Kafamda ki kaskı çıkartıp motordan indim ve Melih'in bana uzattığı elini tuttum. İlerleyip bizim evin zilini çaldık ve kapıyı Çınar açtı. Ben Mete ile konuşurken, Çınar eve gelmiş Melih ise beni beklemişti. Çınar kapıyı açtığında mutsuz yüzüyle Melih ile tutuştuğumuz ellerimize baktı. Daha sonra da sert yüzüyle Melih'e baktı.
"Sevgili falan mısınız?"
Hızla Melih'in elini bıraktım ve cevap verdim.
"Değiliz tabii ki Çınar."
İçeri girdiğimizde; "Kusura bakmayın iyi değilim, ne dediğimi bilemiyorum." dedi.
Ona cevap vermeden telefonumu çıkartıp babamı aradım.
"Alo baba, uyandı mı Mete?"
"Hayır kızım, henüz uyanmadı. Bir gelişme olduğunda size haber veririm."
"Peki, görüşürüz."
"Görüşürüz, dikkat edin kendinize."
Telefonu kapatıp birer koltuk uzanmış Melih ve Çınar'a baktım.
"Ben odama çıkıyorum, birşey olursa çağırırsınız."
Bir cevap beklemeden odama çıkıp kapımı kapattım. Üzerimdekileri çıkartıp pijamalarımı giydim ve kendimi yatağa attım. O sırada aklıma Efdal geldi ve telefon numarasını almadığım için kendime binlerce kez küfrettim. Ancak son anda üstün zekam kendini gösterdi ve Levent Hoca'da numarası olacağını düşündüm. Mete için neyin ne olduğunu öğrenmem lazımdı. Telefonumu alıp Levent Hoca'yı aradım.
"Efendim Eylem?"
"Alo? Hocam nasılsınız?"
"İyiyim, teşekkürler. Sen nasılsın?"
"Teşekkür ederim, hocam şey için rahatsız etmiştim.. benim bir arkadaşa ulaşmam gerek.. onun ile yüzme kursunda tanıştık ancak numarasını almayı unutmuşum,sizde vardır diye düşündüm yardımcı olur musunuz?"
"İsmi neydi?"
"Efdal."
"Soyismini söylemezsen nasıl bulabilirim?"
"Ya hocam bilmiyorum ben soyismini.. ama kaç tane Efdal olabilir Allah aşkına?"
Levent Hoca derin bir nefes verip cevap verdi.
"Bakıyorum bir saniye bekle."
"Bekliyorum.."
"2 tane var, söylüyorum yaz; 05********* bu Efdal Altun'a ait, diğeri ise 05********* bu da Efdal Evren Şimşek'e ait."
"Gerçekten çok teşekkür ederim hocam, iyi günler."
"Rica ederim, sanada."
Telefonu kapatıp kaydettiğim numaralara baktım. Sanki ilk verdiği numara, yani Efdal Altun'un ki onunmuş gibi geliyordu. Numarayı tuşlayıp beklemeye başladım. Çaldı,çaldı,çaldı.. telefon açıldığında ince bir sesle konuştum.
"Alo?"
"Kimsiniz?"
"Ben Eylem, yüzme kursunda Efdal adında bir çocukla tanışmıştım, acaba o siz misiniz?"
"Eylem adında birisini tanımıyorum."
Aov! Yanlış tahmin.
Yüzüme kapanan telefonla onun aradığım Efdal olmadığını anlamıştım. Aradığım Efdal'a şuan da ulaşamamıştım harbiden. Anladınız mı inceyi? Hani Efdal eniştesine böyle demişti falan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLYE
HumorOnları gördüğüm an ellerim titredi bacaklarım tutmadı, o an konuşmaya korktum. Çünkü biliyordum ağzımdan çıkan kelimeler, onu oluşturacaktı. Sırtımda ki o ağır çantayı hiçe sayarak, gözlerimden yaşlar dökülürken tüm gücümle arkamı dönüp koşmaya başl...