*Selamlar canlar. Hikayeyi sevdiniz mi bilmiyorum ama ben severek yazıyorum. Uzun bir süre yeni bölüm ekleyememiştim. Çünkü, sevilmediğini düşünmüştüm. Her neyse, yeni bölüm ekleme kararı aldım ve ben Nihan olarak asla pes etmeyecek biriyim. Neyse neyse neyse. Bu arada kurguyu hala anlayamayan varsa söyleyeyim, çocuk hakkında 'sıradan' diye bahsediliyor başta ama, Deniz daha sonra sıradan hayatının ekşınlı bir hayata dönüşmesine engel olamayacak ve bu olayların içinde boğulacak. Ve bunun en başındaki etken de; Nisan'ın kaybolması. Her neyse daha çok tüyo yok, bölümü okuyun, çok öptüüm :**
Sıkıcı bir İngilizce dersinin ardından ders boyu bana bakmakta olan İrem'in yanıan doğru ilerliyorum.
"Nasılsın İrem?" İçten ve müğkemmel gülüşümle ona bakıyorum ve o da gülümsüyor.
"İyiyim, sen nasılsın Batı?" Duyduğum isimle irkiliyorum ve Nisan duyarsa çok pis olur diye düşünmekten kendimi alamıyorum, ama İrem'i uyaramam da. Sadece Nisan'ın yanında bana Batı dememeli.
"Ben de iyiyim, ee düşündüm de-" Kapı çarpması ve arından koluma çarpan kolla yeniden irkiliyorum. Çarpan kola dikkatle baktığımda bunun Berkay olduğunu görüyor ve endişeli yüz ifadesiyle karşılaşıyorum.
"Ne düşündün, Batı?" Yine mi ya, of!
"Ben, sana sonra söyleyeceğim. Bir saniye izin ver lütfen." İrem anlayışla başını sallıyor ve ben de kalkıp Berkay'ın yanına gidiyorum.
"Ne var lan, ner çarpıyon öyle hayvan gibi?" Diyorum ve amk içeren bakışlarımı atıyorum.
"Bu sefer çok pis feyke bastın kanka."
"N'oluyor lan?" Diyorum ve gözlerimi ördek gibi açarak ona bakıyorum.
"Nisan diyorum, duydu diyorum, Batı diyorum, n'aber diyorum..." Biraz duraksıyor ve devam ediyor, "Ha bir de İrem diyorum."
İçimden geçirdiğim hassiktir'leri dışa vurarak elimi başıma koyuyorum, "Hassiktir." Koşarak sınıftan çıkıyorum ve bir yan sınıfa hayvan gibi dalıyorum. Hassiktir, hassiktir, hassiktir. "Nisan nerede lan?" Tüm dokuzuncu sınıf bebeleri ibne gibi bana bakarken gözlerimi deviriyorum. "Nisan nerede oğlum söylesenize!" Kızıl saçlı kız yanıma yaklaşınca tip tip bakıyorum.
"Çantasını alıp çıktı, rahatsızmış eve gidiyor." Diyor ve yanımdan hızla ayrılıyor Hızla arkamı dönüyorum ve koşarak çantamı alıyorum. Sınıftan tam çıkacakken Berkay kolumu tutuyor.
"Nereye lan ibne?"
"Kız gitmiş lan, şimdi boş boş trip atacak. Bir de hasta zaten onlara gidiyorum yakalarım büyük ihtimalle, parktadır kesin." Diyorum ve yeniden tam çıkacakken İrem'in sesi duyuluyor bu sefer.
"Kız kim Batı yaa?" Diyor ve gözlerini deviriyor.
O nasıl bir yaa deyiştir amk bakışlarımı atıyorum ve tam ağzımı açacakken Berkay araya giriyor.
"Sevgilisi güzelim, bugünlük de benimle idare et." Diyor ve İrem'in yanına oturuyor. Gözlerimi devirip sınıftan çıkmadan önce Berkay'a belanı sikerim oç bakışımı atıyor ve dershaneden çıkıyorum.
Merdivenleri hoplaya hoplaya inerken köşeden gelen sese odaklanıyorum.
''Teşekkür ederim teyzeciğim, iyiyim.'' (Beytullah'a yüz sür, evladım.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nisan Kızı
Novela JuvenilBeni her zaman bıkmadan, usanmadan dinleyen anneme... O Deniz. Deniz Demirsu. Sıradan ve normal bir hayatı var, ama hayatındaki tek kusuru ilkokuldan beri tanıdığı kendinden bir yaş küçük arkadaşı olan Nisan'ın ona fazlasıyla aşık olması. O, ne kada...