Craig sinirle okula girdi ve gözleriyle etrafı aradı. Bunu bütün okula kimin söylemiş olacağını düşünüyordu. Kısa bir süre sonra Tweek'i görünce içindeki siniri bastırmaya çalışarak Tweek'e doğru ilerlemeye başladı.
Tweek'in surat ifadesinde üzüntü ve korku vardı elinde tuttuğu kitapları göğsüne doğru bastırıyordu. Craig'i fark etmemişti . Craig adımlarını Tweek'e doğru hızlandırdı.
"Hey !Twee-"
Tweek'in önünde Cartman'ı görmesiyle birlikte sözü kesildi. Adımlarını yavaşlattı. Bir köşeye geçip aralarındaki konuşmayı dinlemeye başladı.
"B-bunu nereden öğrendin ?!"
Tweek kitaplarını sıkıca tutmaya devam ederken söyledi.
"Oradan geçiyordum ve kulak misafiri oluverdim. Senin Craig'den hoşlanıyor olman ... Gerçekten acınası bir durumdasın."
Tweek hissettiği karmaşık duyguların göz yaşı olarak çıkmasını engellemeye çalışıyordu. Cartman ise fırsattan yararlanarak daha da Tweek'in üstüne gitti.
"Ne oldu yoksa ağlayacak mısın ? Craig seni şuan bu durumdan kurtarmasını gerçekten çok istiyorsun değil mi?"
Cartman sırıtırken konuşmasına devam etti.
"Oh , doğru ya bunu yapamaz sonuçta aranızdaki her şeyin bittiğini söylemişti."
Craig yumruklarını sıktı. Duyduğu şeylerden yaşanan her şeyi okula yayanın Cartman olduğunu anlaması zor olmamıştı. Onları dinlemek için saklandığı köşeden çıktı. Aslında şu an merak ettiği şeyi öğrenmişti bu yüzden çekip gidebilirdi. Ama Tweek'i bu durumda bırakmaya vicdanı el vermiyordu.
-Kyle-
Pfft ! Cartman'ı bulmuş . Nereden bulacağım ben onu şimdi. Benden başka insan yoktu sanki onu bulmasını isteyecek ! Ne olurdu sanki uyku sersemliğiyle Wendy'ye çarpmasaydım da şu anda koşuşturmak yerine sıramda oturuyor olsaydım ? Ayrıca Wendy'nin Cartman'la konuşmak isteyeceği ne olabilir ki? Bazen kızlar çok anlaşılmaz olabiliyor.
Cartma'ın bahçede olması umuduyla birlikte bahçeye doğru ilerliyordum. Bir yandan da etrafı inceliyordum. Kapıdan çıkmak üzereyken gördüğüm büyük cüsse ile adımlarımı yavaşlattım. Şüphe yok bu kesinlikle Cartman'dı. Adımlarımı onu gördüğüm yere doğru çevirdim ve hızlıca ilerlemeye başladım.
"Cartman !"
Gittikçe ona yaklaşırken Tweek ' in onun yanında olduğunu gördüm. Sanki ağlamak üzereydi ...
Adımlarımı iyice hızlandırdım.
"Cartman ! Sana diyorum !"
Kafasını umursamazca bana çevirdi.
"Ne var ?"
"Bu kadar yeter . Tweek'i rahat bırak ."
"Neden biraz seninle de mi ilgilenmemi istiyorsun?"
"Hayır seni koca sersem . Wendy'nin seninle konuşmak istediği bir şey varmış. Sırf senin yüzünden sabahtan beri koşuşturuyorum."
Nefesini bıkkınlıkla dışarı verirken . Ağır adımlarla burayı terk etti. O gittikten sonra yavaşça Tweek'e yaklaştım
"Hey, Tweek iyi misin ?"
"E-evet . T-teşekkür ederim."
"Hiç önemli değil."
Cartman gerçekten koca bir baş belası. Ne tür bir insan başkalarının acı çekmesinden zevk alır ki?
-Yazar-
Kyle mırıldanarak sınıfına doğru ilerlerken Tweek kendini toparlamıştı. Craig ise Kyle'ın gittiğini fark ederek Tweek'in yanına doğru ilerledi.
"Tweek konuşabilir miyiz?"
----------
Berbat bir bölümdü . Umarım sonraki bölüm de bunun gibi olmaz .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"O benim gibi değil ..." [✓]
FanfictionYaptığı şey büyük bir hataydı . Ama hataların bazen iyi sonuçları da olabiliyordu. -Yaoi içerir ne olduğunu bilmiyorsanız araştırıp da gelmeniz tavsiye edilir. -Karakterler bana ait değildir. -Keyifli okumalar ~