardı ? Okuldaki herkes zaten onunla yeterince dalga geçiyordu. Ona gerçekten iyi davranan tek kişiyi tam şu saniyede kaybetmişti. Bir de üstüne bu konu ortaya çıkınca ... Ortada yayılacak dedikoduları şimdiden tahmin edebiliyordu. Özellikle Cartman ona rahat nefes aldıracak gibi gözükmüyordu. Sarışın genç ufak bir umutla bakışlarını kaldırdı. Yutkundu ve tüm cesaretini topladı . Zaten az önce başına ne geldiyse o saçma cesareti yüzünden gelmişti.
"Y-yinede arkadaş k-kalabiliriz değil mi?"
Umut dolu gözlerle siyah saçlı çocuğun yüzünü inceliyordu. En ufak bir duygu belirtisi bile yoktu. Tekrar yutkundu ve cevap bekleyen gözlerle siyah saçlı gence baktı.
"Craig ?"
Siyah saçlı genç boğazını temizledi.
"Yanlış anlama Tweek ama bu olanlardan sonra arkadaş kalabileceğimizi zannetmiyorum. "
Craig arkasını döndü ve oradan uzaklaştı. Böyle kolay bir şekilde veda etmek ... Tweek'in o kadar anlam yüklediği , o kadar değer verdiği o dostlukları Craig için hiç mi anlam ifade etmiyordu ?
Sarı saçlı genç öylece bakıyordu , boş koridora bakıyordu. Neden böyle bir aptallık etmişti ? Craig'in duygularını kabul edeceğini mi sanmıştı ? Tek dostunu kaybedeceğini bile bile her şeyi riske atmıştı. Kendine acı çektirmeyi bu kadar mı çok istiyordu ? Artık ona destek olacak kimse yoktu. Bir kişi bile ... Olduğu yerde öylece durmanın anlamsız olduğunu düşündü ve mümkün olduğunca göz yaşlarına aldırış etmeden okulun çıkışına ilerledi. Göz yaşları yavaşça yanaklarından süzülüyordu. Az önce servisi kaçırdığı için eve yürüyerek gitmek zorundaydı. Neyse ki yol o kadar uzak değildi. Titrek ve hızlı adımlarla eve doğru yol aldı. Yol boyunca yaşananları umursamamaya çalıştı . Ama işe yaradığı söylenemezdi. Evinin önüne geldiğinde cebinden anahtarını çıkardı ve titreyen ellerini umursamayarak kapıyı açtı. İçeri girdikten sonra eliyle kapıyı sessizce kapattı.
"Hoş geldin tatlım."
Annesi mutfaktan seslendi kısa bir süre sonra elinde bir havluyla mutfak kapısında belirdi. Ellerini kuruluyordu.
"Yemeğin masanın üstünde."
Tweek annesinin kızarık gözlerini fark etmemesi için yere bakıyordu. Odasına gidip günün geri kalanı boyunca oradan çıkmak istemiyordu. Aslında yaşadığı olaylara artı olarak bir de aile sorunları yaşamadığına şükrediyordu.
"B-bugün aç d-değilim yemeği es g-geçersem s-sorun olur mu?"
"Şey sorun olmaz. Ama emin misin ?"
Tweek annesini kafasıyla onayladı. Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı.
"Peki sonra atıştırmalık bir şey getirmemi ister misin?"
"S-sorun olmazsa b-bugün derslerime o-odaklanmaya çalışacağım. B-bu yüzden odama gelmezseniz olur mu?"
Tweek yalan söyledi ama fena fikir gibi de değildi. Kafasını ders çalışarak dağıtmak yararına olurdu.
"Tamam tatlım. Yemeğini buz dolabına koyacağım acıkırsan yersin ."
Tweek annesini kafasıyla onayladı ve odasına gitti. Kapıyı arkasından kapattı. Çantasını uygun bir yere bıraktı ve mümkün olduğunca olanları düşünmemeye çalışarak eline gelen ilk test kitabını masanın üstüne bıraktı. Kalem kutusundan rastgele bir kalem seçti ve titreyen ellerle testi çözmeye başladı. Ama bugün olanlar odaklanmasını engelliyordu. Kısa bir süre sonra gözünden bir kaç damla yaş düştüğünü fark etti. Oturduğu sandalyeden kalktı ve kendini yatağına attı yüzünü yastığına gömdü ve hıçkırıklar eşliğinde ağlamaya başladı. Bir kaç saat sonra göz yaşları arasında uykuya dalmıştı. Normalde uykusuzluk problemleri çekerdi. Ama şu an erkenden uyuması onun yararınaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"O benim gibi değil ..." [✓]
FanfictionYaptığı şey büyük bir hataydı . Ama hataların bazen iyi sonuçları da olabiliyordu. -Yaoi içerir ne olduğunu bilmiyorsanız araştırıp da gelmeniz tavsiye edilir. -Karakterler bana ait değildir. -Keyifli okumalar ~