5. Bölüm

0 0 0
                                    

"İş birliği derken?"

"Eğer mümkünse amelyatı bugün bile olabilirim. Bir adama ihtiyacım vardı. İliğimin karşılığında benimle çalışmanı istiyorum.

Hâlâ bulunduğumuz boş hastane odasında adama sorular soruyordum.

"Peki ne işi bu?"

Adam yanıma yaklaşıp sesizce fısıldadı. "Önceden bir kumarhane işletiyordum. Kumarhane sayesinde fazlasıyla zengin oldum. Bir gün beni kıskanan rakiplerimden birisi kumarhanemin kapatılmasına sebep oldu. Daha sonra bende onun varını yoğunu aldım. Bunun gibi işte. Anlayacağın düşmanlarıma tuzaklar kurup onları uyguluyorum. Son çıkan çatışmada fazlasıyla adam kaybettim. Eğer iliğimi verirsem sen ve kuzenin benim adamlarım olacaksınız."

Söyledikleri karşısında donup kaldım. Son çatışmada bir sürü adam kaybettim demişti. Eğer kabul edersem çok büyük bir risk almış olurdum. Ama etmezsem Mete ölebilirdi. Bu düşünce beni daha da kötü yapıyordu.

"Tamam kabul ediyorum."

Adam keyifli yüzüyle "Güzel" diye mırıldandı. Ceketinin iç cebinden numarasının yazılı olduğu bir kağıt çıkartıp bana uzattı.

"Amelyat gününü bildirirsiniz."

Odadan çıkarken arkasından bakakaldım. Hayatımı riske atmıştım. Üstelik ilik amelyatından sonra belirecek rahatsızlıklar olabilirdi. Mete'nin yanına gitmek için ayağa kalkıp yürümeye başladım. Odaya gittiğimde oda boştu. Telefonuma baktığımda Mete'nin cevapsız aramalarını gördüm. Telefonum yine her zamanki gibi sessizdeydi. Mete'yi arayıp telefonu kulağıma götürdüm. Telefonu açar açmaz tek nefeste "Eylem biz hastaneden çıktık. Seni aradım bulamadım, telefona da cevap vermedin. Nerdesin? Gelip alayım."

"Hastanenin çıkışındayım, gelmene gerek yok ben gelirim."

"Olmaz öyle şey. Bekle beni geliyorum."

Telefonu yüzüme kapatmıştı. Bir anda aklıma benim yaptırdığım test geldi. Sonuçları çıkmıştır diye düşünüp tahlil odasına yürüdüm. Aynı hemşire küçük bir çocuktan kan alıyordu.

"Pardon. Benim sonuçlarım çıktı mı?"

Kadın doğrulup ismimi sordu ve başıyla onayladı.

"Sonuçlarınız çıktı ama üzgünüm ki beyfendiyle ilikleriniz uyuşmuyor."

İçime oturan hüzünle teşekkür edip hastaneden çıktım. Mete gelmiş beni bekliyordu.

"Ah, geldin mi? Hadi gidelim."

Arabaya bindikten sonra kemerimi bağladım.

"Teyzemle ne oldu?"

"Kızgınlığı azalmadı ama bağırıp çağırmıyor."

"İyi iyi. Mete sana uygun bir ilik buldum."

Mavi gözlerini yoldan ayırıp bana çevirdi.

"Ne!? Ciddi misin? Nasıl oldu o iş?"

----------------

Bizim eve geldiğimiz de Melih'i de çağırıp bütün olayları ikisine de anlattmıştım. Mete başta karşı çıkıp istemesede ikna ettim. Melih ise bir şey söylememişti ancak onunda böyle bir işe karışmamı istemediği belliydi.

"O zaman şöyle yapıyoruz; Mete sen ameliyat için gün al."

Mete başıyla onaylarken Melih "Ben ne yapayım?" diye sordu.

"Sende benimle birlikte gel."

"Tamamdır. Hadi kalkın o zaman."

Hepimiz ayaklandık ve evden çıktık. Telefonum çaldığında cebimden çıkartıp açtım.

KOLYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin