Melih'ten;
Eylem'i evine bıraktıktan sonra bende eve gitmek için yürümeye başladım. Kolyeyi bulamadığı için üzüldüğünü biliyordum. Bana söylediği gün, ekmek aldıktan sonra anneme bir yere gideceğimi söyleyip yüzme kursuna gitmiştim. Kursta her hangi bir üyeliğim yoktu. Hocasıyla konuşup bir kaç saat aradıktan sonra bulmuştum kolyeyi. Neden vermiyorsun diye soruyordum kendime. Sorduğum soruların aksine kendime verecek bir cevabım yoktu. Eve geldiğimde cebimden anahtarı çıkartıp içeri girdim. Annem televizyonun karşısına oturmuş dizisini izliyordu.
"Ben geldim."
"Hoşgeldin oğluşum. Verdin mi kolyeyi Eylem'e ?"
Kolyenin bende olduğunu sadece o biliyordu.
"Hayır anne vermedim."
"Ned-"
"Anne lütfen nedenini sorma benim bile kendime verebilecek bir nedenim yok."
Odama girdikten sonra yıllardır benden başka kimsenin açmadığı kilitli dolabı açtım. İçinde duran kolyeyi elime alıp uzun uzun baktım. Ne yapmaya çalışıyorsun Melih? Ver gitsin şu kolyeyi. diye geçirdim içimden. Kafamı olumsuzca sallayıp tekrar koydum dolaba ve kitledim. Kendimi yatağa atıp düşünmeye başladım. Eylem'den hoşlanıyordum. Hani genellikle kız ve erkek arkadaşlar birbirlerine aşık olur ya, bu öyle birşey değildi. Çünkü ben ona aşık da değildim, sevmiyordum da. Sadece küçük bir hoşlantı.. Ona bu gözle bakman çok yanlış Melih diye geçirdim içimden..
----------------------------
Eylem'den;Çözdüğüm testten kafamı kaldırıp çalan telefonuma baktım.
"Efendim teyze?"
"Nasılsın kuzum?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"Bende iyiyim çok şükür. Mete Abin geldi bugün. Seni özlemiş, çok merak ediyormuş. Bize geliversene azıcık."
"Gelirim gelmesine de beni merak edip özlemişse onun gelmesi gerekmiyor mu teyzecim?"
"Bilmiyor musun kuzum sen Mete'yi? Neyse canım dakikalarım bitiyor, bekliyorum seni. Çok geç kalma, öptüm gözlerinden."
Bir şey söylememi beklemeden telefonu kapattı. Bir müddet gülümseyerek baktım telefona. Teyzem, annem öldüğünden beri hep ilgilenirdi benimle. Mete abi kim diye sorarsanız; o teyzemin büyük oğlu. Kuzenim yani. Çok severiz birbirimizi. Test kitabını kapattıktan sonra oturduğum yerden kalkıp dolaba yöneldim. Siyah pantalon ve kahverengi gömleğimi çıkardım. Giyindikten sonra saçlarımı açtım ve elimle düzeltip aşağıya indim. Botlarımı da giydikten sonra ceketimi giydim ve babama mesaj attım.
Gönderilen; Babacım
Ben teyzemlere gidiyorum, Mete abi gelmiş. Ne zaman gelirim bilmiyorum. Öptüm 😙
Evden çıktıktan sonra duvara yasladığım bisikletim çarptı gözüme. Bir kaç yerde su birikintisi olsa da bisikletle gitmek istedim. Zaten eğer yürüyerek gitmeye kalkışsam yarım saatten fazla sürerdi. Bisiklete bindikten sonra orta hızda sürmeye başladım. Ta ki komşumuz Salih Amca'nın büyük köpeğini görene kadar.. Yanından hızla geçerken hırlayarak peşimden koşmaya başladığını görünce sesli bir küfür ettim. Hızımı daha da arttırıp sürmeye başladığımda bisikletin tekerinin taşa takılmasıyla benimde yere yapışmam bir oldu. Sinirimden ağlayacak duruma gelmiştim. Köpeğin daha da yaklaşmaya başladığını gördüğümde kalkmaya çalışsam da kanayan elim beni engelledi. Merak etmeyin yakışıklı bir bey gelip, yerimden falan kaldırmadı beni. O ancak filmlerde olur. Acıyan elimle sürünerek kalktım ve zorla bisikletime bindim. Bir yandan da köpeğe küfür ediyordum. Köpeği atlattıktan sonra derin bir nefes verip normal hızda sürmeye başladım. Çamurlanmış ceketim, yüzümde ki çamur parçaları ve kirlenmiş pantalonum ile harika görünüyordum. Teyzemlerin kapısının önüne geldiğimde üzerimde ki çamurlar kurumuştu. Bisikletimi duvarın önüne koyduktan sonra zile basıp beklemeye başladım. Kapı açıldığında benimle yaşıt olan Mete abinin kardeşi Çınar'ı gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLYE
HumorOnları gördüğüm an ellerim titredi bacaklarım tutmadı, o an konuşmaya korktum. Çünkü biliyordum ağzımdan çıkan kelimeler, onu oluşturacaktı. Sırtımda ki o ağır çantayı hiçe sayarak, gözlerimden yaşlar dökülürken tüm gücümle arkamı dönüp koşmaya başl...