Clara'nın gözleri annesinin üzerindeydi. Dikkatlice dinliyordu. Başka bir şeye bakmıyordu. Annesi derin bir nefes aldı.Anne : Cathana senin ikizin değil. Bunu Cathana'da bilmiyor. Ama asıl sır ...
Cathana hiç doğmadı bile !Clara : Ne ? Anne iyi misin ? Beni kandırmaya çalışmayın Cathana gözümün önündeydi.
Anne : Clara bak şimdi söyleyeceklerime inanman lazım. Sen doğduğunda çift kişilikli doğdun. Bu bizim için çok kötü değildi en başta. Sadece diğer kişiliğine geçtiğinde değerinde yaşadıklarını unutuyordun. Her uykuya daldığında kişilik değiştiriyordun. Ama yıllar sonra bir kişiliğin yoğun baskılara dayanamadı. Deliye döndü. Ve bir şizofren oldu. Öbür kişiliğin ise sağlıklıydı. Ama seni hiç uyutmamamız mümkün değildi. O yüzden hasta olan kişiliğini başka birine göndermeye çalıştık. Sarah'nın çok yakın bir arkadaşı çok yetenekli bir bilimci. Seni klonlamayı başardık. Sen şizofren tarafındayken bunu yapacaktık ve o kişiliğini ona aktaracaktık. Ancak ufacık bir karışıklık tüm planı bozdu. Sağlıklı olan tarafın klonuna aktarıldı. Ve sen de sadece şizofren kaldın. Ta ki onu öldürene kadar. Cathana'yı yok edince yine çift kişilikli oldun. Yani uyuyup tekrar uyandığında bunları bilmiyor olacaksın. Şizofren tarafın bunları bilecek. İşte her şey böyle oldu.
Clara : Hayatım bir yalan mıydı ? BELKİ DE KLONLAMAYA HARCADIĞINIZ ZAMANI İYİLEŞTİRMEYE HARCASAYDINIZ BAŞARILI OLURDUNUZ SALAKLAR ! Ben çift kişilikli değilim. Siz öylesiniz. Bırakın beni. Artık gitmek istiyorum. Sizden bıktım. Gerçek olmayan bir gerizekalıyı öldürdüğüme göre katil değilim. Lütfen artık bırakın beni !
Anne : Artık çok geç Clara. Her şey bitti.
Clara : Hayır anne. Senin için çok geç. Beni bırakmazsanız hepiniz yanacaksınız.
Clara annesine bakmıyordu. Ona bakıyordu. Tavşana. Yine onu görmüştü. Ama kendisini yaralamalıydı. Ellerini ve bacaklarını hızlıca çekmeye başladı. Zincirden dolayı elleri aşınıyordu. Bacakları soyuluyordu. Zincirleri kırmayı başardığında kemikleri gözüküyordu.
Annesi ona baktı ve bağırdı. Ağlıyordu.Anne : Clara ! Sana bakamıyorum. Lütfen yapma. Sen bu değilsin. Eski zamanları düşün. Diğer kişiliğini düşün. O sırada kapıya küçük bir kız geldi. Bu Josephine'di. Clara ona baktı. Sonra da annesine. Mırıldanmaya başladı. Ne söylediği anlaşılmıyordu ama tek eliyle annesini tek eliyle de Josephine'i tuttu. Koşarak binadan çıkmanın yolunu aradı. Alevler gözükmeye başlamıştı. Kapıyı gördü. Oraya doğru koşarken arkadan bağırma sesi geldi.
Sarah : Yardım edin ! Taşın altında kaldım !
Anne : Clara ona yardım etmeliyiz.
Clara : O bana yardım etmedi. Ölmeye mahkumsun Sarah !
Josephine : Clara annemi kurtar. Annemi kurtar lütfen !
Clara'nın gözümden yaşlar akmaya başladı. Annesine dışarıda beklemesini söyledi. Sarah'ya doğru koştu. Taşı tüm gücüyle itti. Ama kaldıramıyordu. Tavan yıkılmaya başlıyordu ve Clara çaresiz kaldı. Koşarak kapıya gitti.
Clara : Josephine anneni burada bırakıyoruz.
Josephine : HAYIR ! Clara oradaki senin de annen olabilirdi.
Clara : Biliyorum ! Zaten daha önce onu kurtarmak için küçük bir kızın hayatını bitirdim. Yine aynısını yapamam !
Clara'nın ağlaması durmuyordu. Josephine'in de. Onu kucağına aldı ve koşarak oradan çıktı. Bir patlama sesi ve sonra sesler kesildi...
.....
Bu bölümü okuduğunuz için teşekkürler. Beğendiyseniz lütfen hikayenin geleceği için oy verin. Ne kadar beklediğinizin farkındayım. Tam iki ay. Her beklemeden sonra "özür dilerim bir daha böyle olmayacak. Bölümler sıklıkla yüklenecek" dememden de sıkılmış olabilirsiniz. Ama elimden geldiğince Yen'i bölüm yüklemeye çalışıyorum. Desteğiniz için teşekkürler. Sonraki bölümde görüşürüz.
.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren
Terror7 aydır psikolojisi bozuk olan Clara Swift son günlerde korkunç davranmaya başlıyor. Herkes onun için endişelenirken hayatında çok fazla kayıp olduğunun farkına varmıyor.