Şizofren

Tımarhane

Ambulans hızla ilerlerken sessiz bir binanın önünde ani bir fren yaptı. Hızla ön cama yapışan Clara bağırmaya başladı. Bir doktor ambulanstan inerken onun gözlerini ve ağızını eliyle kapamıştı. Clara ölmüş gibi hiç kımıldamıyordu. Onu binaya soktular. O kadar sessizdi ki bir insan en kısık sesiyle fısıldasa bile rahatça duyulurdu. Burası bir TIMARHANEYDİ ! Clara bunun farkındaydı. Ama hala oyun oynarmışcasına ölü taklidi yapıyor , kendini yerlere atıyordu. Birden kısık bir ses duyuldu. " Artık onu ben alırım " Başka biri Clara'nın kolundan tutup onu götürdü. Kapı kapanma sesiyle beraber Clara fazlasıyla rahatsız bir yatağa oturdu. Karşısındaki kişi Dr. Sarah Williams'tı.

Sarah : Merak etme Clara artık sen ve de herkes güvende. Burası bir tımarhane.

Clara : Beni sen ihbar ettin. Senin yüzünden beni öldürecekler. Cathana'yı da sen öldürdün.

Sarah : Biliyorum hayal görüyorsun. Merak etme kimse seni öldüremez. Ve Cathana ...
Neyse boşver konu Cathana değil. Konu sensin. Aylardır iyileşemiyorsun Clara. Bu gidişle asla çıkamazsın. Şimdi biraz sakinleşmen için seni yalnız bırakacağım.

Yavaş adımlarla kapıyı kapadı ve odadan çıktı.

Clara odada karışık bir biçimde yürürken birden güzünü kırpıp açtığında karşısında o tavşan vardı. Yine mi sen ! Bağırıyordu. Gözü tavşandaydı. Korktuğundan arkaya doğru yürüyordu. Ve ayağı kaydı. Kafasını sert bir şekilde penceredeki çelik parmaklıklara çarptı. Yere düştü. Kafasından kanlar akıyordu. Üstelik bodrum katından çıkarken de başını kapıya vurduğundan yarmıştı. Oda kan kapladı. Son olaraktan ayak sesleri.

Yoğun beyaz bir ışık ile Clara uyandı. Öldüğünü düşündü. Ama hayır bu tam başının üzerinde duran kocaman bir hastane lambasıydı.

Ayak sesleri yankılanıyordu. Ağzının üzerinde beyaz bir maske olan adam Clara'ya yaklaştı.
" Merak etmeyin bayan Swift. Ağır bir kaza geçirdiniz. Başınıza 24 dikiş attık. Şimdi biraz istirahat edin. 30 dakika sonra bir hemşire gelip sizi tekrar kontrol eder. "

Kapıyı kapamasıyla birlikte Clara sağ tarafındaki baş ucundan televizyonun kumandasını aldı. Açmak için düğmeye bastığında karşısına ilk çıkan kanal bir haber kanalıydı. Clara tam kanalı değiştirecekken kumanda yere düştü. O sırada televizyondaki kadının konuşmaları Clara'nın dikkatini çekti.

" Elimize ulaşan son haberle devam edelim sayın seyirciler. Dünya'nın en ünlü akıl hastanelerinden birinde genç bir kız cama çarpıp yere yapıştı. Ama bu bir kaza mı yoksa ortada bir intihar mevzusu mu var. Bu haberin devamı çok yakında. Ayrıca bu olaydan 8 dakika sonra hastane de bir kaza sonucu yangın çıktı. Enkazdan kurtulabilen tek kişi Dr. Sarah Williams oldu. Kurtulduktan hemen sonra ise kızı için yaşadığını belirtti. Bugünlük bizden bu kadar yarın yeni gelişmelerle sizlerle olacağız.

Hemen ardından yavaşça kapı açıldı. Bir hemşire elinde kocaman bir iğneyle içeri girdi.
" Bayan Swift , doktor durumunuzun çok acil olduğunu ifade etti. Sizi küçük bir ameliyat ardından tekrar yatağınıza alacağız. Ayrıca yemeğinize dokunmamışsınız. Bu durumda 15 dakika daha vaktiniz var. Tok karınla ameliyata girmek sizin için daha sağlıklı olur.

Yavaş adımlarla odadan çıkıp kapıyı kapadı.
Clara önce yemeğine baktı. Sonra tepsiyi eline aldı. Tepsiye bir daha iyice baktı. Üzerindeki keskin bıçağı aldı yorganın altına koydu ve tepsiyi yere fırlattı. Yüksek cam kırıkları sesiyle beraber kapı açıldı. Hemşire koşarak içeri girdi. " İyi misiniz bir şey mi oldu? "Claranın üzerinde yara var mı diye kontrol ederken Clara bıçağını yorganın altından çıkardı ve hiç beklemeden onu hemşirenin karnına soktu. Hemşire kanlar içinde yere düştü. Clara ayağa kalktı. Önce yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek için onu 2-3 defa tekmeledi. Sonra onu ayağa kaldırdı ve kıyafetlerini kendi üzerine giydi. Kapıyı açtı ve odadan yavaşça çıktı.