Özür dilerim. Belki şu an okumayı bile bırakmışsınızdır, gerçekten özür dilerim. Zamanım vardı aslında yazacak. Hem de çok zamanım vardı, yalan söylemeyeceğim. Neden bilmiyorum ama yazma isteğim yoktu. Sıfırdı. Aklıma bir şey gelmiyordu. Zaten hiçbir şey olmadığı halde sinirlerim çok bozuk bu aralar. Tekrar özür dilerim. Şu an okumuyorsanız bile hak veririm size. Esen kalın bebekler. (Multide İrem var!)
Not: Yeni bir kitaba başladım bu sürede. Biraz kendime de NK konusunda zaman ayırdım, düşünecek çok şey vardı Denisan çiftinin üzerine. Tek söyleyebileceğim şey finalin yakın olmasıdır. Çok uzatmayı sevmem. Bir de yeni hikayem olan ZeyKer (Güneşi Beklerken) hikayesi Çöpçatan Kuzeni de okuyun deriim!
Bölüm şarkısı: Dark Horse - Katy Perry
"Deniz?" Diyor Nisan bana doğru yürürken. Alper'in de elini bırakıveriyor tabii hemen. Dur kızım, daha bu ne ki?
Hemen İrem'i kollarımın arasına geri alıp sıkı sıkı sarıyorum. "Tontişiiim!" Diyorum hemen, çünkü İrem'in bu sıfata bayıldığını biliyorum. Daha İrem'in ne fantezileri var bilmiyonuz siz. Bilmeyin zaten, tavsiye etmiyorum.
Nisan yüzüne ekşiterek bize bakmaya devam ediyor. Sonunda İrem de nefes alamıyor olacak ki kendini benden çekip koluma yapışıyor. Lan karı dursana bir yerinde!
"Ah Nihalper çiftimiz de gelmiş! Ne hoş bir sürpriz oldu bu." Diyorum gülümseyerek.
Alper gülüyor ve kolunu Nisan'ın omzuna atıyor. Bu yaptığına gözlerimi deviriyorum, gerizekalılar. "Nisan bak bize isim bile bulmuş meleğim!"
Meleğim ne amk. Meleğim diye şey mi olurmuş? Tamam kapayın çenenizi tontişim sıfatından daha iyi, biliyorum. Ama ne yapalım bizim hatun da bundan hoşlanıyor.
"Ya sevgilim, ne demezsin bayıldım!" Diyor Nisan benim gibi gözlerini devirirken. Nisan'ın bu haline hayret etmiyor değilim doğrusu! Nisan kadar neşe dolu bir insana göz devirmek hiç yakışmıyor! Tamam, biliyorum benim gibi bir yahuşukluyu gördükten sonra benim etkime kapılık yeniden bana aşık oldu ama Alper'e de yazık değil mi? Değil tabi lan!
Busenur, bir süre oluşan sessizlikten sıkılmış olacak ki Berkay'a dirseğiyle vuruyor. He biz safız da, körüz de biz görmüyoruz, hee çok hee, çok çok, hee.
"Deniz, böyle pijamalarınla çıkmışsın. Bence gir bir üzerini değiştir canım, ne dersin?" Diyor Busenur bana bir şey ima etmeye çalışarak. O değil de hassiktir lan ben pijamaylayım.
"Bekleyin iki dakika geliyom." Diyorum ve hızlı hızlı eve girip yukarı çıkıyorum. Bugün çok eğlenceli olacak. Açlık oyunları başlasın, sürtükler!
***
"Berkay topu tutsana şerefsiz!" Diyorum bağırıp bir yandan da voleybol topuna bir tekme atarken. Biliyorum voleybol topuna tekme atılmıyor ama sinirlendirmesinler beni de napam!
Bir saat kadar önce ben müğkemmel kot gömleğim ve kot kaprimi giyip kankeylerimin yanına inmiştim. Sonra da Nisan'ın şirin fikriyle (!) bu gerzek yere gelmiştik. Kumsal. Kumsalda voleybol oynuyorduk. Hah, ve bana karşı olan şansları çok yüksekti. Çünkü voleyboldan da, voleybol oynamaktan da nefret ederdim. Nisan bunu biliyordu, bu yüzden voleybol oynayalım demişti. Ve tesadüfe bakın ki Alper okulun erkek voleybol takımındaydı!
"Tutuyorum ya lan neden şerefsiz diyon?!"
Gözlerimi deviriyorum ve ilk setin son atışlarını yapmak için topu karşı takımdaki Alper'e doğru atıyorum. Alper mükemmel bir şekilde hayvan gibi topu yakalıyor ve yine mükemmel bir şekilde hayvan gibi topu sağ tarafımdaki İrem'e atıyor. Ve ne olduysa o an oluyor zaten. Top İrem'in kafasına geliyor ve İrem bir anda yere düşüyor, tabii çığlığı da basıyor.
"Hassiktir!" Diyorum İrem'i yerde görünce. Hızlı hızlı yanına giderken Alper'i de suçlu çocuklar gibi yanıma gelirken görüyorum. İrem yerde acıdan kıvranıyor o sırada.
"İyi misin?" Diyorum İrem'in başını ellerimin arasına alırken. Hayır gibi bir şeyler mırıldanırken bedenini kucağıma doğru çekiyorum ve başını ovmaya başlıyorum. O sırada Nisan bu olaya bugün fazlasıyla yaptığı gibi yeniden göz deviriyor ve arkasını dönüp İrem'e çarpan topu alıyor. Ardından onların takımından olan buraya geldiğimizde tanıştığımız Berra ile oynamaya başlıyor.
"Çok özür dilerim İrem, isteyerek yapmadım ya." Diyor Alper İrem'in yanına gelip kafasına dokunmaya çalışırken. Tabii benim sinirim daha çok artıyor ve Alper'i itiyorum.
"Gerek yok, biz eve gidiyoruz zaten. Bir dahakine daha dikkatli olursun koçum tamam mı?" Diyorum imalı imalı konuşurken. Yok lan bana sert çocuk havaları yakışmıyor.
İrem'i kaldırmaya çalışıyorum ve binbir güçlükle kalıdırıp kolumu beline doluyorum. O da kolunu boynuma doluyor ve seke seke minibüse yürüyoruz. Arkadan Berkaylara bile bakmadan yürüyorum ve İrem de o sırada yanağıma bir öpücük konduuryor. Bu kızı seviyom lan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nisan Kızı
Genç KurguBeni her zaman bıkmadan, usanmadan dinleyen anneme... O Deniz. Deniz Demirsu. Sıradan ve normal bir hayatı var, ama hayatındaki tek kusuru ilkokuldan beri tanıdığı kendinden bir yaş küçük arkadaşı olan Nisan'ın ona fazlasıyla aşık olması. O, ne kada...