Mete'nin söylediklerinin etkisinden çıkamamış, dona kalmıştım.
"M-Mete şaka yapıyorsun değil mi?"
"Böyle şaka mı olur güzelim? Ciddiyim. Sabah kalktığımda bir tutam saç görüyordum yastığımda. Halsizleşmiştim iyice, sonra bir gün lise arkadaşlarımla toplanıp pikniğe gitmiştik. Top oynarken bayılmışım, onlar da panik yapıp hastaneye götürmüşler. O gün öğrendim, ne anneme söyleyebildim ne babama ne de Çınar'a. Eğer uygun bir ilik bulunabilirsem olacağım amelyat."
Bir süre daha sessiz kalıp ne diyeceğimi bilemedim. Ama sonra düşündüm ki benim onun yanında olmam lazımdı. Değil mi?
"Ben ne düşüneceğimi bilemiyorum.. Tek bildiğim, böyle birşeyi asla ve asla teyzemlerden saklamamalıyız. Ve inanıyorum ki uygun bir ilik bulunacak. Üzülme abi sen, yarın akşam değil yarın sabah erken gel bize."
Mete dolu gözlerle gülümserken benim gözlerimden yaşlar akıyordu bile.. Arabayı durdurup bana döndü. Sıkıca sarılıp alnımdan öptükten sonra "İyi ki varsın meleğim." dedi. Ona acı bir şekilde gülümserken bizim evin önünde olduğumuzu anladım ve arabadan inmek için kapıyı açtım.
"Yarın sabah bekliyorum."
-------------------------
Ertesi gün sabahı;Silmekten kızarmış burnumu çekerken, ellerimle göz yaşlarımı sildim.
"Melih, çok canım yanıyor. Mete diyorum, kanser diyorum, amelyat diyorum.."
Eğer daha fazla birilerinden saklarsak ilik bulmanın kolay olmayacağını düşünerek Melih'e anlatmıştım.
"Eylem'im üzülme sen. Bak söz veriyorum bulunacak o ilik. İyileşecek Mete abi."
Omuzuna başımı daha çok bastırarak bir kaç dakika öylece durdum.
"Dünya'nın en iyi arkadaşısın."
Melih'in başta yüzü düşsede sonra gülümsedi. Bu aralar herkes bir tuhaf..
"Bir şey mi oldu Melih?"
"Eylem ben galiba sen-"
Zil ardı ardına defalarca çalmaya başladığında hızla kalktım koltuktan. Koşarak kapıyı açmamla karşımda Mete'yi görmem bir oldu. Sıkıca sarıldıktan sonra içeriye geçmesi için işaret ettim.
"Hoşgeldin! Geç içeri, teyzemlere nasıl söyleyeceğimizin planını yapalım."
İçeriye kafasını uzatıp baktı ve fısıldayarak "Melih buradaysa plan yapamayacağız sanırım." dedi.
"Ben sana söylemedim ama Melih'in herşeyden haberi var. Daha fazla birilerinden saklayamayız. Eğer saklarsak ilik bulmamız zorlaşır."
Kafasıyla onaylayıp içeriye geçti.
"Oo Melih sende mi burdaydın kardeşim."
Sıkıca sarıldıktan sonra Mete Melih'in kulağına birşeyler fısıldadı ve Melih'te üzgün bir şekilde kafasını olumsuz olarak salladı.
"Benden birşey mi saklıyorsunuz?"
"Yok be güzelim. Nasılsın diye sordum."
İnandım der gibi kafayı sallayıp koltuğa oturdum. Melih yanıma otururken Mete'de karşıma oturdu. Mete ağzını açıp birşey söyleyeceği sırada telefonu çalmaya başlamıştı.
"Efendim Çınar?"
"..."
"Ne! Hangi hastanedesiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLYE
HumorOnları gördüğüm an ellerim titredi bacaklarım tutmadı, o an konuşmaya korktum. Çünkü biliyordum ağzımdan çıkan kelimeler, onu oluşturacaktı. Sırtımda ki o ağır çantayı hiçe sayarak, gözlerimden yaşlar dökülürken tüm gücümle arkamı dönüp koşmaya başl...