Babaannemin çok bir rahatsızlığı yokmuş. Yaşlı olduğu için endişelenmişler. Ya rüyamda Emir beni öperken birden ablam geldi uyandırdı sinirlendim adeta. Orada Emir var senin ne işin var abla!
Bugün Umayla buluşacağız. Bizim evin oradaki parka gideceğiz.
Uyanınca önce banyoya gidip günlük rutinlerimi hallettim. Bir de duş aldım. Sonra güzeel bir kahvaltı yaptım. Beyaz,örgü,askılı ve göbeği açık bir tişörtle mavi-yeşil-beyaz desenli eteğimi giydim. Ayakkabı olarak da kahverengi sandaletimi tercih ettim ve kahverengi çantamı aldım.(fotoğraftaki terliği sandalet gibi düşünün) Saçlarıma bakım serumu sürdükten sonra tarayarak kıvırcık yerine hafif dalgalı durmasını sağladım. Kısa bir makyajdan sonra ise hazırdım.
Parka doğru yürürken telefonum çaldı. Umaycağızım arıyor...
"Efendim minno?"dedim neşeli bir tonda.
"Ben parktayımm."dedi o da benim gibi.
"2 dakikaya ordayım.Öptüm."dedim ve telefonu kapatıp hızlı adımlarla parka doğru ilerledim.
Fazla ilerilere yürümemiş,girişe yakın bir yerde çardağa oturmuştu. Ben parka girince bana el salladı. Umay da üstünde renkli pullarla işlemeleri olan bir mavi elbise seçmişti bugün için.
Yanına gidip kocaman sarıldım. "Kankaa 1 saate kadar okul listeleri açıklanacak,heyecanlı mısın?"dedi. "Ahh! Hem de ne!"dedim ve güldük. Biraz daha okuldan dedikodu yaptıktan sonra Umay dikkatlice bana baktı. "He kanka söyle."dedim. "Yaa amk bak bak nasıl da anlıyor."dedi sırıtarak. "Tabi la ne sandın hadi bakalım sökül."dedim ben de gülerek.
"Kanka ben bu Agâh'ı çok merak ettim ya nasıl benim tipim?"dedi. Bayağı güldüm. "Kanka valla bakalım ama çocuğun adını biliyorum sadece." dedim dudaklarımı büzerek. "Onat'a baksak belki fotoğrafları vardır birlikte falan?"dedi. Ah bu kız çok akıllı. "Hadi bakalım amaa Onat'ın soyadı neydi ki?"dedim düşünceli bir tavırla. "Ben ne bileyim kızım sen bileceksin oraları."dedi Umay da. Yaklaşık 2 dakika sonra aklıma parktaki konuşma geldi. "Ah hatırladım!"diye cırladım birden. "Neymiş?"dedi Umay heyecanla. "Onat DÖNMEZ."dedim kendimden emin bir tavırla.10 dakika sonra Onat'ın hem facebook hem instagram hesabını bulmuştuk. Ama Agâh ile ilgili bir tek şey bulamamıştık. Belki twitter hesabı olsaydı orada bulurduk ama twitter hesabı da yoktu. Sonra Umay bağırdı. "Kanka buldum valla buldum. Onat'ın twitterı da varmış."dedi heyecanla. "Aa hadi bakıyım."demedim çünkü Agâh'ı burada bulacağımıza hiç olanak vermedim kafamda. "Kanka laa Onat ne yakışıklıymış amk?"dedi Umay. "Hmm öyle işte."dedim. "Oha bu kim la?"dedi Umay. "Bakayım?"dedim. "He sanki tanıyacan!"dedi Umay. "Lan aq niye öyle diyosun aynı mahalledeyiz belki arkadaşı mahalledendir, tanırım." dedim. "He he Onat ile de aynı mahalledesiniz bu olay olmasa Onat diye birinin varlığından haberdar olmayacaktın Beliz yeme beni."dedi gülerek. Haklıydı. Yine de telefonu bana çevirdi ve fotoğrafı gösterdi. "Ohaaa eveet bu işte bu.!"diye bağırdım birden. "Kim?"dedi Umay heyecanla. Sırıttım. "Tanıştırayım minnocum bu Agâh."
Umay'dan;
Belizlerin evin oradaki parkta buluşmuştuk. Beliz halâ Emir'i seviyordu. Bu duruma çok üzülüyorum. Emir gibi biri için Beliz'in sevgisi çok fazla. Umarım Emir okuldan gitmiştir.
O gün Beliz Agâh'ı anlattığından beri Agâh'ın nasıl biri olduğunu düşünüyordum. Beliz'den Onat'ın soyadını öğrenmiştim ve beraber Onat'ın sosyal medya hesaplarına baktık. En son twitterda Agâh'ı gördüm. Ne kadar yakışıklı bi çocuktu. Gerçekten tam benim tipim.
