11

22.2K 335 51
                                    

"Ama merak etme ki hiçbiri bakire değildi. Hepsi fahişeydi."


"Merak etmiyorum Bay Irwin."


"Pekala." dedi ellerini havaya kaldırıp. "Şimdi cevap ver bekaretini almak istesem ne düşünürsün?"


"Bakire olduğumu nereden biliyorsunuz?"


"Bunu anlamak zor değil bebeğim. Öyle masumsun ki."


"Bu konuyu kapatsak olmaz mı Bay Irwin? Çünkü ben fazla gerildim."


"Pekala ufak bi kızın özel hayatını daha fazla deşmeyeceğim."


"Sevinirim." dedim ona bakarak gülümserken.


"...ve Bay Irwin sizden bir şey isteyebilir miyim?"


Başını salladığında söylemeye karar verdim.


"Elinizi bana uzatır mısınız?"


Bir kahkaha attıktan sonra ellerini uzattı, tanrım mükemmeller!



 Ellerini ufak ellerimle sardım ve incelemeye başladım.


 Elleri yüzümü okşarken eş zamanlı parmaklarını dudağıma çıkarttı, yutkundum.


 Dokunuşu inlememe neden olmuştu, dudaklarımı aralanmış bir şekilde adeta daha fazlası için yalvarıyordum.


 "Lizzy."


 İki parmağını dudaklarımdan içeri itti. Hareketiyle beraber parmaklarını emdim.


  İnilti tarzı sesler çıkardıktan sonra parmaklarını kendi ağzına götürdü ve o da aynı şekilde emdi.


 Tanrım biz ne yapıyorduk?


 "Bay Irwin."


  Elleriyle tişörtümü kavradı. Refleks olarak ellerimle onu durdurdum. Hazır değildim.



  "Ben, istemiyorum."


 Ellerimi koltuğun başında sabitledi ayağa kalkıp kemerini çıkarttı ve ellerimi kemeriyle bağladı.


 Kemerinin derisinin bileğime yaptığı baskıyla inledim.


  "Bay Irwin canım yanıyor."


Dediğimi umursamadan altımdakileri çıkartmaya çalıştı ama ben bacaklarımı birleştirerek şortumu çıkarmasına izin vermiyordum.


  Daha fazla hırslanarak birbirine sürten bacaklarımı araladı ve geri kapamamam için bacaklarımın arasına yerleşti.


 Artık onu adeta hissedebiliyordum.



 "II...Hayır."


 "Kes sesini bebeğim."


 "Siktir! Tanrım! en azından şu lanet kemeri çözün canımı yakıyor."


 Yüzünü yüzüme yaklaştırdı dudaklarını kulağıma götürdü.


 "Fazla konuşuyorsun Lizzy."



 Dudakları boynuma inerken ben hala onu üzerimden atmaya çalışıyordum.


 Boynuma ısırıklar bıraktıkça ben inliyordum.



  "Rahat dur." eli orama giderken emretti.


 Başımı iki yana salladım.


 "Hayır babacık, istediğin şeyi alman bu kadar kolay olmayacak."



  "Çünkü daha kolay olacak."


 Üzerime ağırlığını verirken benimle uğraşmaktan nefes nefese kalmış gibiydi.


Yanıyordum, elleri! Tanrım her yerdeydiler.


 Ben hala debelenirken beni aniden kucaklayıp merdivenleri çıkarttı.



 "En azından odama gidelim."




sikTİR bu şey gerçekten olmayacaktı değil mi?!







Bölümler neden geç geliyor? 

Çünkü vote ve yorum o kadar az ki içimden hiiç yazmak gelmiyor:/

Siz görüş bildirmedikçe de kötü yazdığımı düşünüp devam etmiyorum. OLAYBU.

özet geçiyim birazcık daha fazla vote ve yorum!1 sizi seviyorum<


Little Babysitter [a.i fanfic.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin