Güneş'in ışığı ile uyandı Clara. Sert ve yıpranmış kaldırımın üzerinde kabuslarla dolu berbat bir gece geçirmişti. Ayağa kaltı ve fısıldamaya başladı.Clara : Cathana'yı bulmalıyım. Beni böylece bırakıp gidemez.
Clara yolda dümdüz yürürken evine baktı. Olmayan evine. Evet bir günde yıkmışlardı evi. Artık bir evsiz olduğunun daha da farkındaydı. Ne yapacağını düşünüp dururken uzaktan yürüyen birini gördü. Bu tanıdık simanın yanına yaklaştı ve bağırdı.
KEVIN !?!Kevin : Clara ! Uzak dur benden psikopat. Nasıl böyle bir şey yaparsın hala anlamıyorum. Sırada kim var peki ? Ben mi ? Zara mı ? Şimdi kimi öldüreceksin !
Clara : Öldürmek mi ! Kimseyi öldürmedim mal ! Bak en iyisi sen buradan git. Böylece ikimizde iyi oluruz. Sonra beni görmek istersen görüşürüz.
Kevin : Seni görmek istemek mi ? Asıl seni görmek isteyen maldır. Sen kendi kardeşinin katilisin. Onu öldürdün. Sana tek yardım eden kişiyi öldürdün. SEN YAPTIN !
Clara : Saçmalamayı kes. Bana bağırmazsın. Durmadan Cathana öldü demeyi de kes.
Cathana ölmedi. Şu an onun yanına gidiyorum. Ama eğer onu öldürdüysen. Ben de seni öldüreceğim Kevin. Sonra da Zara'yı. Cathana'ya bir şey olduysa... GEBERDİNİZ SİZ !
Kevin : Sen iyi misin ?! Cathana öldü. Sen öldürdün Clara SEN !
Clara : Asıl sen iyi misin. Ben neden Cathana'yı öldüreyim. Salak mıyım ??
Kevin : Hayır Clara salak değilsin. Sen bir psikopatsın !
Clara : YETERR ! Bu konuşma 1 dakika daha uzarsa seni geberteceğim. Siktir git !Kevin sinirli bir şekilde sert adımlarla cevap vermeden oradan uzaklaştı. Clara ise hala Cathana'nın yaşadığına inanıyordu. Ama o gitti. Bunun farkına varmalıydı.
Bir parka gitti ve boş bir bankın yanına oturdu. Parkta 1 tana kişi yok. Öyle duruyordu.
"Kaldırımdan iyidir hehehehe" diye düşünerek gülmeye başladı. Gülüşünü o kesti. TAVŞAN !!Clara : Yine mi geldin !
Tavşan : ...
Clara : Tamam bak bu seni 5. görüşüm. O yüzden sana bağırmayacağım. Deli gibi koşmayacağım. O yüzden bana cevap ver.
Tavşan : ...
Clara : LÜTFEN ... Ah her neyse hiç uğraşmamalıydım.
Tavşan : Clara.
Clara : AAHHHHHH !Clara olayın şokuyla banktan düştü. Bayılmıştı. Gözlerini açtığında ise ...
Parmaklıkların arasındaydı. Yalnızdı. Çok sessizdi ve berbat kokuyordu. Gözleri zar zor görüyordu. Clara bir hapishane hücresinin tam içinde olduğunun farkındaydı.
Bir polis oraya doğru gelirken Clara ona bakıyordu. Sinirliydi. Ama belli etmiyordu.Polis : Bayan bizimle geliyorsunuz. Soruşturmaya alınacaksınız. Bu taraftan.
Clara : ...
Polis : Bayan !
Clara : ...
Polis : Galiba sizin biraz daha dinlenmeniz gerek. Ben 30 dakika sonra tekrar gelirim.Clara polis gittikten sonra hücrenin içindeki tabureye yaklaştı. İlk defa onu bekliyordu. Ama gelmedi. Nasıl getireceğini bilmiyordu. Zaten bunun bir yolu yoktu. Sonuçta bu onun tercihi ile olmuyor. Hiç beklemediği bir anda gelebilir. Ya da beklediği bir anda.
Tavşan uzun süre gelmeyince Clara pes etti. Polisleri çağırdı. Soruşturma için hazırdı.Clara'ya kolundan tuttular. Onu ufak bir odanın içine götürüp soru sormaya başladılar.
Polisin sorduğu sorular Clara'nın bir kulağından girip diğer kulağından çıkıyordu.
O sırada kapı çaldı. İçeriye başka bir polis girdi.Polis B : Pardon bölüyorum ama ...
Polis A : Çabuk söyle !
Polis B : Az önce karakolun yakınındaki parkta bir yangın çıktı. 3 kişiyi gözaltına aldık.
Polis A : Tamam yani yangının bilinçli olarak çıkarılma durumu söz konusu.
Polis B : Evet. Ama yine de kesin değil.Clara bir gülüş attı. Polis ona baktı. "Komik bir durum mu var !" Clara onaylarmışcasına başını salladı. Polis hiçbir şey söylemeden soruşturmaya devam etti.
Ama Clara yine dinlemiyordu. Sonradan önünde beliren tavşan sayesinde artık polisi dinlemeyi bırakın görmüyordu bile. Belli etmemeye çalışıyordu ama tavşanla iletişime geçmek de istiyordu. Bir saniyelik bir göz kırpıştı ile tavşan yok oldu. Ama Clara bu sefer çok tedirgindi. Çıkan yangınların hepsinde ölmemek için yaralanmıştı. Hem de çok ağır bir yaralanma. Ama bu sefer. Onu yaralayacak bir şey yoktu. Ama kendisi oluşturabilirdi. Ayağa kalktı. Polis de ayağa kaltı. " Ne oldu ?" Clara polisin dibine girdi. "ÖLECEKSİN GERİZEKALI"
Dedikten sonra polise kafa attı. Polis birkaç saniye boyunca kendine gelemezken Clara polisin pantolonundan tabancasını aldı. Ve...
Oracıkta kendi ayağına ateş etti. Büyük acı ile yüksek bir çığlık attıktan sonra.
"Cathana'ya onu özlediğimi söyle." Dedi ve koşarak karakoldan çıktı.Merhaba sevgili okurlar. Bu bölümden sonra size danışmak istediğim bir konu var.
Clara'nın rol gereği ağzını fazla bozcuğumun farkındayım. Eğer buna tahammülü olamayan varsa. Lütfen yorumlarda beni bilgilendirsin. Sadece olayların daha doğal işlemesi için böyle unsurlar kullandım. Ama memnun değilseniz lütfen söyleyin.
Bu arada bu bölümde biraz fazla dialog olduğunun farkındayım. Ama bu sadece olayların daha içinde olmanızı sağlamaya yönelik bir şeydi. Sonraki bölümde görüşürüz.
![](https://img.wattpad.com/cover/83324659-288-k823702.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren
Terror7 aydır psikolojisi bozuk olan Clara Swift son günlerde korkunç davranmaya başlıyor. Herkes onun için endişelenirken hayatında çok fazla kayıp olduğunun farkına varmıyor.