5-10 dakika sonra Beliz efkârlandı yine bu Emir yüzünden. "Yağmurlu gösteriyordu hava. Sweatshirt aldın mı?"dedi. "Tabiki aldım."dedim ama takmadı bile. Yine kafası Emir'e gitmişti ve beni duymuyordu bile. Yaklaşık 20 dakika sonra yağmur yağmaya başladı. Sweatshirtlerimizi giyip oturduk üşümeyelim diye. Çardağın ortası boştu kenarlarında oturaklar vardı ve oturakların üstü kapalıydı sadece ıslanmıyorduk ama Beliz üşüyordu. Birden kafasını bana çevirdi. "Yağmur yağıyor ıslanıyor etraf. Ağlasak kimse anlamaz değil mi?" dedi titreyen sesiyle ve gözünden bir damla yaş aktı. "Beliz yapma bak yeter artık."dediğimde hüngür hüngür ağlamaya başladı. O anda yağmurdan kaçan iki kişi bizim çardağa koştular. Kapüşonlu hırkaları vardı ve arkaları bize dönüktü. Birden konuşmaya başladılar.
"Oğlum milleti de rahatsız ediyoruz."dedi kalın sesli biri. "Onları da bizim gibi diye gördüm oğlum gel özür dileyelim."dedi diğerine göre daha kalın sesli olan. Sesi oldukça kalındı ama o sesle masal okusa ilk cümlede uykunuz gelirdi. Kabul sesleri kalındı ama çok çekiciydi.Bir ortamda konuşmaları hep ben duyardım Beliz'e sorduğumda ise duymadım ben derdi. Kesin yine duymamıştı. Ben gözlerimi Beliz'e sabitledim. Yaklaşık bir dakikadan sonra yanimiza doğru yaklaştıklarını fark ettim ancak gözlerimi Beliz'den ayırmadım. Beliz benim omzumda ağlıyordu. Ben ise bir elimle onun ellerini turuyordum diğer elimle de saçını okşuyordum.
"Ihım ıhım."diye bir ses gelince Beliz ile aynı anda kafamızı kaldırdık. Oha Onat ve Agâh mı buradaydı. Onat'ın surat ifadesi Beliz'i görünce birden değişti. "Siktir.. Beliz noldu lan niye ağlıyosun?"dedi Beliz'in yanına oturup. Onat Beliz'den başka yere bakmıyordu Agâh ise Beliz dışında her yere bakıyordu. Anlaşmış gibiydiler. Onat Beliz'e boş boş bakarken Beliz birden Onat'a sarıldı. Onu anlayabiliyordum. Şafak ile yapardı bu ağlama seanslarını. Şu an ağlayacak bir erkek omzuna ihtiyacı vardı. Ben Emir konusunda yeterli değildim. Ben düşünürken Agâh ile göz göze geldik. Gülümsedi ve kafasını eğdi. Oha insan mısın sen? Nasıl güldü öyle? Ah Agâh vallaha tam benim tipimsin.!
Onat'tan;
"Oğlum mal mısın laa. İyi değilim dedin parka geldik. Islandık oğlum."dedim sinirle. "Gel şu çardakta iki kız var herhalde oraya girelim."dedi aceleyle ve çardağa daldık. Başta kızlardan biri baktı ama önemsemeden kafasını çevirdi.
"Oğlum milleti de rahatsız ediyoruz."dedim"Onları da bizim gibi diye gördüm oğlum gel özür dileyelim."dedi Agâh. Saçımı falan düzelttim sonra kızlara doğru ilerledik. Kızlardan biri kafasını diğerinin omzuna koymuştu ve sesi çıkmıyordu. Diğeri ise omzundaki kızın saçlarını okşuyordu. Ben "Ihım ıhım."dediğimde kızlar kafalarını kaldırdılar aynı anda. Oha lan Beliz?
"Siktir.. Beliz noldu lan niye ağlıyosun?"dedim birden. Yanına doğru ilerledim. Arkadaşından ayrılıp bana sarıldı. O an şaşkınlıktan ve heyecandan ölebilirdim. Önce öylece kaldım sonra karşılık verdim kafasını omzuma koyup yavaşça saçlarını okşadım. Ben bu kıza neden iyi davranıyordum ki? Neden gördüğü anda bana sarılmış,omzumda ağlıyordu?Beliz.. Çok güzel kokuyordu. Saçları yumuşacıktı. Boşta kalan elimi tuttu. "Dayanamıyorum Onat."dedi. O an içim parçalandı. "Yanındayım çirkin."dedim elini sıkarken. Kafasını kaldırdı omzumdan. "Uyuz?"dedi. Güldüm. "Çirkin?"dedim. "Şuan tek istediğim gitmemen."dedi. "Efendim?"dedim şaşkınlıkla. "Sanki sana çok ihtiyacım var. Sanki her şeyi sen iyi edeceksin."dedi kısık sesiyle. "Teşekkürler bu an için"diye ekledi.
"Noldu çirkin? Anlatmak ister misin?"dediğim an arkadaşı Beliz'i dürttü. "Efendim Umay?"dedi Beliz boğuk çıkan ama her hâliyle mükemmel sesiyle. Adının Umay olduğunu şu an öğrendiğim kız konuşmaya başladı. "Emir.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞRU İZ
Teen FictionSevdiği kızlar annesi, anneannesi ve kardeşlerinden ibaret olan Onat , Beliz ile neler yaşayacak? Tatilde tam bi ev kızı olan Beliz'in tatil sonuna doğru tanıdığı çocuk.Onat yara mı saracak yara mı oluşturacak?