18

12.7K 260 40
                                    


  Uyandım paytak adımlarla aşağıya indim ama burada kimse yoktu.

  Mutfak genelde bu saatlerde dolu olurdu yada salon?


  Arkamdan gelen adım sesleri sıklaşınca arkama baktım.


   "Jeff ve Eve? Neredeler bir haberin var mı?"


   "Hayır yok." dedi.

  Önümde duruşunu sabitledi ve yukarıdan bana baktı, ah şu boy farkı!

  
  "Ne o yalnız kalmamıza sevinmemiş gibisin."


  "Ha-hayır yani bu güzel bir şey tabikii ama sadece sadece bilirsin işte merak ettim."


    "Sen neden böyle konuşuyorsun?"


   "Na-nasıl?"


   "Böyle işte." dedi işaret parmağını dudağıma getirirken.


   "Çok farklısın Liz, anlaşılmazsın, karmaşıksın bir öylesin bir böyle."


   "Bu da ne demek?" diye atıldım.


   "Hiç." dedi ve önümden çekilip buzdolabının kapağını açtı.


   "Hey." dedim ve elimi omzuna dokundum

    Buzdolabının kapağını kapatıp yeniden bana baktı.


  "Az önce ne demek istediğini açıklar mısın?"

  
  "Ah sadece garipsin işte. Dün birsürü şey yaşadık, uzun bir geceydi ve şimdi önümde kekeliyorsun."


   "Ke-kelemiyorum."


   "Tabi ya kekelemiyorsun."

  Gözlerimi devirdim.

O da mutfaktan çıkıp salona geçti ve  kendini salondaki geniş koltuğa bıraktı.

   Televizyonu açtı.

  Bir süre haberleri izledi, ben de onu.




  Sonra sıkılıp televizyonun önüne geçtim ve görüş alanına kendimi soktum.

    "Hoşuna gitmiyor muyum?"

    Offlayıp başını geri attı.


     "Bu bir hayır mı?" dedim.

    
     "Hayır, yani gidiyorsun oldukça hoşuma gidiyorsun hatta bu beni arasıra korkutuyor. Hareketlerin de. Yani bir kılıfın yok sanki her kılıftasın."


    "Bu ucuzsun demek mi?" dedim neredeyse gözlerim dolacaktı, bana iltifat etmiyordu.

  
    Oturduğu yerden elini bana doğru uzattı.

  Yanına ilerleyip elini tuttum.

  
   "Ucuz insanlar tek kılıfla gezen ve diğer kılıflarda; sırf kendi benliğimi kaybederim diye hiç bulunmayan insanlardır."

Little Babysitter [a.i fanfic.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin